VALİ ZÜBEYİR KEMELEK´in TEKZİP METNİ
12/27/2011
Gazetemizin 29.10.2011 tarihli sayısının 1. sayfasında ve 26.11.2011 tarihinden itibaren www.trakyagundem.net adresli internet sitesinde yer alan “Kadın Neden Karakola Gidemiyor” başlıklı köşe yazısında KADIN NEDEN KARAKOLA GİDEMİYOR başlıklı köşe yazısından sonra Tekirdağ Valisi Zübeyir Kmelek imzalı tekzip metni
KADIN NEDEN KARAKOLA GİDEMİYOR?
Kadına taciz ve şiddetin son yıllara da tavan yaptığı ülkemizde maalesef şahit olduğumuz olaylar işin artık çığırından çıktığını gösteriyor. Birde çekindiğinden, korktuğundan yaşadıklarını kimseye anlatamayan kadınları da göz önüne aldığımızdan işin boyutlarının ne kadar vahim bir noktaya geldiğini gösteriyor. İsmini açıklamak istemeyen bir çok kişiden duyduğum olaylarsa Çorlu’da artık bir çok bayanın şikayetçi olmak için Polis karakoluna gitmeye çekindiğini gösteriyor. Eski Çorlu Cumhuriyet Polis Karakolu Amiri G.B nin şikayet için gelen bir bayana yaptığı iğrenç teklifler ve tacizler kabul edilebilecek türden değil. G.B nin bir çok soruşturması olduğu da söyleniyor. Bu güne kadar bu devlet bu tip kişileri neden besledi ve hala beslemeye devam ediyor. Açığa alınan memura maaşının Üçte İkisi ödeniyor. İşte devletin rezil uygulamalarından birisi. Geçtiğimiz hafta bir telefon aldım. Bir bayan yine yakın bir geçmişte eşiyle kavga etmiş. Polis karakolundan dosyasıyla ilgili bilgi almak istiyor ve çağrılıyor. Dosyaya bakan memurun dışarıda olmasını fırsat bilen bir Polis memuru bayanın telefonunu alıyor ve mesai saatinden sonra kendisini arıyor. “Yanına gelmek istiyorum. Sen çok iyi birisin. Sana yüreğim acıdı. Her ne derdin olursa olsun gel bana söyle ben çözerim. Buluşa bilirmiyiz” bu ve buna benzer bir sürü terbiyesizce laflar. Bu ülkede artık insan polisine güvenemeyecek mi. İşini dürüst ve namusuyla yapan Emniyet teşkilatı mensuplarının yüz karası olan bu tipleri bu devlet hala neden besliyor sizce. Biz neden vergi veriyoruz. Dağda vatan evlatları neden can veriyor. Bu ırz düşmanlarını beslesin, rahat ettirsin diye mi. Bir çok kişiden aldığım en önemli şikayetlerden biride bir bayan tek balıma polis karakoluna gidip derdini anlatamıyor. “Bildiğin güzel bayan var mı. Telefonunu bırak biz sana her türlü yardımcı oluruz” gibi iğrenç, ahlaksızca tekliflerde bulunulursa bir bayan karakola gidip bir daha derdini anlatabilir mi.Namuslu dürüst Emniyet teşkilatı mensuplarının yüz karası olan bu tipler temizlenmedikçe insana asla devletine güvenemez.
Milletvekilleri neden sessiz kalıyor?
Bunca rezalete ve kepazeliğe rağmen Tekirdağ Milletvekillerimizin sessiz kalmasına da bir anlam veremiyorum. Aynı tacizler ve terbiyesizce, ahlaksızca muameleye sizin bir yakınınız uğrasa caba ne yapardınız merak ediyorum. Bir Bayan olarak Özlem Yemişçi bu olaylara daha da hassas davranmalıdır. Üç dönemdir Milletvekili olan Ziyaeddin Akbulut neden sessiz kalıyor diye sormama gerek yok. İşine gelen bir konu olsaydı şimdiye kadar gereğini yapardı. Adliye sarayı yeri kovalayacağınıza birazda milletin namusuna göz diken Ahlaksızların peşine düşün. Bunca kepazeliğe rağmen Çorlu Kaymakamı Ali Dursun sanırım bir şeyler açıklar diye düşünüyorum. Bu konuda Çorlu Emniyet Müdürü Cemal Dalman’ın samimiyetine güveniyorum. Çorlu Emniyetinin içindeki ırz düşmanlarına gerekli mücadeleyi vereceği konusunda. Eğer ki birileri önünü kesmezse. Mahkemesi devam eden polisler her nedendir bilinmez ama bir türlü duruşmalara getirilemiyor.insanlara Mezhebine göre muamele yapan, tehdit ve şantajla zorla ifade imzalatmaya kalkan, imzalamadığınız zamanda ev ve iş yerinize uyuşturucu, silah koymakla tehdit eden bu polislere dur diyecek adam gibi adam biri çıksın da bir zahmet duruşmaya getirsin. Bir dönem hakkında bir çok şaibe ve suçlama olan polis memurunun nasıl oluyor da dinleme servisine verildiğine de aklım ermiyor. Bu güne kadar kimleri usulsüz dinledi. Malvarlığı ve yaşantısının araştırılması talep edilmesine rağmen neden üstü kapatıldı. Her istediğini dinleyebilecek kadar yetkilerle donatılmasının arkasında ne gibi kirli bir bağlantı var. Devletin sadece parası olanlar için var olduğu bir Çorlu’da insan adaletini aramak için ne yapması gerekiyor. Çerkez kökenli vatandaşları resmen PKK ile özdeşleştirebilecek kadar densiz bir polis memuruna bu devlet hala göz yumuyorsa. Resmen ırkçılık yapıyorsa. Çerkez kökenli vatandaşlara karşı kin ve nefretini bu denli açık ve aleni bir şekilde Emniyet Müdürlüğünde dile getirebilecek kadar pervasızlaşan bir polis memurunu duruşmaya bile getiremeyen bir devletin acizliği resmen ortadadır. Çerkez kökenli vatandaşları resmen PKK ile eşdeğer gören bu zihniyet şerefsizliğin ve Allahsızlığın açık kanıtıdır. Çorlu’da resmen anayasal su. İşlenmektedir.
Kıyafet vurgunu!
Okulların açılmasından sonra en önemli sorunlardan ve şikayetlerden biri de okul kıyafetleri konusunda yaşandı. Yetkili merciiler resmen üç maymunları oynaya dursunlar bir okul formasının 75 Liraya kadar satıldığı bir dönemde kimlerin cebini doldurmasına göz yumuldu. Bu güne kadar denetim yapıldı mı dersiniz. Bence hiç yapılmamıştır. Çorlu Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine konuyu sorduğumuzda karşınıza muhatap bile çıkmıyor. İl Milli eğitim müdürlüğü deseniz tam Allahlık. Hal böyle olunca soygun ve vurguna resmen yol verenler sanırım karşılığını da alıyorlardır. Böyle millete böyle devlet de çok değimli sizce.
TEKİRDAĞ VALİLİĞİ’NDEN“KADIN NEDEN KARAKOLA GİDEMİYOR”
BAŞLIKLI HABERE İLİŞKİN TEKZİP METNİ
Gazetenizin 29.10.2011 tarihli sayısının 1. sayfasında ve 26.11.2011 tarihinden itibaren www.trakyagundem.net adresli internet sitesinde yer alan “Kadın Neden Karakola Gidemiyor” başlıklı köşe yazısında; “Mahkemesi devam eden polislerin duruşmalara getirilemediği, insanlara mezhebine göre muamele yapıldığı, tehdit ve şantajla zorla ifade imzalatıldığı, ev ve iş yerlerine uyuşturucu, silah koymakla tehdit eden bu polisler olduğu, hakkında bir çok şaibe olan polis memurunun dinleme servisinde çalıştırıldığı ve usulsüz dinleme yapıldığı, Devletin sadece parası olanlar için var olduğu, ırk ayrımcılığı yapıldığı, Çorlu’da resmen anayasal suç işlendiği” iddiaları yer almıştır. Bu iddiaların gerçek dışı olduğu, bahse konu gazete haberinin yapılış biçimi ve kullanılan sözcüklerin Emniyet Teşkilatının şahsiyetini hedef aldığı, tüm mensupları ve bu kurumdan hizmet alacak olan tüm bireyleri olumsuz etkilediği düşüncesi hasıl olmuştur.
Gazetecilikte, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan kamuoyuna yansıtmak basın meslek ilkelerinin temel işlevlerindendir. Kamu hizmeti veren kuruluşları, vatandaşlarımıza layık olduğu şekilde hizmet vermeye yönlendirmek, varsa yanlışlıkların ve kanunsuz uygulamaların düzeltilmesi ve teşkilatın onur ve saygınlığını zedeleyecek işler yapan görevlilerin engellenmesi yönünde gerekli tedbirlerin alınmasına yardımcı olmak ve kurumların eksikliklerini ortaya koymak suretiyle eleştirmek basın kuruluşlarından beklenen hususlardır. Bunun dışında eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilmesi hiçbir şekilde taraflara artı değer katmayacaktır.
Emniyet Teşkilatı olarak her zaman insanımızın yanında olduğumuzun bilinmesini isteriz. Suç oranı düşük huzurlu bir Tekirdağ’da yaşayabilmek için suçun önlenmesi ve suçluların yakalanmasında yalnızca teknolojik imkânlar ve polisiye tedbirlerin yetmeyeceğinin, halkımızın desteğine de azami derecede ihtiyaç duyduğumuzun ancak bu şekilde başarının yakalanabileceğinin bilincindeyiz.
Yediden yetmişe her yaştan ve her kesimden insanın teşkilatımıza destek vermesi adına çalışmalar yaparken, gerçek dışı yayınlar yapmak suretiyle kuruma duyulan güveni sarsmak ve kamu güvenliği hizmeti veren ve halkın başta anayasa olmak üzere yasalarla güvence altına alınmış özgür yaşama hakkı ile sosyal ve hukuk devletinin sunmuş olduğu tüm hizmetlerden sonuna kadar faydalanabilme hakkını engellemek veya kişisel menfaatlerine yönelik çıkar sağlamak maksadıyla asılsız ve karalayıcı iddialarda bulunmak hiç kimseye yarar getirmeyecektir. Aksine gerçek dışı haberlerin halkımız üzerinde meydana getireceği olumsuz etkiler sebebi ile geniş anlamda genel asayişin ve huzur ortamının zarar görmesine neden olacaktır.
Kurumumuz, bünyesinde görev yapan personelin yapmış olduğu hiçbir kanunsuzluğu tasvip etmediği gibi bu tip eylemlerde bulunan personel hakkında da idari ve adli yönden gereken soruşturmalar vakit kaybedilmeden yapılmaktadır. Bilinmektedir ki kurumlarımızın işleyişinde toplum desteği vazgeçilmez bir unsurdur ve hatalı personelin korunarak halkımızın güvenini yitirmek göze alabileceğimiz bir şey değildir. Bununla beraber “Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse ‘suçlu’ ilan edilemez”. İlkesi de göz önünde bulundurmamız gereken diğer bir husustur.
Cevap ve düzeltmeye konu haber dayanaksız ve kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine yönelik, gerçek dışı bir haberdir. Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek tutumlarda bulunmaktan sakınmak durumundadır. Basın gerçeğe uygun haber vermekle yükümlü ve gazeteci de yayımladığı olayların doğruluğunu araştırmakla görevlidir. Gerçeğe aykırı yayında basının haber verme ödevini yerine getirdiğinden söz edilemez. Gerçek dışı haberlerle kişilik haklarına saldırılması sorumluluğu gerektirir. Aynı zamanda cevap ve düzeltme hakkını doğurur.
Bu durum karşısında söz konusu haberin gerçek dışı ve kamuoyu önünde Emniyet Teşkilatını küçük düşürücü, yıpratıcı ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olması nedeniyle bu tekzip yazısının hazırlanarak, kamuoyunda oluşacak yanlış kanaatlerin düzeltilmesi amacıyla yayımlanmasını zaruri kılmıştır.
Ülkesi ve Milletiyle Bölünmez Bütünlüğünün, Milli Güvenliğin, Kamu Düzeninin, Genel Asayişin en sağlam temellerinden bir olan Emniyet Teşkilatı, kendisine yapılmış bu haksız ve mesnetsiz iddialardan etkilenmeden, hukukun üstünlüğüne bağlı kalarak Anayasa ve yasalarda kendisine verilmiş görev ve sorumlulukları en iyi şekilde yapacak, vatandaşlarımızın kendisine tevcih ettiği güven ve saygınlığı daha da yükseltecektir.
Bu açıklamanın 5817 sayılı Basın Kanunu’nun 14.maddesine istinaden aynı sayfada, aynı başlık altında yayımlanmasını kanuni haklarımız saklı kalmak suretiyle rica ederim.