MİLLİ EĞİTİMDEKİ KİRLİ DEFTERLER
15.08.2010
Son zamanlarda Çorlu Milli eğitim Müdürlüğünde dönen dolaplara bakarsanız, işin iyice organize bir hale geldiğinin açık kanıtıdır. Biraz geçmişe gidecek olursak 2007 Yılında yaşanan kara çarşaf giydirilmiş öğrencilerin geçit törenine dahil edilmelerinden sonra, Çorlu ulusal basında günlerce gündemde kaldı. Dönemin Milli Eğitim Müdürü Zafer Altınkozaoğlu görevinden istifa etmek zorunda kaldı.
MİLLİ EĞİTİMDEKİ KİRLİ DEFTERLER
Son zamanlarda Çorlu Milli eğitim Müdürlüğünde dönen dolaplara bakarsanız, işin iyice organize bir hale geldiğinin açık kanıtıdır. Biraz geçmişe gidecek olursak 2007 Yılında yaşanan kara çarşaf giydirilmiş öğrencilerin geçit törenine dahil edilmelerinden sonra, Çorlu ulusal basında günlerce gündemde kaldı. Dönemin Milli Eğitim Müdürü Zafer Altınkozaoğlu görevinden istifa etmek zorunda kaldı. En son 19 Mayıs Törenlerinde Cumhuriyet Baş Savcısı Uğur Yiğitbilek’e tabure verilerek protokolde oturtulmaya çalışılması, Çorlu’da bulunan özel bir okulun en üst katının kaçak olması ve bunu da Çorlu Milli Eğitim Müdürlüğünün üst kademesinin tamamının bilmesine rağmen, bu güne kadar ses çıkartılamadı. Okulun sahibi olan kişinin iktidar partisine yakın durup, adını kullanmasını Ak Partili bir çok yöneticinin de bilmesine rağmen hala kaçak binada eğitim vermeye devam ediyor. Resmi bayramlarda organizasyonu kim yapıyor. Komite başkanı kim? Gelin dönen dolapları buradan inceleyelim. Ayrıca bunların birlikte hareket ettikleri kişiler Anadolu, Trakyalı gibi adeta insanları fişleyerek hor gören bir zihniyetin ürünleridirler. Bazı okullar hakkında bir yerlere asılsız evraklar düzenleyip dağıtanlar da gene bu oluşumun çekirdek noktasında olanlardır. Çorlu Milli Eğitim Müdürlüğünde adete kirli bir oyun dönüyor. İsmail Bağlar’a karşı başlatılan bu operasyon sona erdiğinde, birileri kendi istekleri doğrultusunda ranta tek başına konma derdinde. Ak partili yöneticiler ve bir çok yetkili bunu bildiği halde neden susuyorlar? Kaçak eğitim binasına neyin karşılığında kimler göz yumuyor? Bu oluşumun arkası aslına bakarsanız Ankara’ya büyük ağabeylere kadar gidiyor olsa gerek ki, bunlara kimse dokunamıyor. Kendileri gibi düşünmeyen, hareket etmeyen bazı okul müdürleri hakkında iftiralara varacak komplo hreketlerine bile girişebiliyorlarsa bu oluşum gerçekten çok tehlikeli. Şube Müdürlerinden birisinin kadrosu nerede görünüyor. Kadrosunun göründüğü yerdeki müdürle arasından su sızmazken, bu kurum Müdürü, kendi görevini bırakmış başka yerleri yönetme derdinde. Öğretmen evi adeta kamplaşmış durumda. Bazı yerlere ancak bu oluşumun içerisinde olanlar oturabiliyor. Resmen ayrımcılık politikaları başlamış. Kendi yandaşlarına her türlü imkanı sunanlar, kendileri gibi düşünmeyenlere yaşama hakkı tanımıyorlar adeta. Çorlu Milli Müdürlüğünde başlatılan dezenformasyon operasyonunun sonu tehlikeli boyutlar almadan bir n önce durdurulmalıdır. Ak Parti İlçe Başkanı Atilla Arıksoy başta olmak üzere bir çok yetkili dönen dolapları bildiği halde, sanırım tepeden birileri baskı yapıyor ki olaylar bu duruma kadar gelebilmiş. Örtpas edilen soruşturmalar, Üzeri örtülen kirli defterler derken, Zamanında içip sapıtan Müdürün biri hakkında gelen gizli ihbar mektubundan Vali Zübeyir Kemelek, Milli Eğitim Müdürü İsmail Bağlar, Ak parti İlçe teşkilatı, ve bir çok yetkilinin haberi var. Bana gelen bu ihbar mektubu onlara çoktan gitti bile. Yarısını yayınlamaya kalksam Çorlu’da insan için girip gezmeye yüzleri olamaz bu ve bunun gibi yandaşlarının. Bunca kirli defterlerin kabarık bir şekilde durduğu bir kurumdan Devlete, Millete hayır gelir mi?
Vali Masa Arkadaşın mı?
Tekirdağ İl Çevre Müdürlüğünü aradım. 26, 07. 2010 Saat 10 – 30 civarında. Çerkezköy çorlu arasında görüşmeden 2 gün önce gece bir etkinlikten gazeteci arkadaşlarla dönerken insanı canından bezdirecek bir kokuyla karşı karşıya geldik. Fabrikalar arıtmalarını gayet iyi çalıştırmışlar. Çevre Müdürü de bunu gayet iyi biliyor. İkinci konu Yaban hayvanlarının korunması ve bakımı konusunda görüşmek istedim. Fakat sayın Müdürün sekreteri kendini Vali den bile yüksekte sanıyor olsa gerek 20 dakika sorguya çekip konuşulanların hiç birini dikkate almadan telefonu yüzümüze kapatmaz mı. Aradan az bir aman geçtikten sonra Müdür beye nihayet zor da olsa ulaşabildim. Konuları anlatmaya başlamadan sözümü bitirmeden daha “Vali Beyle biz çok iyi görüşüyoruz. Zaten her gün beraberiz. Kendisiyle çok iyi samimiyetimiz var. Beni de çok sever. Ben bu konuları akşama kendisine iletirim. Sizin de bir derdiniz varsa ister Vali Beye, isterseniz bakana gidin” Demesine şaşırdım doğrusu. Sekreterinin yapmış olduğu kabalığı da anlattım.Anlatmaz olaydım. Bir küfür etmediği kaldı. Bir Valiyi adeta içki masası arkadaşı gibi lanse eden bir Müdür, Sekreterine öz geçiremeyen, hatalarına rağmen korumaya kalkıyorsa aralarında ne gibi kirli bir bağlantı var onunda araştırılması gerekir. Bir basın mensubuna Vali Beyi adeta masa arkadaşıymış gibi lanse eden bir Müdür kim bilir başkalarına nasıl lanse ediyordur. Sekreteri bu kadar burnu havada odluna göre ikisinin da Ankara’da büyük bileri olsa gerek. Sonrada kalkın vergi verin bu devlet bunları beslesin. Dağda can versin garibanın çocuğu bunlar rahat etsin diye.