Merhaba değerli okuyucularım. Bu sayıdaki köşe yazımın başlığı size biraz ilginç gelebilir fakat, Nasrettin Hoca’nın herkese ibret veren o hikayesi ile başlamak istiyorum. Gerçi bir çoğunuz bu hikayeyi bilir.
Hoca bir gün çocuğa kalabalığın içinde testiyi vermiş su doldur diye. Çocuk testiyi aldığı gibi çeşmeye gitmek ister, fakat Hoca çocuğu bir güzel pataklar. Ahali derki, Hoca ne suçu var da çocuğu döversin. Hoca tebessümle derki, “Testiyi kırmasın” diye yaptım der ve anlatır. Testiyi kırıp geldikten sonra bir anlamı kalmaz yapacağı işin der.
Gelelim bu hikaye ve alakası ne diyeceksiniz doğal olarak. Anlatayım müsaadenizle. Hepimizin bildiği gibi Ak Parti teşkilatlarının büyük bölümü yeniden yapılandı ve İlçe Başkanları, yönetimler yenilendi. Ergene ve Çorlu anlamında bakarsak halkın büyük beklentilerini karşılayacak, doğru düzgün muhalefet yapabilecek ve hakkı, adaleti koruyup kollayacak İlçe Başkanı ve yöneticilerini halk Dört gözle arıyor. Ergene İlçe Başkanı İbrahim Gönül, Suya sabuna dokunmadan bir siyaset sergileyecekseniz size de gerek yok. Geçmiştekiler daha fazlasını yaptılar zaten. Anlayacağınız İbrahim Başkan sizde Testiyi kırmadan birkaç söz etmek istedim. Yarın öbür gün küsmek, kırılmak yok. Haksızlık karşısında sadece kendi ve etrafının çıkarlarını gözetmek yerine yaşadığı bölgenin tüm halkının hakkını ve çıkarlarını koruması gereken bir İlçe Başkanı ve yönetim kurulu bekliyoruz. Özellikle Belediye Meclis üyelerinin çalışması ve performansından memnun olmayan kesim bir hayli fazla. Hatta bir çok Belediye Meclis üyesi için Çorlu ve Ergene’de CHP li belediyeler ile ortak çalışıp bir çok yolsuzluk iddialarını örtbas etmekle eleştirenler bir hayli fazla.
Çorlu’dan başlayacak olursak. Ak Parti de neredeyse 3 yıl İlçe Başkanlığı yapan Yavuz Uylaş, partinin ilk kurulduğu günden bu güne kadar tüm yönetimlerle aktif çalışmış bir gazeteci olarak beni hepsinden çok yanıltan ve hayal kırıklığına neden olan isim oldu. Çorlu Belediyesinin trilyonluk yolsuzluklarını belgeleri ile neredeysede 2 yıldır haber yapmama rağmen Yavuz Uylaş çıkıp tek kelime edemedi. Üzerine gidildiğinde “ Konuyu Savcılığa intikal ettirdik” diyerek adeta milleti aptal yerine koymaktan öte gidemediği gibi, Çorlu Belediyesinin yolsuzlukları karşısında hiçbir şey yapmadı. Belediye Meclis üyeleri ne yaptı derseniz, Bir, İki kişi haricinde gerisi fiyasko. Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt Yavuz Uylaş’ı yanına bu güzel hizmetleri için danışman olarak alırsa da hiç şaşırmam, hakkıdır da.
Ak Parti Çorlu Belediye Meclis üyeleri içinde en güvendiğim ve dik duruşuyla tanıdığım iki isimden biri olan Mustafa Keskin bu gün Ak Parti Çorlu İlçe Başkanı olarak görevlendirildi. İşte testiyi kırmadan derken tam da bunu anlatmaya çalışıyordum. Kendisini çok iyi tanırım. Dik duruşu ve kimseye minnet borcu olmayışı, ekonomisini aşmış para pulla işi olmayan mütevazı bir kişilik olarak tanırım kendisini. Hatta Yavuz Uylaş döneminde yapılan haksızlıklara ve yanlışlara karşıda masaya yumruğunu vurup yanlışa yanlış, doğruya doğru diyen, elimdeki güç yetki bu kadar bir kişi. Al sana şimdi daha büyük bir güç ve yetki verldi. Gelelim bundan sonraki ne. Değerli dostum. Çok kıymetli başkanım. Yapılan bir çok yanlışı, yolsuzluğu, haksızlığı, partinin adını kullanarak rant elde etmeye çalışan Din tüccarlarından tut da bir çok yamyam tipli rant şövalyelerine kadar her şeyi görebildin. Aşağı yukarı kimin ne olduğunu da biliyorsun. Artık ona göre hareket etmen gerekir. Meclis üyesi iken her türlü haksızlığa ve yolsuzluğa karşı masaya vurduğun zaman “elimde güç ve yetki bu kadar. Şimdilik bunları yapabiliyorum” dediğin günlere bir çok kez bende şahit oldum.
Artık ezilmiş, haksızlığa uğramış, partide rant için değil, gerçekten davası için bir şeyler yapmaya çalışıp da küstürülen bir çok insanın yanı sıra, Çorlu’da yaşayan tüm insanların vebali senin omuzlarının üzerinde olduğunu sakın unutma. Olur ya bir şeyler yapayım derken bazı karanlık yüzler ve kirli eller yapacağın güzel işler karşısında sana “Dur yapma, şuna dokunma, buna konuşma” gibi kirli tekliflerle ve baskılarla geldiklerinde sırf koltukta kalabilmek için bunlara göz yumarsan sen de diğerlerinden farkın kalmaz. Ben başta olmak üzere Çorlu ve bölgemizde bir çok kişi seni dürüst ve dik duruşunlar, birilerinin asla kuklası olmayacağına inandıkları için seni sever ve güvenirler. sakın değerli dostum, bir koltuk ve makam uğruna bu güveni, kariyeri ve sevgiyi elinin tersi ile itip koltuk hırsına kapılmayasın. Belediye Meclis üyelerini öyle bir çalıştır ki aldıkları oyların hakkını versinler. Beceremeyeceklerse de kibarca kapıyı gösterebilecek iradeye ve duruşa dün olduğun gibi yarın ve öbür gün de her gün sahip ol. Son bir söz de Belediye meclisinde parti sözcüsü olarak görev yapan adaşın Mustafa Eryılmaz’a. Sürekli eleştirdiğimde hep derdi ki; “Yazılı soru önergelerinden bir çok yolsuzluk konularına kadar ilçe Başkanı Yavuz Uylaş izin vermiyor” diyordun. Al sana dimdik arkanda iyi bir başkan. İnşallah bundan sonra gerekeni yaparsınız. Son olarak saygı değer İlçe Başkanı ve sevgili dostum Mustafa Keskin, Nasrettin Hocanın yaptığı gibi bende daha ilk günden söylemek istedim. Yarın öbür gün sen de diğerlerine benzeyeceksen hiç ismini lekeletme. Şu halinle dahi bir çok makam sahibinden daha itibarlı ve saygı değersin. Yarın sende diğerleri gibi Testiyi kıracaksan hiç gerek yok birkaç günlük makama ve koltuğa. Bende testiyi kırmadan şimdiden bir iki fikrimi bildirmek istedim. Yolun açık olsun. Başarılar dilerim.