Çorlu Özel Vatan Hastanesi Doktorlarından  Ayşe Sena Kiraz Ramazan ayında nelere
dikkat edilmesi gerektiği konusunda çok önemli açıklamalar yaptı.
“Her Ramazan kilonuza
kilo ekleyerek mi bayramı görüyorsunuz? İşte size Ramazan’da kilonuzu nasıl
korumanız gerektiğiyle ilgili birkaç tüyo! Sahuru atlamayın: Öğün sayısını
azaltmak demek, açlık süresini uzatmak ve dolayısıyla vücudun kıtlık bilincini
daha fazla tetiklemek demektir. Unutmayın; vücut kıtlığa girdiğinde yağ depolar”
dedi.

Doktor

Ayşe Sena Kiraz verdiği önemli bilgilerde şunları anlattı; “ İftarda tüm
yiyeceklere aniden yüklenmeyin: Hurma, zeytin, çorba, et, pilav, kızartma, pide,
kola, tatlı, meyve, üstüne bir de dondurma! Yazık değil mi o mideye? Gün boyu
mayışmış olan o mide o kadar yiyeceği o kalabalık ortamda nasıl sindirsin? Ne
kadar da zor ve yorucu bir süreç! Siz de olsanız, o şartlar altında
sindirdiğiniz her bir molekülü depolardınız emin olun! Ramazan alışverişini
planlı ve kontrollü yapın: Ramazan öncesinde iftariyeliklerin ana haber
bültenlerine konu olması adettir. Pastırma, sucuk, pide kuyruğu, baklava-kadayıf
vs. Bunlar, iyice susatmaktan ve orucu zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Siz en iyisi sucuğu pastırmayı başka zamana bırakın; iftariyelik alışverişi
hakkınızı hurma, ceviz ve zeytinden yana kullanın. Elinizde ihtiyacınız olanları
yazdığınız bir alışveriş listeniz olsun ve alışverişinizi asla oruçken veya aç
karnına yapmayın.

“Her yerde tatlı, her iftara tatlı” olayının kontrolünü kaçırmayın: Su,
meyve-sebze, protein eksiğini yerine koymanız gerekiyor, tatlıya saldırmanız
değil! Boş verin baklavayı, kadayıfı… Mis gibi meyveler var, hurma,
ceviz-badem , dondurma var, ev yapımı az şekerli sütlü tatlılar veya kuru
meyveler var. İlla tatlı yemeniz gerekiyorsa miktarlarını abartmadan bunları
yiyin.
İftar sonrası çöken halsizlikle, bunun biraz zor olduğunun farkındayım ama
metabolizma yavaşlamasının en iyi ilacı iftar sonrası küçük bir gezintidir.
İftardan 1-2 saat sonra şöyle en az yarım saat 45 dakikalık bir yürüyüşe
çıkarsanız kendinizi süpermen ilan edebilirsiniz!

Ara öğünler: Zaten ister istemez öğün sayımız azaldı. O yüzden Ramazan’da
metabolizma yavaşlamasıyla savaşmak için ara öğünler daha çok önem kazanıyor.
İftardan sahura kadar 1-2 saat aralıklarla birkaç küçük ara öğününüz olsun.
Örneğin iftardan 2 saat sonra 1-2 porsiyon meyve, bundan 1 saat sonra da 1
bardak kefir veya tarçınlı süt tüketilebilir.

Kabızlık problemini önlemek için: İftar-sahur arası su tüketiminin en az 1,5-2
litreye ulaşmasını sağlanmalısınız. Sahur ve iftarda az miktarda zeytinyağı
eklenmiş söğüş sebze veya salata, ara öğünlerde de 1-2 porsiyon meyve
tüketilmelisiniz. Örneğin karpuz, kavun gibi su oranı yüksek meyveler çok işe
yarayacaktır. Ayrıca birkaç fincan bitki çayı tüketmek de bu konuda etkili
olacaktır. Tuz ve kafein tüketimini sınırlayın: Oruçken gün içinde yeteri kadar
sıvı tüketilemediği için vücutta ödemler veya aşırı sıvı kayıpları oluşabilir.
Kafein, vücuttan sıvı atımını artırır, tuz ise dokularda su tutulmasını
sağlayarak ödeme neden olur. Bunları önlemek için özellikle Ramazan Ayı boyunca
tuz ve kafein tüketimini oldukça azaltmaya dikkat etmelisiniz” dedi.

Haber: Abdurrahim Yıldırım