Türkiye’de Paralel devlet yapılanması var diye ilk kez 4 Ekim 2010 tarihinde yazımda (DERİN DEVLET VARMI) https://eskisite.trakyagundem.net/yazar.asp?yaziID=42 bana demediğini bırakmayan alçak Fetö uzantıları, bakalım bu yazı için ne diyecekler, hangi kumpasları kuracaklar merak ediyorum. Yazacaklarım Çorlu’da Devletin resmen çöktüğünün açık kanıtı ve belgesidir.
Yaklaşık 3 yıldır Çorlu Belediyesinin akıl alamaz yolsuzluklarını belgeleri ile yazıyorum, Savcılar başta olmak üzere devletin yetkilileri bu neyin nesi diye bir şey sorar mı diye bekliyorum. Kimsenin sesi çıkmıyor. Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt bir kez bile ifadeye çağrılmıyor, Onun tetikçiliğini yapanlar her türlü tehdide hakarete başvuruyor Devletin hiçbir kurumu bu ne diyemiyor.
Çorlu İlçe Sağlık Müdürlüğünde şehidimizin emaneti bir çalışana ilçe sağlık müdürü Mobing uyguluyor, onu da geçtim Şehidimizin emanetine akıl alamaz zulümler yapıyor Devlet nerede ortada yok. Yetkilileri ne yapıyor seyrediyor. İl Sağlık Müdürü ve yardımcıları ne yapıyor salla başını al maaşını der gibi bütün pislikleri örtbas etme yarışına giriyorlar. Koruyup kolladıkları personel haddini aşarak Cumhurbaşkanının kararını resmen sorgulayabiliyor, yetkililer bu ne demekten aciz kalıyor.
Fetö’nün basın ayağını ve Fetö postacılığı ile daha dünkü Davul zurnacı bu gün gazeteci kılıfına girip nasıl oluyor da 500 Bin Liralık Villalarda oturuyor. Yıllarca bu şahsa Çorlu Belediyesi nasıl koltuk çıkıyor. Trilyonluk mal varlığı nerden geliyor. Daha düne kadar Fetöcülerin ibrikçiliğini yapan Ajans muhabiri nasıl oluyor da bir anda aşırı zenginleşebiliyor. Çorlu’da görev yapmış, şu an hala Fetö den tutuklu ver meslekten Fetö üyeliği dolayısıyla ihraç edilmiş ne kadar Savcı, Hakim, Üst Düzey Emniyet Mensubu, Polis, kamu görevlisi ve sivilde ki İş insanlarının Bu Fetö Postacısı gazetecilerin HTS kayıtları neden alınıp incelenmiyor. Günde defalarca kez yapılmış görüşmeler varsa neden sorgulanmıyor diye yazınca devleti yetkilileri kızıyor. Bu da Çorlu’da Devletin resmen çöktüğünün açık kanıtı değimidir. İhbar niteliği taşıyan haberler için Basın Savcılığı neden yıllar geçmesine rağmen üzerinden bir girişimi yok. Basın Savcılığının görevi bu değil mi.
Daha bitmedi Çorlu’da devletin resmen açık ve aleni şekilde çöktüğünün, parası ve mevkii olan herkesin nasıl pisliklerini örtbas ettiğinin zincirleme sitemini anlatacağım sizlere. Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıukurt’un PKK sempatizanları ile, hem de Şehitlerimizin kabirlerinin yanı başında, nasıl Can ciğer kuzu sarması olup oturduğunu sürekli yazıyorum. 14 Şubat tarihinde de Gara da şehit düşen Asker ve Polislerimize ita fen Ahmet Sarıkurt’un ne haltlar çevirdiğini eleştiren bir paylaşım yaptım. İşte devletin Çorlu’da nasıl çöktüğünü, nasıl berbat bir hale getirildiğini bundan sonra iyi okuyun. Ahmet Sarıkur da çıkıyor yorum yapıyor. Bildiğiniz alışıla gelmiş yorum değil haa. Benim şahsıma ait olan, sadece benim alabileceğim ve imza karşılığı ancak kişiye teslim edilebilecek gizlilik içeren belge Ahmet Sarukurt’un eline nasıl geçebiliyor. Sabıka belgen diye paylaştığı evrakı nasıl ve nereden, kimlerin desteği ve yardımı ile ele geçirip paylaşabiliyor. TCK der ki; “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme, yayma veya ele geçirme suçunun cezası 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası, bunu kamu görevlisi yapmışsa da yarı oranında arıtılır” der. Böylesine gizlilik taşıyan, şahsa özel bir evrak, Ahmet Sarıkurt’un eline nereden, kimlerin yardımıyla, nasıl eline geçiyor. Bunlar kim bilir Çorlu Adliyesinin neyi var neyi yok kendilerine mi aktardılar da zamanı gelince birilerine şantaj olarak kullanacaklar yorumu akıllara gelmiyor değil. Çok şükür bizim kimsenin elinde şantaj olarak kullanabilecek bir şeyleri yok. Olsaydı Ahmet Sarıkurt çoktan bulurdu. Çorlu Adliyesinde ve devletin diğer kurumlarındaki gizlilik esası taşıyan kaç tane bilgi ve belge daha Ahmet Sarıkurt’a sızdırıldı acaba. Bu kepazelik Çorlu’da devletin resmen çöktüğüne bir delil değil de nedir. Bence vatandaşlar artık bir çok konuda Adliyelere ve devlet dairelerine gitmelerine gerek kalmıyor bu tablo da. Çorlu Belediyesine gidin. Ahmet Sarıkurt’un makamına çıkın isteyin ne varsa, kim bilir daha ne gibi gizli belgeleri yasadışı yollardan elde ettiler.
Peki bunca kepazelikler yaşanırken Çorlu’da bulunan Siyasi partilerden tutun da Oda ve STK lara kadar kimse bu kepazeliğe tepki gösterdi mi, tabi ki Hayır. Neyin karşılığında susuyorlar vallah i ben çok sordum cevap veremediler. Ak Parti Tekirdağ İl Başkanı Mestan Özcan dan tutun da bir çok İl Başkanına konuyu ilettim onlarda susmayı tercih ettiklerine göre Ahmet Sarıkurt’un elinde başka şeyler mi var diye sormaktan kendimi alı koyamıyorum. Ak Parti Milletvekili Mustafa Yel hadi canım neye tepki verecek, ucu kendine değse bir gecede Adliye hastane postane kalmaz her yeri ayağa kaldırırlar da neyse işte. Bu adalet yarın size de lazım olacak. Bu saltanat bitince bu gün size secde etmeye kalkanlar, yarın sizi ezmek için birbirleri ile yarışacaklar. Ben burada kuklayı değil kuklacıyı arıyorum. Çorlu’da çökmüş devlet gözünün önündeki kuklalarla uğraşıp baş etmekten aciz. Fetö ile en çok ve aktif mücadele eden bir gazeteci olarak söylüyorum. Çorlu’da Fetö 15 temmuz öncesinde bu günkü kadar güçlü değildi. Son bir sitem de Çorlu TSO Başkanı İzzet Volkan’a Sayın Volkan biz elde ettiğin başarılarla seninle hep gurur duyduk Çorlu adına. İlginç ve acı olan da Ahmet Sarıkurt’un arkasını toplamak senin neyine, Çorlu ve bölgemiz için senden büyük işler beklenirken seni gidip Ahmet Sarıkurt’un arkasını toplamakla meşgul olursan, hangi hesapların peşindesin diye sorulduğunda da kızmayacaksın PRENS Hazretleri.