KONGRE SONRASI AK PARTİ’DEKİ HESAPLAR
29.04.2012
15.Nisan tarihinde yapılan Ak Parti İl kongresinde oluşan yönetim listesi önemli mesajlar veriyor. Ak Parti Çorlu Ne durum da! Davetiye krizi!
KONGRE SONRASI AK PARTİ’DEKİ HESAPLAR
15.Nisan tarihinde yapılan Ak Parti İl kongresinde oluşan yönetim listesi önemli mesajlar veriyor. Başbakan Erdoğan ki tane bakanı ve çok sayıda milletvekiliyle Ak Parti Tekirdağ tarihinde bir ilke imza atarak kongreye gelmesi ise ayrı bir öneme sahip olduğu gibi, içerisinde çok önemli mesajlarda barındırıyor. Önümüzdeki yerel seçimlerde Başta Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Çorlu Belediyesini istediği verdiği mesajlarda açık ve netti. Salon saatler öncesinde dolmuş, coşkulu bir kalabalık. Başbakan gördüğü ilgi karşısında morali son derece iyi. Tekirdağ ve Trakya bölgesine yapılan yatırımları tüm ayrıntısına kadar anlattı. İl Başkanlığı görevine getirilen eski Milletvekili Ahmet Kanbur, siyasette küskünlüğün olmayacağının güzel bir işaretini verdi. Bir çok milletvekili ve siyasetçi seçilemediği zaman ve kongrede kaybettiğinde köşesine çekilir, küser. Ahmet Kanbur bunu yapmak yerine yıllarca mücadele etti. Partisine küsmedi. Yeni oluşan yönetime baktığımız zaman da partinin ilk kuruluş döneminde birlikte mücadele veren bir çok isimin yer alması da aslında kamuoyuna ve iktidar partisine yamanarak rant peşinde koşmak isteyenlere de ayrı ve özel bir mesaj veriyor bence. Bir zamanlar Çorlu İlçe teşkilatı yönetiminde Milletvekili Ziyaeddin Akbulut’un da olduğu bir basın toplantısında “12 Eylül Referandumunda da şu anki mevcut yönetimden kaç kişi EVET dedi” diye sormuştum. Başta Sayın Akbulut ve bazı şakşakçıların bu soru hiç hoşuna gitmemişti. Abuk sabuk tepkiler almıştım. Hatta sonradan öğreniyorum ki bazı yönetim kurulu üyeleri basın toplantılarına çağrılmamam konusunu yönetim toplantısında bile dile getirmişler. Sanırım onlarında gocunacak bir tarafları olsa gerek. Sözün özü Ahmet Kanbur yönetimine baktığınızda çoğunluk partinin ilk kurulduğu dönemlerde, bir zamanlar üye bile yapılmanın, hatta yönetimi oluşturmak için sayın bile tamamlanmakta zorlanıldığı bir dönemde görev alan kişilerden oluşması. Buda anlayana aslında açık ne net bir mesaj değimlidir sizce. Partileri rant kapısı olarak görenler, kuyruğu sıkıştığı zamanlar parti değiştirenler, Referandum da hayır oyu verdikleri halde partinin sahibi gibi davrananlara yeni yönetim listesiyle aslında çok açık ve net bir mesaj verilmiş oldu. Ahmet Kanbur disiplini seven birisi. İlçe teşkilatlarını yan gelip yatıracağını, seçimlerden seçimlere ortada dolaşmalarına izin vermeyeceği bir görüntüsü var. Kendisini Milletvekilliği sıralamasında düşürenleri, kimlerin zamanında ne oyunlar oynadığını da gayet iyi bildiği kanaatindeyim. Sanırım bunların da hesabını usulüyle sorar bence. Milletvekilliği dönemi öncesinden tanıdığım Sayın Kanbur kamu kurumlarındaki başıboşluklara ve disiplinsizliklere karşıda gerekli tavrı koyacağına inanıyorum. Yapması gereken de bu bence. Aksi halde yaşanacak olumsuzlukların faturasını vatandaş ilk seçimlerde iktidara keser, Başbakan’da olası bir başarısızlığın hesabını mutlaka soracaktır. Bizzat İl kongresine İki bakanıyla katılması, yerel seçimler için net konuşması, başarısızlık durumunda da hesabının soracağını düşünüyorum.
Ak Parti Çorlu Ne durum da!
Yerel yönetimler anlamında Çorlu’da muhalefet durumunda olan Ak Parti de ve İlçe Başkanı Adnan Volkan’dan ses soluk yok. Zaten kendisini partide görebilende yok. Bir kez Belediye Meclis toplantısına teşrif ettiğini görebilen var mı acaba. Çorlu’nun sorunlarıyla ve gündemiyle ilgili olarak basının ve kamuoyunun karşınına geçip birkaç kelime etmedi. Şehir kulübünde ver kızı, al papazı oynayarak Çorlu da yerel yönetimlerde başarı elde edemezsiniz. Şehir kulübünde garson tokatlama konulu bir haberden sonra açıklama yapacağım diyen Sayın Volkan, kendine yakın gazeteci olduğunun sanana Ordudan atılma birini yanına alıp garsonu konuşturup yayınlatmakla kimseyi aldatamazsınız sayın başkan. İl Başkanı Ahmet Kanbur aldığı bu büyük sorumluluğun gereğini mutlaka yerine getirmeli ve teşkilatları çalıştırmalıdır. Disiplini eline alıp bir çeki düzen vermelidir. En azından Çorlu’ya gelip basınla buluşarak geniş bir toplantı düzenlemeli ve Çorlu basınının yerinde dinlemelidir. Gerçekçi net sorular soranlar için de üzerlerine kırmızı çizgi atanlara ve teşebbüs edenlere de tavrını net koyabilmelidir. Eleştiri her zaman başarıyı getirir. Basın toplantılarında kendilerine yalakalık yapılmasını bekleyen yöneticilerle bu işler olmaz derim. Son olarak dikkatimi çeken bir nokta da İl kongresin de eski ilçe Başkanı Atilla Arıksoy’un delege yapılmaması. Neden, niçin bilemem ama sonuçta hangi partiden olursa olsun İlçe Başkanlığı yapmış bir kişinin il kongresinde delege yapılmaması hiç de hoş bir davranış değildir.
Davetiye krizi!
Çorlu’daki 23 Nisan kutlamalarıyla ilgili olarak basın mensuplarına önceden gitmesi gereken davetiyelerin Cuma günü saat 17. de yoğun çaba ve girişimler, telefon trafiğinden sonra ancak gerçekleşebildi. Çorlu Milli Eğitim Müdürlüğü Kaymakamlığa atıyor topu, onlarda Milli Eğitime derken dar alanda kısa paslaşmalar ve tam bir skandal. Her türlü pisliğin ve gayri meşru olayların çok rahatça ört pas edildiği Çorlu Milli Eğitim Müdürlüğünde, bu gibi ufak krizlere de aman ne olacak canım diyebiliriz aslında. İmam Cemaat benzetmesi gibi. Kaymakam otoriteyi eline almasa, Vali vurdum duymaz olursa, Milletvekilleri başka hesaplar peşinde koşarsa Çorlu’da çökmüş ve kokuşmuş rezil bir devletten başkasını göremeyiz. Ak Parti eski Çorlu İlçe Başkanı Atilla Arıksoy, Çorlu Milli Eğitim Müdürü İsmail Bağlar arasında geçen görüşmeyi Sayın Arıksoy delikanlıca çıkıp anlatmalıdır. O dönem ört pas edilen kepazeliğin boyutlarının ve arkasındaki bağlantının ortaya çıkması için. 23. Nisan geçit törenin de devlet erkanı resmen mafya ya selam durdurulmuştur. Bunu yapanlar acaba utanıyor mu dersiniz hiç sanmam. O sözleşmeli öğretmenin yaptığı alçakça davranışı ört pas eden Allahsızlara hesabını sormayan, hala besleyen bu devletin Allah belasını versin.