DERİN DEVLET VARMI?

06.10.2010

Son günlerde derin devlet tartışmalarının tavan yapması, bir çok basın kuruluşunda bu konuda binlerce yorum ve görüşün havada uçuştuğu bu dönemlerde, derin devlet var mı? Tartışması bitecek gibi görünmüyor. Türkiye’de bence derin devlet diye bir şey yok. Kendisini derin zanneden, derin geçinen bir çok ahmak var.

DERİN DEVLET VARMI?
Son günlerde derin devlet tartışmalarının tavan yapması, bir çok basın kuruluşunda bu konuda binlerce yorum ve görüşün havada uçuştuğu bu dönemlerde, derin devlet var mı? Tartışması bitecek gibi görünmüyor. Türkiye’de bence derin devlet diye bir şey yok. Kendisini derin zanneden, derin geçinen bir çok ahmak var. Bunla kimi zaman kendi egolarını tatmin etmek için, kimi zamanda, kendi çıkarları için kendilerine derin devletçi süsü vererek göz boyamaya kalkanlardır. Görev anlayışını kendileri biçer, kendileri verir, kendileri uygular. Aslında ortada gerçek somut bir şey yoktur. Birde Vatan, bayrak, inanç gibi kavramları çok iyi kullanmasını bilirler ve topluma empoze ederler. Hal böyle olunca da milletin büyük çoğunluğu bunları gerçekten derin devlet zanneder. Zaman ilerledikçe kendilerini bu derin devletçilik oyununa iyice kaptıran bu ahmak zihniyetin ürünleri, kendilerini vatanın gerçek sahipleri ilan edip, onlar için her şeyin mubah olduğunu düşünürler. Aslına bakarsanız düşündüklerinin yanlış ve bir işe yaramadığını kendileri de bilirler bilmesine de, kurdukları sahte otoritenin, etiketin bozulmasını istemezler. Gün gelir gerçekten kendilerini derin devletin en derininde zannederler. Gerçeğine bakarsanız bu tiplerin derinlikleri ayak parmaklarını bile geçmez. Türkiye’de karanlıkta kalmış bir çok kirli ve gizli olaylar, cinayetler ve eylemler derin devlet işi, derin devletler çatışması kılıfında bu güne kadar ört pas edilmedi mi? Kendisini derin zanneden bu zavallılar da sözde vatan için mücadele ediyoruz zihniyetiyle kendilerine derin devletçi süsü, görüntüsü vererek toplum üzerinde kurdukları psikolojik dezenformasyon sistemiyle, kendilerini toplumun üstünde ayrı bir güç ve zümre gibi görürler. Kendilerini asla hesap vermez, sorgulanamaz gibi görür ve gösterirler.
İşte gerçek tehlike buradan başlıyor. Son zamanlarda havada uçuşan iddialar, belgeler, ses ve görüntü kayıtlarıyla birileri toplumu kendi isteği ve çıkarlarına empoze etmekte, kibar bir şekilde göz dağı vermektedir. Türkiye’de Anti dezenformasyon politikaları yıllardan beri uygulanamadığından toplumun büyük bir bölümünün psikolojik bilinç altına hükmedildiğinden, derin devlet zihniyeti ortaya çıkmıştır. Son günlerde sıkça tartışılan Özel Harp Dairesi kimler tarafından kuruldu ve yönetiliyor ona bakmak lazım. Yapılan her türlü pis işleri devlet sırır diye üzerini örten zihniyetin ucu nerelere kadar gidiyor buna bakmak gerekir. Sisten böyle olunca da her önüne gelen kendini derin devlet sanmaya başladığı bir ortamda sığ olarak kalan hiçbir şey olmayacaktır. Her şeyi derine gömmek ve gizlemek ilerde bir topluma çok büyük ve ağır bedeller ödetecektir. Derinliğinin ve kudretinin ulaşılamaz sınırsız olduğunu zanneden zavallıların, o kudreti ve derinliği aslına bakarsanız ayak parmaklarını bile geçmiyordur.
Paralel Devlet Anlayışı!
Benim düşünceme göre Türkiye’de derin devlet yoktur. Sadece yıllar öncesinden kurulan ve bu gün gayet güzel bir şekilde işleyen Paralel Devlet anlayışı hakimdir. Derin devlet dediğimiz olgu aslında Paralel Devlet sisteminin içinden doğan bir sistemdir. Paralel Devlet sisteminde ön büyük olgu ve unsur halkın kendisidir. Burada herkes eşit ve aynıdır. Ama kim ve kimler bu halkı önce davranıp kendi çıkar ve sistemleri doğrultusunda yönlendirmeyi başarabilirse, Paralel Devlet unsurunu en iyi ve hızlı bir şekilde kullanan dır. Günümüzde baktığımızda da öyle olmuyor mu? Türkiye’de üç çeşit Paralel Devlet anlayışı hakimdir. Birisi ABD nin kurmuş olduğu ve kendi ideolojisi ve sistemi için tüm köşe başlarını elinde tuttuğu bir sistem. Diğeri İsrail’in sözde vaad edilmiş topraklar zihniyetiyle başta ülkemizde olmak üzere yaşadığımız geniş coğrafyada kurmak istedikleri kirli düzen için oluşturdukları sistem. Üçüncü ve sonuncusu, bence en önemli olanı binlerce yıllık Türk Devlet ve toplum anlayışı çerçevesinde kurulan sistemdir. Teşkilatı Mahsusa’nın yapılanması ve kuruluşu, işleyişi başta ABD ve İsrail olmak üzeri bir çok ülkenin gizli servislerinin önemli birimleri tarafından yaklaşık 50 yıldır incelenmesine rağmen hala çözülememiştir. Bu güne kadar yapılan geniş araştırmalarda Teşkilatı Mahsusa’nın 30 Bin kişiden oluştuğu tahmin edilirken, gerçekte ismine rastlananların sayısının 300 de kalması, kurulmuş olan bu sistemin ne kadar sağlam ve bir ülkenin, milletin ne kadar büyük işleri başaracağının göstergesidir. Türkiye’de derin devlet tartışmaları yapılacağına, Paralel Devlet sistemini en iyi şekilde nasıl yerleştirilebilire tartışılsa, bu derin geçinen zavallılardan hiç birisi kalmaz. Bu millet ne derinler gördü, derinim diye geçinenlerin derinliklerin içinde kaybolduklarını da gördük.