Uzun zamandır Çorlu ve Ergene
ilçesindeki kirli bağlantıları, vurdum duymaz siyaseti ve kirli ilişkileri gerek
buradan, gerekse Kanal 282 TV deki canlı yayın programında dile getiriyorum.
Kralın çıplak olduğunu herkesin görmesine rağmen, konuşması gerekenler neden,
neyin karşılığında susuyor onu da anlamış değilim. Çorlu ve Ergene de AKP ve CHP
birleşmiş rantı ortak götürürken bu rezalete dur diyecek kimsenin olmayışı da
böyle millete böyle devlet yakılır demekten kendimi alıkoyamıyorum. Kısır ve
ucuz siyasetlerle işi günü kurtarmaya çalışan siyasiler bir noktada gene yan
yana gelip, birbirleri ile can ciğer kuzu sarması olurlarken, olan vatandaşa
oluyor. Fakat ne garip ki vatandaşın hiç sesi çıkmıyor. Durumdan gayet memnun
bir görüntü içindeler. Bu görüntüye sakın aldanmayın ey siyasetçiler.
Size kıssadan hisse olacak gerçek
bir yaşanmış konuyu anlatmak istiyorum. Merhum Başbakan Adnan Menderes
İngiltere’de uçağı düştü ve o uçaktan sağ olarak kurtulmayı başardı. Tedavi
sürecinden sonra Türkiye’ye döndü ve halk büyük bir coşku ile merhum başbakanı
karşılar. Herkes büyük bir sevinç yaşarken, kalabalığın içinde bir tanesi elinde
7 yaşlarında bir çocuk, diğer elinde keskin bir bıçakla Adnan Menderes’in önüne
çocuğu yatırı ve derki oğlum sana kurban olsun. Allah seni bize bağışladı. Oğlum
da sana feda olsun der. Neyse o kalabalık da merhum Menderes sakin bir şekilde
korumalarının da yardımı ile çocuğu yerden kaldırılmasını sağlar. Babaya gerekli
nasihatleri yapıp yoluna devam eder. Diyeceksiniz bu ne alaka. Esas hikaye şimdi
başlıyor. Nefeslerinizi iyi tutun ve okuyun. Merhum Adnan Menderes ve hükümetine
karşı Hain, Alçak cuntacılar darbe yapar. Köpek ve Bebek davası diye saçma sapan
bir iddianame ile Adnan Menderes artık İdam edilmeyi beklemektedir. Halk çok
suskundur. Kimseden tepki gelmez. Herkes halinden çok memnun bir görüntü
vardır. Artık tek bir sorun kalmıştı, oda Menderes’in ipini çekecek,
sandalyesini tekmeleyecek bir Cellat bulmaktı. Ülkede her yere haber salınır,
çok büyük paralar, imkanlar teklif edilir fakat kimse Menderes için bunu yapmak
istemez. Halk içten içe kaynamakta fakat geç kalmıştı. Zamanında tepkiyi
verecektiniz deyimiyle herkes birbirine bakmaktadır. O anda bir adam çıkar
gelir. Derki aradığınız şartlara ben uyarım. Fakat bir şartım var. Sorarlar
nedir şartın diye. Beni baş cellat olarak yazacaksınız ve sandalyeyi ben
tekmeleyeceğim. İdam ipini ben çekeceğime. Zaten cellat bulamayan Darbeci
hainler bu şartı hemen kabul eder ve o kişiyi baş cellat olarak yazar. Biraz
nefesinizi verin ve daha dikkatli okuyun. O kişi kimdi biliyor musunuz . Daha
birkaç yıl önce çocuğunun boğazına Merhum Menderes’in önünde bıçak dayamayıp
oğlum sana kurban olsun diyen adam.
Bunu neden atlattım siyasetçiler,
bu bölgeyi kendilerine ve yandaşlarına peşkeş çeken sözüm ona yöneticiler vs her
kimse. Sizde kendinize biraz pay çıkartın. Bu yaşanmış hikayeden biraz ibret
alın ve gün gelip halk kafasını kaldırdığında, sizleri sandığa gömdüğünde ne
yapacaksınız. Bu gün önünüzde ceket ilikleyip yalakalık yapanlar gün gelir
ipinizi çekerler. Çorlu ve Ergene de dik durabilen bir tane siyasetçi mi yok.
Bunca rezalet, vurgun, yolsuzluk, talan varken CHP ve AKP ne yapıyor. Sadece
rantı ortak götürmek için can ciğer kuzu sarması oluyorlar. O kadar yazdık,
konuştuk, neden hiçbir yetkili sesini çıkartamıyor. Çorlu ve Ergene de dürüst
namuslu bürokrat yok mu. Tatbiki var ve olduğuna da ben fazlası ile inanıyorum.
Neden onlar bir şey yapmıyor dersenize. Çalışmalarına, bir şey yapmalarına izin
verilmiyor. Devlet devlet olmaktan çıkmış adeta çadır devletine dönmüş. Çıkar ve
rant ilişkisine baktığınızda kimin eli kimin cebinde olduğu belli değil. Siyasi
partilerin il ve ilçe başkanlarına bakıyorsunuz ucuz, günü kurtaran, basit
siyasetlerle tebaalarına şirin görünmekten öte gitmeyen zavallı bir anlayışla
gidiyorlar. Bürokrat vs kesim aman bana kimse dokunmasın, koltuğumda sağlam
kalsın, bende kimseye dokunmadan zamanımı geçireyim derdinde. İlçe başkanlarına
belgeli yolsuzlukları sorarsınız duymazlıktan gelirler. Bakması gereken yetkili
birimler sesini çıkartmaz. Milletvekillerine baksanız tam Allahlıklar. Dünyadan
haberleri yokmuş gibi günü kurtarıp bir dahaki döneme koltuğu sağlamlaştırma
derdindeler. Belediyelerde tonla yolsuzluk iddiaları, İmar vurgunu vs ler varken
ilçe başkanları il başkanı, milletvekilleri birbirlerine sözde atıp tutarlar,
sonra bir arya gelip bir çoğu kadeh tokuşturur. Birbirlerine hır gür ederler
kimse kimsenin ayağına basmaz. Sizce dünyada en sağlam ortaklık nedir. Cevabını
ben vereyim. SUÇ ORTAKLIĞIDIR suç ortakları asla birbirinin ayağına basmaz,
yoluna çıkmazlar. Tıpkı Çorlu ve Ergene de olduğu gibi. Bu rezalet bizi nereye
götürüyor biliyor musunuz. Suriye’den beter olma yolunda hızlı adımlarla
ilerliyoruz. Ey siyasetçiler, rant çeteleri bakalım bu gün size kurban olmaya
kalkanlardan hangisi, kimler yarın ipinizi çekmek için birbiri ile yarışacaklar.