KAPALI KAPILAR ADINDAKİ KİRLİ PAZARLIK

KAPALI KAPILAR ADINDAKİ KİRLİ PAZARLIK

KAPALI KAPILAR ADINDAKİ KİRLİ PAZARLIK

03.11.2010

Çorlu’da kapalı kapılar ardında yapılan kirli pazarlıklar, çıkar ilişkileri, adam kayırmaca ve daha bir sürü pisliklerin üzerinin örtülmesiyle hakla açık ve net bir şekilde şu mesaj veriliyor “Cebinde paran çoksa işin görülür. Paran yoksa silaha sarıl dağa çık.”

KAPALI KAPILAR ADINDAKİ KİRLİ PAZARLIK
Çorlu’da kapalı kapılar ardında yapılan kirli pazarlıklar, çıkar ilişkileri, adam kayırmaca ve daha bir sürü pisliklerin üzerinin örtülmesiyle hakla açık ve net bir şekilde şu mesaj veriliyor “Cebinde paran çoksa işin görülür. Paran yoksa silaha sarıl dağa çık.” Anlatacağım olay Alevi kökenli iş adamı, Çorlu İş Adamları ve Sanayicileri Derneği ÇİSAD yönetim kurulu üyesi Yaşar Yılmaz, Çorlu Emniyetinde görevli Polis memurları Mustafa Çolakoğlu, Fuat Uçar, Cavit Kökağaç, Mustafa Çiçek ve Çorlu kaymakamı Ali Dursun arasında geçen ve üzeri her neyin karşılığında bilemiyorum kapatılan ve sürekli ört pas edilmeye çalışılan kirli bir pazarlığın konusu.
Çorlu Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru 26.08.2009 tarihinde gece yarısı saat 01. den sonra 0 505 455 …. Numaralı telefonundan arayarak çok önemli bir haber için görüşmek istediğini söyler. Polis karakolunda beklediğini ve acele etmemi söylemesi üzerine ofisimden çıktım. 15. Dakka sonra bir ekip tarafından Emniyet Müdürlüğü asayiş şubeye götürüldüm. O sırada Alevi Kökenli iş adamı Yaşar Yılmaz ve eşinin merdivenlerden aşağı indiğini görünce kurulan kumpasın farkında oldum. Hakkımdaki suçlama, Yaşar Yılmaz’a ait Markette sözde silah çekmemmiş. Güvenlik kamerası görüntüleri elimizde diyerek bir saatten fazla süren psikolojik işkence sonrasında gelen çirkin ve iğrenç teklif karşısında kanım dondu. Polisler “Biz seni tanırız. Milliyetçi bir insansın. Sana uydurmadan bir kuru sıkı ayarlayalım. Sen bunu üstlen. Bizde sana güzel bir tutanak yaparız. Sende yırtarsın” şeklindeki iğrenç tekliften sonra anladım ki oraya Alevi kökenli iş adamı yaşar Yılmaz boşa gelmemmiş gecenin o ilerleyen saatinde. Olayın Ramazan ayına denk gelmesinden dolayı sahur yapmak için dışarıdan yiyecek bir şeyler isteyeceğimi bildirmeme rağmen, görevli polisler talimatlarını çok iyi almış olsa gerek ki, Diyanet işleri başkanı gibi fetva vermeye başladılar. “Sen oruç tutamasın. Zaten kabul olmaz” Bu şartlardan sonra bunların Allah’ından bile şüphe edilmez mi.Avukatımı aramakta ısrar etmeme rağmen arattırmadılar. Bu görevli polislerin bir çoğu olaydan sonra sürekli amirlerinden emir almadan takip de bulunmalarının altında yatan kirli ilişkiler zinciri de maalesef gene ört pas edilmektedir. Hem de Devletin görevlendirdiği kişiler tarafından.
Çirkin tehdit!
Görevli polisler patronlarından çok iyi talimat almış olmaları gerekiyor ki, baskıları bitmek bilmedi ve sonunda o iğrenç tehditleri geldi. “Sen bu güne kadar polis aleyhinde çok haberler yaptın. Şimdi hazırladığımız şu tutanağı imzala. Yoksa evine ve iş yerine olaylarda kullanılmış silah ve uyuşturucu koyarız gününü görürsün.” İşte bu şartlardan sonra insan devletinden beklediği adaleti göremediği zaman, silaha sarılıp dağa çıkarsa adı terörist olarak anılır. Olayı başta AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut. Vali Zübeyir Kemelek ve Çorlu Kaymakamı Ali Dursun’a yazılı ve sözlü olarak bildirmeme rağmen gelinen sonuç tam bir rezalet ve resmen silaha sarılıp dağa çıkın mesajıdır. Kapalı kapılar ardında ne gibi kirli pazarlıklar yapıldı. Yaşar Yılmaz ve eşinin olay tarihinde Emniyet Müdürlüğüne girdiğini gösteren güvenlik kameraları kayıtları neyin karşılığında silindi? 20.10.2010 Tarihinde Çorlu Kaymakamı Ali Dursun imzasını taşıyan yazıda polisler hakkında disiplin soruşturmasına gerek olmadığına neyin karşılığında karar verildi dersiniz. Bu kirli ilişki neyin karşılığında ört pas ediliyor. Çorlu Emniyeti içerisinde oluşan çeteyi Kaymakam ali dursun neden ört pas etmeye çalışıyor? Ziyaeddin Akbulut tüm bu kepazelikleri bildiği halde neden susmayı tercih ediyor? Seçimlerde alevi cemaatini arkasına almak için mi? Kirli seçim yatırımları yapmak için mi? Bu güne kadar bir çok konuda yaşanmış rezaletler karşısında Ziyaeddin Akbulut’un duymazlıktan gelmesinin arkasındaki ana neden nedir sizce. Çorlu’da oluşturulmaya çalışılan alevi Sünni kavgasına yetkililer bu şekilde çanak tutmuş olmuyorlar mı?
Kuyruk acısı!
Bu çirkin tezgahın altında yatan ana neden geçmişteki kuyruk acısıdır. Yaşar Yılmaz , şu anki TREDAŞ binasını altında bulunan marketini, dönemin çevre bakanı Fevzi Aytekin’e yaptırmıştı. Daha sonraki araştırmalarımda marketin ruhsat ve iskanın olmadığını, bakanın da buna alet edildiğini yazmıştım. Diğer polis memurlarında bir tanesi de dönemin Tekirdağ Valisi Ahmet Özyurt’un bizzat soruşturmasıyla ilgilendiği sokak ortasında kumar oynatılmaya izin verildiğine dair yaptığım haberden sonra bu polis memurunun hakkında soruşturma açılmış olması.
İşte değerli okuyucular Polisler, Alevi Kökenli bir iş adamı ve Kaymakamlık arasında dönen kirli dolapları kısaca özetlemeye çalıştım. Bilmediğimiz daha neler var Allah bilir orasını da.
Kökeninden ve inancından dolayı bir insan bu kadar çirkin bir tezgaha geldiği bir ülkede devletin yetkilileri tarafından insanlar silaha sarılıp dağa çıkmaya teşvik ediliyorsa bunu suçlusu kimdir? Bu şartlar altında bu Devletin hesap sormaya hakkı olur mu? Bu kepazelik de gösteriyor ki, Çorlu’da Devletin var olmadığı bir yerde insanlar hakkını aramak için silaha mı sarılması gerekiyor? Bu kepazeliğin peşini bırakmayacağım. Ucu nereye kimlere kadar dayanırsa dayansın.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
2023-07-26 16:38:10
DEVLETİ SOYANLARA ÇORLU BELEDİYESİ GÖZ YUMDU | Trakya Gündem Gazetesi: […] DEVLET TRİLYONLARCA ZARAR EDERKEN YETKİLİLER NE YAPTI […]
2021-10-22 18:39:12
RUHUNU ŞEYTANA SATMAMIŞ DEVLET YETKİLİLERİ ARANIYOR | Trakya Gündem Gazetesi: […] Merhaba değerli okuyucularım. Çorlu Belediyesinin yolsuzlukları, buda yetmemiş gibi,
2021-10-11 10:42:04