İHALE USULÜ ADAY BELİRLEME
Yaklaşan yerel seçimler öncesinde, her seçim dönemi olduğu gibi bu dönem de pis kokular gelmeye başladı. Hatırlar mısınız bilmiyorum, 2011 Genel seçimleri öncesinde “Kılıçdaroğlu Partiyi Parsadan’lardan Kurtarabilecek mi” diye bir haber yapmıştım. Haberin tarihi Şubat 2011. Yani genel seçimler öncesinde aday belirleme sürecinin en hızlı işlediği dönem. O günleri biraz sizlere hatırlatmak istiyorum. Tabi ki şimdi de bir yerlere Aday adayı olan bazı muhteremleri rahatsız etse de ben size süreci anlatayım. Kadir Usta isimli bir vatandaş, Şimdi Ergene den Belediye Başkan Aday adayı olan Av. Haşim Korkmaz aracılığı ile Çorlu piyasasına girer. Bu kişi kendini CHP de Kadın Kolları MYK danışmanı olarak her yerde kendini tanıtır. CHP Genel Başkanı Bilhun Tamaylıgil imzası ile Çorlu 1 Asliye ceza Mahkemesine gelen yazı ise Kadir Usta’nın tüm iddialarını yalanladığı gibi. Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak 2011 Kasım ayında Çorlu CHP dayanışma yemeğinde sorumuz üzerine Kadın Kolları MYK da kesinlikle danışmanlık kadrosunun olmadığını kesin ve net bir dille açıklıyor. Tabi ki Sayın Haşim Korkmaz vasıtası ile. Aradan zaman geçer iş para istemeye, çeşitli vaatlere döner. Partinin en üst seviyesindeki kişilerin isimleri kullanılır. Bir sürü saçma sapan kirli işler işte. Kadir Usta denen kişi de Çorlu Huzurevinin eski Müdürü ve Vali Zübeyir Kemelek tarafından bizzat görevden alınan Ebru Baydak’ın eşidir. Saadet zinciri gibi maşallah. Haşim Korkmaz da baktı ki iş sarpa sarıyor beraber yola çıktığı insanlarla bir anda mahkemelik oluvermiş. Tabi ki bu haberimden sonra beni de mahkemeye verdiler. Daha sonraki süreçte en azından dürüst davranarak Mahkemede tanıklık da yapmıştır. Korkmaz 2011/1426 Soruşturma dosyasında Haşim Korkmaz’ın verdiği ifade aday belirlemelerde nasıl bir kepazelik zincirinin olduğunu açıkça belgeliyor. Korkmaz tanık olarak ifadesinde; “Kadir Usta genel seçimler döneminde beni arayarak o dönemin MYK üyesi olan Savcı Sayan adına benden 100 Bin Dolar borç para istedi. Bende durumumun müsait olmadığını belirterek bu isteği geri çevirdim” der. O günden beri bu işin üzerine çok gittim. Bölge Milletvekillerimize tüm belge ve bilgileri dosyalar halinde elden kendilerine teslim ettim. Ne yazık ki kimse üzerine gitmek istemedi bu işin. Hala da gitmeye niyetleri yok. Seçim dönemlerinde aday olacak kişiler ihale usulü ile mi belirleniyor sorusunu hepiniz sormaz mısınız. Ben yıllardır parti üst düzey yetkilileri dahil hepsine sordum. Kimse konuşmak istemiyor. Şimdi çıkıp da birileri size sorsa ey Milletvekillerimiz, ey yetkililer, Siz demi bu kirli işlerin içindesiniz. Neden, niçin bu kirli tezgahlar karşısında sessiz kalıyorsunuz. Derse verebilecek bir cevabınız olur mu.
Gelelim önümüzdeki yerel seçimlere ve aday belirleme sistemlerine. Bu konularda gene son zamanlarda birilerinin adaylık için 250 Bin ve üzeri gibi rakamlar istediği şeklinde pis kokular da yayılmaya başladı bile. Bizleri yönetecek kişilerin nerdeyse ihale usulü açık arttırma ile belirlendiği bir ortamda seçilecek olan kişilerden nasıl dürüst ve temiz bir hizmet bekleyebilirsiniz. Bunlar ancak kendilerine ve yandaşlarına hizmet ederler. Sayın Haşim Korkmaz’a sesleniyorum. Mahkeme sürecinde o dönem gösterdiğiniz dik duruşu bu dönem de gösterin. Bu parsadan zihniyetlerini çökeltmek adına toplumun her kesimine büyük görevler düştüğü gibi, partililere ve en önemlisi üst düzey yönetime çok daha fazla bir sorumluluk düşmektedir.
MHP de güçlü bir aday sinyali!
Yerel seçimler öncesinde en sessiz konumda olan MHP Çorlu’da güçlü ve iyi bir isimle seçim yarışına katılacağı yönünde yetkililerden bir bilgi aldım. İçeriği konusunda çok fazla bilgim yok. Milletvekili Bülent Belen teşkilatlara fazla baskı yapması ve kendi istediği yönetimlerin iş başına gelmesi için çaba sarf ettiği yönündeki eleştiriler de az değil. Bu eleştiriler ve sessizlik parti tabanında büyük rahatsızlık yaratırken, Çorlu’da çok büyük ses getirecek bir adayın üzerinde çalışıldığı şeklindeki bilgiler, parti tabanını heyecanlandırsa da, Bülent Belen’in tutumu çok fazla eleştiri almaya devam ediyor. Zamanında partiyi teslim etmeye kalktığı, hatta geçen dönem İl Genel Meclisi Birinci sırada olan kişinin partiye ne kadar zarar verdiğini kendisi de bilmesine rağmen neden hala bu tipleri kolluyor anlamış değilim. Maçtan sonra Polise ağıza alınmayacak küfürler eden, saldıran birini hala partide neden tutarlar bu da ayrı bir çelişki.