BUNUN ADI SOSYAL DEVLET DEĞİL

BUNUN ADI SOSYAL DEVLET DEĞİL

 

Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar TBMM de devam eden bütçe görüşmeleri çerçevesinde söz alarak, özel emeklilik sistemi hakkında konuştu. Milletvekili Yontar; “AKP Hükümeti vatandaşın risklerini azaltmak yerine vatandaşı risk piyasasına sürüyorsa bunun adı sosyal devlet değil, halka hayat boyu risk yönetimi yaptırtan sömürü düzenidir” dedi,

Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, TBMM de yaptığı konuşmada; “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aynı dönemde ameliyat olduğumuz ve tedavi gördüğümüz sevgili kardeşim Gülşah Durbay’ı bugün sonsuzluğa uğurladık. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm Cumhuriyet Halk Partisi ailemize başsağlığı diliyorum.

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu bütçesi üzerine söz aldım. Bugün burada halkın sırtına yıkılan sistematik bir belirsizlik ekonomisini konuşuyoruz. Vatandaşın gelecek kaygısını fırsata dönüştüren, güvencesizliği kurumsallaştıran, adına da “bireysel emeklilik” denilen bir sistemsizlik. Bir ülkede insanlar emekli olabilmek için yıllarca prim ödeyip hâlâ emekli maaşıyla geçinemeyeceğinden korkuyorsa o ülkede sigortacılık sistemi işlemiyor demektir. Özel emeklilik sistemi zorunlu tasarruf gibi dayatmalarla büyütülüyorsa bunun adı finansal öz güven değildir. AKP Hükümeti vatandaşın risklerini azaltmak yerine vatandaşı risk piyasasına sürüyorsa bunun adı sosyal devlet değil, halka hayat boyu risk yönetimi yaptırtan sömürü düzenidir.

Özel sigortaların lüks olduğu ve tercih edilmeyen bir dönemi yaşıyoruz. Sigorta primleri artmakta, poliçeler daralmakta, teminatlar küçülmekte ancak şirketlerin kârları büyümektedir. Depreme, sele, afete karşı korunduğumuz söylenmekte fakat “risk yönetimi” adı altında vatandaşın cebine düzenli olarak yeni yükümlülükler gelmektedir. Öte yandan, sigortacılık sektöründe art arda beş şirketin faaliyetine el konulması, Arex Sigortaya yapılan müdahalenin ardından gerçekleştirilen geniş çaplı gözaltılar sektör güvenirliliğini zedelemiş, kamuoyunda ciddi sorunlar doğurmuştur.

Bu sigorta şirketleri tarafından tanzim edilen poliçeler sigortalı tarafından primleri ödenmesine rağmen bir gecede iptal edilmiş, sigortalar teminatsız kalmıştır. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun yetki verdiği ve denetlediği bir sektörde bu ölçüde büyük bir çöküş yaşanması, sektörün idari ve hukuki denetimlerinin araştırılması ve değerlendirilmesini gerektirmekte ve primlerini ödeyen sigortalıların mağdur edilmemesi gerekmektedir. Sektörde oluşan güven kaybı ülkemizde sigorta girişleri, sermaye hareketleri, yatırımcı güveni ve finansal istikrar açısından riskler doğurmaktadır.

İktidarınızın çalışanlara zorunlu olarak getirdiği bireysel emeklilik sisteminde devletin yüzde 30 katkı payını yüzde 50’ye çıkarma ya da sıfıra indirme yetkisi Sayın Cumhurbaşkanına verildi ve 7566 sayılı Kanun’un yayınlanmasıyla hemen yürürlüğe girdi. Artış tamam da sıfıra indirmenin iyi niyetli olduğunu açıkça düşünmüyorum.

Değerli arkadaşlar, 2026 bütçesinde 16,3 trilyon lira gelir, 19 trilyon lira gider öngörülmekte. Daha 2026 yılına girmeden bütçede 2,7 trilyon liralık rekor açık verildi. Bütçenin en büyük gider kalemlerinden biri de yine faiz oldu. Bütçe gelirlerinin yüzde 97,5’i vergilerden oluşmakta. Her 100 liralık verginin 63 lirası dolaylı vergi, 25 lirası maaşlardan kesilen gelir vergisi, kâr eden şirketlerin ödediği kurumlar vergisinden ise sadece 11 lira. Böyle bir vergi adaleti olmaz olsun! ÖTV ve KDV tam bir adaletsizlik örneği yani zenginden de fakirden de asgari ücretliden de fabrikatörden de aynı miktarda vergi alınmakta. Zorunlu tüketimden ve ihtiyaçtan ÖTV alıyorsunuz ama pırlantada, elmasta, lüks kol saatinde vergi yok. Yattan, kotradan yüzde 8, vatandaşın cebindeki cep telefonundan yüzde 50 vergi alıyorsunuz. Otomobil deseniz artık tekerlekli bir vergi dairesi. Kendinize bir otomobil alırken devlete de muhakkak bir otomobil alıyorsunuz, daha lüks bir araç almaya kalkarsanız devlete 2 tane otomobil veriyorsunuz. Peki bunu yaparsa kim yapar, bu düzeni adil diye hangi vicdan savunabilir? Tabii ki AKP yapar ve savunur.

Sayın Bakan, yaptığınız bu bütçede asgari ücretli, emekli, esnaf, dezavantajlı gruplar, çiftçi, öğrenci yok; bu bütçede maaşı daha cebe girmeden eriyen milyonlar var. Siz kâğıt üzerinde denge tutturmaya çalışıyorsunuz ama bu ülkede hayatın dengesi çoktan bozuldu.  Bu bütçede yine sizin sayenizde kemer sıkan hep halk, zenginleşen ve rahatlayan hep ayrıcalıklı bir azınlık var diyor, bütçeye ret oyu vereceğimizi belirterek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum” dedi.

Haber: Abdurrahim Yıldırım

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
2023-07-26 16:38:10
DEVLETİ SOYANLARA ÇORLU BELEDİYESİ GÖZ YUMDU | Trakya Gündem Gazetesi: […] DEVLET TRİLYONLARCA ZARAR EDERKEN YETKİLİLER NE YAPTI […]
2021-10-22 18:39:12
RUHUNU ŞEYTANA SATMAMIŞ DEVLET YETKİLİLERİ ARANIYOR | Trakya Gündem Gazetesi: […] Merhaba değerli okuyucularım. Çorlu Belediyesinin yolsuzlukları, buda yetmemiş gibi,
2021-10-11 10:42:04