Her geçen gün artarak devam eden yolsuzluk ve
şaibeler için sürekli yetkili makamlara çağrıda bulunarak gerekli çalışmaları
yapmaları yönünde çağrı yapıp sürekli haberler ve köşe yazıları ile bu konuları
kamuoyuna ve yetkili makamlara duyurmaya çalışıyorum. Bu hafta bir okurumuzdan
gelen ve akıllara durgunluk verecek boyutta ki akıl almaz skandalı sizlere
paylaşmak istedim. Bakalım bu konuda diğerlerinde olduğu gibi Sümen altı mı
olacak, yoksa gereken yapılacak mı merakla bekliyorum. Okuyucumuzdan gelen ve
Savcılarımız için açık bir ihbar niteliğini taşıyan bilgiyi aynen sizlere
aktarıyorum.
TEKİRDAĞ’DA KANSER HASTALARI KADERİNE Mİ TERK EDİLDİ?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Mayıs
2017 tarihli verilerine göre, Türkiye’de kanser nedeniyle gerçekleşen ölümler en
yüksek olduğu ilk beş il sırasıyla Kırklareli, Rize ve Kocaeli (yüzde 23.3);
Tekirdağ (yüzde 23.2); İstanbul (yüzde 23) olarak sıralanıyor. Kanser kaynaklı
ölüm oranının çok yüksek olduğu Tekirdağ’da Medikal Onkoloji, Radyasyon
Onkolojisi Bölümü ( ışın tedavisi bölümü ) ve Nükleer Tıp bölümlerine yatırım
yapılmaması halk sağlığı açısından anlaşılır değildir. Tekirdağ Devlet
hastanesinde 2006 yılında kurulan eski bir ışın tedavi cihazı ile halk yalan
yanlış tedavi edilmesine halen göz yumulmaktadır. Bu duruma istinaden Namık
Kemal Üniversitesi Hastanesi 4 tane ihale yapmıştır. 27.06.2018 ( İhale numarası
: 2018/246671 ) ve 13.08.2018 ( İhale numarası : 2018/327742 ) tarihlerinde
ihaleler yapılmış ve hiçbir firma teklif vermemiştir. 31.07.2019 ( İhale
numarası : 2019/288866 ) ihaleye 2 firma teklif vermesine rağmen İstanbul’daki
Özel Hastanelerin, Tekirdağ Şehir Hastanesi ve Trakya Üniversitesi’nin baskıları
ile Kamu İhale Kurumu tarafından iptal ettirilmiştir. 02.12.2019 ( İhale
numarası : 2019/518317 ) tarihinde yapılan ihalede ise yine iki yatırımcı firma
teklif vermesine rağmen bu kez de Hastane yönetimi tarafından ihale komisyonuna
baskı yapılarak iptal ettirilmiştir. 31.07.2019 ve 02.12.2019 tarihlerinde
yapılan ihaleler ile Tekirdağ’a Son Teknolojik cihazlar alınmasına neden engel
oldular? İstanbul’daki Özel Hastanelerin, Tekirdağ Şehir Hastanesi ve Trakya
Üniversitesi’nin baskıları ile ihaleleri neye istinaden ne amaçlar ile nereye
hizmet ederek iptal ettirildi. Hastane yönetiminin istediği (Yandaş firma ya da
firmalar) ihaleye dahil olmadığı için mi ihale iptal ettirildi ? Sonuç olarak
ışın tedavisi bölümü ise 2,5 senedir hala kurulamadı. Bu konunun sorumluluk
sahibi olan yetkililerin umurunda bile olmadığı gözlemlenirken “ Meclis
Başkanımız Mustafa Şentop Hocamızın ” şehrine yakışmamıştır. Hastane yönetimi
sayesinde “ Tekirdağ Kanser Başkenti ” haline geldiğinin farkında bile değiller.
Radyoterapi Nedir? Radyoterapi (ışın tedavisi) iyonize radyasyonun kullanılarak
kanser hastalığının tedavi edilmesi anlamına gelir. Radyoterapi ile verilen
yüksek dozdaki radyasyon, kanserli hücreleri öldürebilir ve bölünüp
çoğalmalarını engelleyebilir. Radyoterapi, normal hücrelere göre çok daha hızlı
büyüyüp, çoğalan kanser hücreleri üzerinde oldukça etkilidir. Kanser tedavisinde
%60 oranında yeri bulunan radyoterapide günümüzde hedefe yönelik tedavi
yaklaşımı uygulanmaktadır. Radyoterapi sırasında tümörlü alan belirlenerek,
ışınlar daha yüksek dozda ve yalnızca kanserli hücreye gönderilir. Radyoterapi
bölgesel bir tedavi olduğu için günlük 15-20 dakikalık seanslar sonrası hasta
rutin hayatına devam edebilir. Radyoterapiile sadece hastanın etkin bir şekilde
tedavi edilmesi değil aynı zamanda tedavi sonrası kaliteli bir yaşam sürmesi de
hedeflenmektedir. Bu nedenle radyoterapi uygulamalarında geçmişte kanserli
dokuyu tamamen yok etmek için çok geniş bir alanı kapsayan ışınlama
tekniklerinin yerini artık tümörün çevresinin tamamen saran ve yalnızca kanserli
bölgeyi hedef alan tedaviler almıştır. Böylece sağlıklı dokular daha çok
korunabilmekte, çok yüksek ışın kullanılabildiği için de tümör daha yüksek
oranda kontrol altına alınabilmektedir. Normal dokuyu tamamen radyasyondan
korumak gibi bir durum söz konusu olmasa da dokuların tolerans dozlarını
aşmayacak şekilde bir ışınlama ile konfor sağlanmaktadır. Medikal Onkoloji
Bölümü’nden sorumlu Doç. Dr. Tarkan Yetişyiğit’in hastaneden ayrıldı. Kemoterapi
tedavisi gören hasta yoğunluğu günde 100-120 hasta mağdur. Nükleer Tıp bölümünün
hala kurulamaması : Kanserin tanı ve evrelemesinde kullanılan Pozitron Emisyon
Tomografisi (PET-CT) cihazı neden Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi’ne halen
kurulamamıştır ya da kurulmamıştır? Kanserin ilk teşhisi, evrelenmesi,
yaygınlığının belirlenmesi ve doğru bir tedavi planı çıkarılması için tüm
aşamalar PET/CT cihazı ile gerçekleştirilmektedir. PET/CT ile kanser haritası
çıkarılarak, hastalıkla etkin bir mücadele sağlanmaktadır. Tekirdağ halkı,
kanser tedavisinde bu kadar önemli olan cihazdan neden yoksun bırakılmaktadır?
Tekirdağ’da yaşayan kanser hastaları PET çekimi için İstanbul’daki Özel
Hastanelere ve Edirne’deki Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk
edilmektedir. 31.07.2019 tarihinde ihale edilmesine rağmen 1 tane bile firma
gelmemesi kadroların olmamasından dolayı mı?