Korona Virüsle mücadelede en ön saflarda mücadele veren sağlık çalışanlarının perde arkasında ne gibi sorunlar yaşadıkları, daha doğrusu bir türlü kimselere anlatamadıkları dertlerini ve gazetemize gelen bir çok iddiayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
21 Nisan tarihinde sosyal medya sayfamda ve Trakya Gündem Gazetesi facebook.com sayfasında aynen şu cümlelerle paylaşarak yetkili makamlardan kamuoyunu bilgilendirmek adına açıklama bekledim. Köşe yazısını hazırladığım şu dakikaya kadar gelen hiçbir resmi bilgi de yok. 21 Nisan tarihli paylaşımım aynen şu şekilde; “DİKKAT COK ÖNEMLİ….Korona virüsü ile mücadele de en ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanlarımız..Çorlu devlet hastanesi personeline korona virüsü testi yapıldı mı. Test hastane müdürü ve üst düzey yöneticilere mi yapıldı. Tüm personele mi yapıldı. Yetkili makamlar dan açıklama yapmalarını bekliyoruz. En riskli alanlarda görev yapan personele test yapilmayip müdür vs gibi üst düzey yöneticilere test yapıldıysa son derece büyük bir skandal olur. Çorlu devlet hastanesi ve özel hastanelerde görevli sağlık çalışanlarına korona virüsü testi yapıldı mı…. Yetkililer lütfen cevap veriniz”
Dedim ve hala bir cevap alamadım. Çorlu Devlet Hastanesinin bu güne kadar gelmiş geçmiş en başarılı Baş Hekimlerinden birisi olan Uzm. Dr. Lütfi Çağatay Onar, bu güne kadar gösterdiği başarılı yönetim anlayışı ile herkesin taktirini kanmış, Çorlu için büyük bir şans olan bir hekimimiz. Maalesef burada en önemli sorun, Baş Hekim Lütfi Çağatay Onar’ın birileri işine burnunu mu sokuyor sorusu hep akıllarda birinci sırada yerini alıyor. Bölgede örnek gösterilecek çalışmaları ile Genç bir Hekim olan Onar, eğer ki rahat bırakılırsa, bazı eller tarafından da işine müdahale edilmezse, siyasi rant uğruna birilerinin egolarına da yem edilmezse Türkiye’de örnek bir Baş Hekim ve ekibi olarak bize bir gurur daha yaşatabilir. Tek sorun birilerinin işi bilmediği halde siyasi rantlar uğruna makamları işgal eden kişilerin hiç de hak etmedikleri yerlere getirilmeleri ve o makamlara emek vermeden gelip, sırtını bir yerlere dayayan ve şımartılan zihniyetlerin sayesinde maalesef bizde bu haberleri ve yazıları yazmak zorunda kalıyoruz.
Korona Virüsle mücadelede canlarını ortaya koyarak hayatlarımızı kurtarmaya çalışan sağlık çalışanları asla birilerinin siyasi egolarına da kurban edilemezler. Yarın öbür gün hepimiz hastalanabiliriz. Hiç kimsenin Virüsü kapmayacağı şeklinde bir garantisi yok. Hiçbir şekilde riski olmayan kişilerle her an riskin dibinde olan personel tabi ki farklıdır. Son derece önemli olan ve kamuoyunda herkesi ilgilendiren yukarda sorduğum sorunun cevabını Bir haftadır veremeyenler, gün gelir bu millete ve tarihe hesap vermekten kaçamazlar. Amaç burada kişi yada kurumları yıpratmak değil, hepimizin sağlığı için canla başla uğraşan sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getirmektir. Unutmayın sağlık çalışanlarımız çalışamaz hale gelince kendimizi tedavi ettirmek için Bakkal, Manava ve markete gidecek halimiz yok.
Vatandaş Nöbetçi Taksi Uygulaması İstiyor!
Sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı günlerde baş gösteren en önemli sorunların biri de acil durumlarda, örneğin hastaneye ve eczaneye gitme durumlarında vatandaş ne yapacağı. 155 Polisi arayarak çözün demek kolay da Polis nereye yetişecek. Kolay mı sanıyorsunuz sayın yetkililer. Hastaneye acil çocuğunu ve yakınını götürmek isteyen birisi ne yapabilir. Haydi Ambulansı aradınız geldi. Eve dönerken ne yapacaksınız. Polis araçları ve Polisler ticari taksiciliğe mi başlasınlar. Vatandaşlardan son günlerde gelen en büyük taleplerden biri de nöbetçi taksi uygulaması. İnşallah yetkililer bu sese kulak verir ve bu sorun çözülür. Değerli okuyucularım içinde bulunduğumuz Mübarek Ramazan ayınızı kutlar, bu zor günlerin bir an önce geçmesini temenni ederim. Ramazanınız Mübarek olsun.