Yaşadığımız bu pandemi dönemi ve öncesindeki ekonomik zorluklarda en çok etkilenen kesim tartışmasız Küçük esnaf ve orta ölçekli esnaflar oldu. Özellikle de pandemi döneminin başlamasıyla neredeyse batma noktasına gelmeyen esnaf kalmadı. Tabi ki bu esnafların sektörlerine göre bağlı bulundukları mutlaka bir meslek odası var. Var olmasına da uzun zamandır hep soruyorum e bir türlü hiçbir oda başkanı cevap veremiyor yada bir yerlerden baskı görüyor olsa gerek ki, kendi odalarına bağlı kaç esnaf veya üye var son iki yıl içinde odalarına kayıtlı üyelerden kaç tanesi kapanış verdi. Kaç tanesi yeni üye oldu.
Çorlu’lu da bulunan sayın Oda başkanları zahmet buyurup bu verileri açıklasanız ne kaybedesiniz. Yada sizlere bir yerlerden susun diye talimat mı geliyor. İsmi çok da lazım değil oda başkanının biri bir CHP de bir Ak Parti de mekik dokuyor. Neden mi dersiniz, geçmişteki şaibeli işleri için Ak Parti ve CHP arasında sünnet çocuğu gibi gezip kendi şaibelerinin üzerini örtmekten öte gidemiyor. Biliyorum ısrarla isim ver diyeceksiniz. Yıllarca bu oda başkanının şaibeli işlerini belgeleri ile yayınladım. Çorlu’da çadır devleti zihniyeti hakim olduğu için maalesef her türlü alçaklık, şaibe ve şerefsizlik örtbas edilebiliyor.
Meslek guruplarına ayrılmış Çorlu’da bulunan odaların başkanlarına baktığınız zaman bir çoğu Ak partinin arkasına takılmış aslında Ak parti politikaları ile hiç de bağdaşmayan bir çizgiyle devam ediyor. Benim işim yürüsün gerisi umurumda değil zihniyeti ile bir taraftan Ak parti içinde kendilerine bir koltuk kapmışlar, b,r taraftan da Çorlu Belediyesine şirinlik yapıyorlar. Birde üstüne Çorlu Belediyesinin Trilyonluk yolsuzlukları karşısında sessiz kalmayı hep tercih ediyorlar. Sonrada çıkıp “ Bizim il başkanımız var. Başkanımız izin vermeden biz konuşamayız” diyerek topu il başkanına atarlar ama küplerini doldururken de il başkanına mı soruyorlar bilemedim. Bir çoğu başkanı oldukları odanın yolunu bile bilmiyorlarken, başka akçeli büyük işler peşinde koşarlarken merakımdan soruyorum bunların İl Başkanı ne yapıyorsunuz diye hiç mi sormuyor acaba.
Çorlu’nun meslek odası başkanları çok basit ve açık bir soru. Bunu anlamak için de çok büyük okulları bitirmeye gerek yok. Soru şu, son iki yılda odalarınıza bağlı kaç esnaf kapatma kararı verdi. Kaç tane yeni üyeniz oldu. Bunun cevabını halka veremeyecek kadar acizseniz o koltuklarda neden oturup işgal ediyorsunuz. İsmi lazım değil yine birisi üyesinin derdine derman olmak yerine Çorlu Belediye başkanı Ahmet Sarıkurt’un arkasını toplamak ve siyasi ikbal hesapları yapmaktan asıl işine odaklanamıyor, sonra da çıkıp en büyük benim diyor, oda anlamında. En büyük olmak birilerinin arkasını toplamak ve siyasi çıkar hesapları ile Çorlu’yu, Ergene’yi, hatta biraz da boyun yetse Çerkezköy ve Süleymanpaşa’yı da dizayn etmeye kalkacaksın ama oraları senin boyunu aşıyor tabi başkan. Birisi neredeyse 30 senedir oda başkanı, üyesi için son iki yılda ne yaptı, üyesinin hangi hakkını savundu. Otuz yılda toplasan Otuz tane basın açıklaması var mı. Ancak kirli defterleri ortaya çıkmasın diye kasap kedisi gibi Ak Parti’nin kapısından ayrılmayan bir zihniyet var ortada.
Oda başkanlığı bazıları için büyük bir zıplama tahtası olmuş ki, daha dün küçücük bir iş yerinden bu gün baya trilyonluk iş adamı olmak da çok büyük bir başarı ve hatta Üniversitelerde ders olarak okutulması gereken bir başarı hikayesi.Bakın Çorlu’dan ne cevherler çıkıyor. Birde diyorlar ki, Çorlu’dan kendinden ses ettirecek birileri çıkmıyor diye. Biraz gözünüzü açın, küçük bir esnaflıktan koskoca trilyonluk dev iş adamı bu ülkenin neresinde kaç tane çıkar. Ne garip ki bir çoğu Ak Partinin kapısında kasap kedisi gibi ayrılmaz ama yaptıklarına bakarsanız gerçek dava adamı zihniyeti ile bakan birisi bunlar partide çaycı bile yapmaz. Neden mi, bu güne kadar hangi yolsuzlukların üzerine tek kelime konuşabildiler. Diyeceksiniz oda başkanlarının işi bu mu. Yaptıklarına bakarsanız bazıları, Çorlu’dan alın da neredeyse Trakya’nın tamamını dizayn etmeye kalkıyorlar, Ota kıla, tüye, her yere atlıyorlar. Peki bunlar asil görevleri mi. Tabi ki hayır.
Maalesef olan vatandaşa, garibana, esnafa vs toplumun büyük bir kesimine oluyor. Böyle millete böyle devlet çok bile. Ne diyelim. Kimsenin sesini çıkartamadığı, devletin çadır devletine döndüğü bir ortamda bazen diyorum. Senin derdin ne. Yap çiçek böcek haberciliği. Çorlu’da gazeteciye ihtiyaç yok. Postacı gazetecilere ihtiyaç var. Bende onu yıllarca beceremedim. Bu millet ve beni bu şeklide kabul etti ve yaklaşık 20 yıldır ayakta tutuyor. Geldiğimiz bu başarı bu milletin eseridir. Şerefsizlerin soysuzların, alçak hırsızların cirit attığı, her türlü alçaklığın ve şerefsizliğin örtbas edildiği bir ortamda şerefimizle ayakta kalıp yolumuza devam etmek için bedel ödedik, yine de öderiz. Şerefimizi kaybetmektense birkaç kuruş para kaybetmeyi tercik ederim.
Ruhunu şeytana satmamış yürekli devlet yetkilileri ve Savcılarımıza sesleniyorum. Fetö’nün Çorlu’da ki basın ayağında yıllarca herkesin bildiği kişilere dokunmak sizin asli görevinizdir. Neden niçin bunlara dokunulamıyor. Dünkü davulcu, zurnacı, Fetö postacılığı yaparak gazeteci kılıfında Trilyonluk iş adamı oldular. Bunu yapamayacaksanız o makamları işgal etmeyin. TARİH KİMİNİ İT, KİMİNİ DE YİĞİT DİYE YAZACAK. Herkes tarihe nasıl yazılmak istiyorsa o yoldan gitsin.