Yerel seçimlere kısa bir süre kala, uzun zamandır kamuoyunun tartıştığı ve adaylığı konusunda bir çok yorumların yapıldığı Prof. Dr. Halim Orta tartışmalara son noktayı koydu. Kendisinin sürekli aday olacağı yönünde özellikle sosyal medyada çıkan haberlerin kaynağı ve gerçekliliği ile ilgili olarak uzun bir telefon görüşmesi yaptım. Son günlerde kendisi hakkında Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olacağı yönündeki haberlere tepki gösteren Halim Orta kamuoyunun net bilgilendirilmesi gerektiğini, Ortadaki bilgi kirliliğinin giderilmesi adına konu ile ilgili kısa ve öz olarak şu açıklamayı yaptı; “Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için CHP den 4 aday adayı başvurusu yapılmış. Bunun dışında, ilçe teşkilatlarından, seçmenden ve tabandan bazı isimler de zikredilmiş. Bu isimlerden biri de benmişim. Bu doğrultuda il teşkilatı bu isimleri de anket çalışmasına koyarak, ne kadar doğru olduğunu, başka bir deyişle halkın ne kadarının kimi önerdiğini anlamak için benden izin istedi. Anket çalışması sonucuna göre aday belirlenecek. Hepsi bundan ibarettir”
Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi Halim Hoca henüz net bir karar vermedi. CHP nin anket çalışmasında isminin de yazılması için kendisine yöneltilmiş olan talebi onayladı sadece. Anket dedikte, geçen hafta da yazmıştım. Tekirdağ Belediye Başkanı Adem Dalgıç nasıl oluyor da bir gazetenin yayınladığı ankette çok yüksek bir farkla birinci görünebiliyor. Bu anketler tamamen duygusal bir durumda ve ortamda yapılmış olacak ki kendi yönettiği kentte bu kadar tepki gören bir isim nasıl oldu da yüksek oranlarda oy alarak ankette birinci çıkabiliyor. Aslına bakarsanız bu tip anketlerde güvenilirlik oranı ne kadardır. Biraz da ona bakmak gerekir. Diğer aday adaylarına karşı her hangi bir haksız rekabetin oluşmaması için burada partilerin yönetim kurulları sürece dahil olmalıdır. Gerekli müdahalede bulunmalıdır. Ulusal bir gazetenin yaptığı ve Adem Dalgıç’ın büyük bir farkla önde çıkmasını gösteren anketle ilgili olarak İl yönetiminden kamuoyunu bilgilendirecek, yanlış anlamaları ortadan kaldıracak bir açıklama yapması son derece iyi olurdu. Bir zamanlar hatırlar mısınız, aday belirleme usulleri nerdeyse açık arttırma gibi kim ne kadar fazla verirse ihale onda kalıyordu. Bu gibi işlerle seçilen kişilerde başta ihaleler ve diğer işlerden seçim masraflarını fazlası ile çıkardıkları günleri hepimiz biliyoruz.
Velimeşe’de ki ihale yolsuzlukları!Yeni İlçe olan Ergene sınırları içerisinde kalan Velimeşe Belediyesindeki ihale yolsuzlukları ile ilgili aylardır haber yaptım. Belgeler ortaya koydum. Hatta açılan formaliteden soruşturmalar için bilgime başvuruldu. İfadem sırasında elimdeki belge, bilgi ve görüntülerin soruşturma savcılığı tarafından istenmesi durumunda verebileceğimi söyledim. Aradan aylar geçti, Sağ olsun eski Basın Savcımız hala belge ve bilgileri, görüntüleri isteyecek benden. Adamın nerdeyse Başkanlığı sona erecek. Gel gelelim bu saygıdeğer savcımız benim yazdığım ağır eleştirilerden dolayı 301’inci maddeden yargılanmam için Adalet Bakanlığından izin gerekiyordu. Sayın Savcım çok hızlı davranıp 2 Ay gibi kısa bir sürede izinleri almayı başarmış İyide değerli Savcım Beni 301 maddeden ( T.C devletini alenen aşşağlamak, Halkı alenen isyan ve isyana teşvikten) nerdeyse terörist muamelesi ile yargılamayı biliyorsunuz da bunca yolsuzlukla ilgili önünüze gazete ve internet haberi yolu ile bir dünya belge koydum. Allah aşkına birazda bunlara bakın. Belediye Başkanlarının yargılanması için gerekli izinleri almak için bana gösterdiğiniz çabayı, birazda bu işler için gösterseniz size ömür boyu minnettar kalırım. Örneğin Çorlu Emniyetindeki çete ile ilgili olarak 2010/8 Asliye Ceza mahkemesindeki dosyaya bakılması yönünde bir çok kez talebim oldu, kimse elini bile sürmedi. TAGİD Üyeliğine devşirmeden sonradan gelen, bir anda dinci kesilen HİSMAR Marketin sahibi Yaşar Yılmaz Mahkemeye 3 yıl öncesinden vermesi gereken Güvenlik kamerası kayıtlarını bu güne kadar neden, kimlerin yardımı ile saklamayı başardı, sonradan sıkışınca nasıl gönderdi. Çorlu Emniyetinde
“Alevi misin, Sünni misin” diye ifadeye başlayan Polislerin Yaşar Yılmaz ile olan duygusal samimiyetleri, Bir zamanlar Yaşar Yılmaz’ın ayakçılığını yapan ve şimdi de bir İş adamları derneğinin başkanlığına getirilen kişinin Tacizcilikten davasının olduğunu da biliyor muydunuz. Ayrıca Yaşar Yılmaz’ın sahibi Olduğu HİSMAR Marketin Otoparkının uzun zamandır ruhsatı olmadan çalıştığı, Geçen yıl yaptığım belgeleri ile ortaya koyduğum haberden sonra apar topar neyin karşılığında nasıl bir zihniyetle ruhsatın verildiğini. Vergi vermemesine rağmen nasıl ört pas edildiğini. Yaşar Yılmaz’ın davalarının bir çoğuna bakan hangi hakim haksız mal edinmeden dolayı soruşturmada gerçekten merak ediyorum. Bazı Polisler ve yanındaki ayakçıları ile kimlere kumpas kurduğunu ve daha nice pisliklerin üzerine gidecek yürekli gözü pek bir yetkili arıyorum.
Hep Beraber Amin diyelim!Cumhuriyetimizin kuruluşunun 90. yıl dönümünü kutladığımız şu günlerde inşallah gelecek yollarda; İnsanların Emniyet Müdürlüğünde Alevi Sünni diye mezhebine göre ifadesinin alınmadığı, Parayı basanın her türlü pisliği örtmediği. Adaleti aramak için insanların silaha sarılmayacağı, Makam ve mevkisine göre, cüzdanının kalınlığına göre adaletin dağıtılmayacağı. İnancı ve düşüncesi için insanların 301 le yargılanmayacağı, Pisliklerin örtüldüğü değil, üzerinin açıldığı nice 90’ıncı seneler dilerim. Belki biz göremeyiz ama göreceklere selam olsun