CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun AKP’ye İklim Kanunu tepkisini şu başlıklarla gündeme taşıdı: “Ormanlar yanarken, zeytinlikleri madenlere açıyorlar. Biz hava diyoruz siz para diyorsunuz. Biz zeytin diyoruz, siz kömür diyorsunuz. AKP’nim amacı iklim değişikliği ile mücadele değil, iklim rantı sağlamak” dedi.
İklim Kanunu’nun TBMM’de kabul edilmesinin yaratacağı risklere işaret eden CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, “Her şeyin rantını kovalayan AKP iktidarı, şimdi de karbon piyasası oluşturarak doğadan rant devşirecek. Türkiye çölleşirken hiçbir önlem yok. Ormanları koruyacak uçak filomuz yerine koca bir Saray filomuz var. Filomuz, Türkiye’nin milyonluk ağaçlarını korumak için değil, tek kişi için hizmet veriyor!” diye tepki gösterdi.
Aygun, TBMM Genel Kurulu’nda İklim Kanunu’nun yaratacağı risklere işaret ederek, “Biz hava diyoruz siz para diyorsunuz. Biz zeytin diyoruz siz kömür diyorsunuz. Biz ağacın yeşili diyoruz, siz doların yeşili diyorsunuz” diye tepki gösterdi.
ORMANLAR YANIYOR AMA KARBON TİCARETİ GELİYOR!
Aygun, iklim değişikliğine uyum hedeflerinin gerçekte olmadığını savunarak, sadece bu konu üzerinden finansman sağlanmaya çalışıldığını söyledi. Orman yangınları ile büyük bir felaket yaşanırken bu yasa ile “Emisyon Ticaret Sistemi, karbon piyasası, iklim finansmanı” gibi bir sistemin getirilmesini eleştiren Aygun, şöyle devam etti: “Manisa, Hatay ve İzmir’deki yangınları kontrol altına alamayan, iklim değişikliğinin en önemli sigortası olan ormanları koruyamayan, zeytinlikleri madencilere açan zihniyet; iklim değişikliği için önlem almaz, sadece ve sadece ülkemizi iklim değişikliğinin kurbanı yapar! Türk Hava Kurumu’nun uçaklarını işe yaramaz diye çöpe atıp, yabancıdan medet uman zihniyetle ormanlar korunamaz. Uçak filosunu ormanlar için değil Saray için kuran zihniyet, elbette ki iklimi koruyamaz! AKP; İklim Kanunu ile sadece iklim rantı oluşturma derdindedir! Nasıl mı? Karbonu satarak para kazanmaya çalışan bir yönetim var karşımızda! Karbon piyasası kuran; enerji üreticileri ve bacalarına filtre koymayan fabrikaların yöneticileri ile iş tutan bir zihniyet var karşımızda! Biliyoruz ki AKP doğayı korumaz, sadece katleder! Yıllarca kentlere ihanet ettiniz. Bunu da en yetkili ağızlardan itiraf ettiniz!”
ERGENE’Yİ TEMİZLEDİNİZ Mİ
Ergene Nehri’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde verdiği söze karşın 14 yıldır temizlenemediğini vurgulayan CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, “Trakya yıllardır kan ağlıyor, kanser hastalığı ile uğraşıyor, zehir soluyor, havası kokuyor, vatandaşımız pencere açamıyor. Ama buna sebep olanlara ceza kesmeyen, bacalarına filtre zorunluluğu getirmeyen AKP, iklim değişikliğine karşı sahici önlem alabilir mi?” diye sordu.
YEŞİL BÜYÜME DEĞİL YEŞİL KÜÇÜLME
Aygun, Trakya’da art arda yaşanan kuraklık, çekirge istilası, zirai don ve orman yangını gibi doğal felaketlere dikkat çekerek, “Ortada çözüm var mı? Koca bir hayır. Yeşil büyümeden söz ediyorsunuz. Yoksul kesimleri yok sayan, emeklileri gözden çıkaran bir iktidar Allah aşkına neyin büyümesini yapacak? Buradan yeşil büyüme değil yeşil küçülme çıkar!” diye tepki gösterdi. İklim değişikliğine uyum için aranan yükümlülükleri erteleme açısından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yetki verildiğine işaret eden Aygun, “Cumhurbaşkanının iki dudağı arasında doğa korunamaz! Türkiye, bu iki dudağa terk edilemez!” dedi.
TBMM Zirai Don Olayını Araştırma Komisyonu üyesi olduğunu anımsatan Aygun, “Geçen hafta iklim değişikliği uzmanlarını dinledik. Her yıl zirai donun kaçınılmaz olduğunu öğrendik. Ancak gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekse Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda ne kadar hazırlıksız ve etkisiz olduğunu da komisyonda gördük” diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Levent Kurnaz’ın Türkiye’nin çölleşeceği uyarısına işaret eden Aygun, şu eleştirilerde bulundu:
“Ülkemizin 2080 yılında buğday, arpa, mısır ve çeltik üretiminde kayıp yaşayacağı hesaplanıyor. Bakanlık sektörel senaryolar için 2027’yi işaret ediyor? Bunca zaman ne yaptınız? Öğrendik ki 2075 yılı itibarıyla Adana, Antalya, Hatay, Mersin kuşağının çöl iklimi gibi olması bekleniyor. Tehlike bu kadar yakınlaşmışken; bölgesel ve sektörel bazda risk analizleri halen yok! İlaçlama süresi, mevsimsel dönüşümler, meteorolojik veriler çiftçilere aktarılmalı, bunları takip ettikleri bilgilendirme siteleri oluşturulmalı. Ama bunların hiçbiri yok” dedi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım