Son zamanlarda Tekirdağ ve Çorlu
CHP içerisinde yaşanan çelişkiler ve koltuk kavgaları, siyasi ve şahsi rant
hesapları vs bir araya geldiğinde ortaya çıkan çelişkiye baktığınızda CHP de
ciddi anlamda bir sorunun olduğunu göreceksiniz. Dün yani kısa bir süre önce.
Kasım ayının ilk haftası ve dönemin CHP Çorlu İlçe Başkanı İsmail Akar’ın
düzenlediği basın toplantısında ki zehir zemberek açıklamaları.

“Bunun bir vefasızlık olduğunu, arkadaşlarıma yapılan bir haksızlık olduğunu
belirtmek istiyorum” demişti. O bahsettiği haksızlığı
yapan ve disiplin kuruluna verilerek Akar dahil Üç ismin parti faaliyetlerinden
Men edilmesine imza atan da İl Başkanı Recep Ökten’in ta kendisiydi.   6. Kasım
2017 tarihinde internet sitemizde yayınladığımız “CHP DE KİMLER KİMLERE
KUMPAS KURUYOR” haberimizi ve haberin videosunu izlediğinizde zaten her şeyi
daha net görebilirsiniz.


http://www.trakyagundem.net/haber_detay.asp?haberID=1888
O tarikte Çorlu İlçe Başkanı olan İsmail Akar, İlçe Sekreteri Doğukan Dağ ve
Başkan yardımcısı Hasan Eligül`ün CHP Tekirdağ İl Başkanlığı il disiplin kurulu
tarafından 1 yıl boyunca hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılması ile ilgili
basın toplantısında ki o sert sözleri şimdi tamamen unutulmuş, çok ağır
eleştirdiği İl Başkanı Recep Ökten ile can ciğer kuzu sarması olmasını
gerektirecek durumun sebebini herkes gibi bende çok merak ediyorum. İsmail
Akar’ı yıllardır dik duruşu ve dürüstlüğü ile tanırım. Ne oldu da bir anda her
şey tersine döndü anlamadım. Bu Karar Belediye Başkanı Ünal Baysan’a Kumpas
mı sorusunu o gün sayın İsmail Akar’a ben sormuştum. Cevabı haberin içindeki
videoda da bulabilirsiniz. Ne evet, ne de hayır dedi. Yani Kumpas olabileceği
sinyalini verip kamuoyunun taktirine bırakıyorum dedi. Şimdi sormak lazım sayın
Ünal Baysan daha üç ay önce size kumpas kurmakla itham edilen kişilerle nasıl
oldu da aynı masa etrafında birleşebildiniz. Sayın Akar üç ay öncesinden sizi
parti faaliyetlerinden men etmeye kalkan ekiple nasıl bu gün bir araya gelip de
CHP büyük kongre delegesi oldunuz. Kamuoyu ve ben gerçekten merak ediyorum.
Sayın Akar’ı koltuk sevdası olan biri olarak tanımadık bu güne kadar görüşüm de
hala aynı. Ama bunu nedenini de merak ediyorum doğrusu. İsmail Akar’ın 7 Kasım
2017 tarihinde yayınlamış olduğumuz basın toplantısındaki çok önemli bir
açıklamasındaki konuyu da aynen tekrarını yazarak bitirmek isterim;

“İl Başkanı delege seçimlerinde 7. Maddeyi uygulamadı mı?

Akar ayrıca; “Sizin aracılığınız ile tüzüğü harfi harfine uygulamaya çalıştığını
söyleyen il başkanımıza bir şey söylemek istiyorum. Tüzüğümüzün amir hükmü olan
7. Maddede der ki; Üyeler bağlı bulundukları ilçe başkanlıklarına her yıl 12 ile
120 lira arasında aidat öderler. Bu yükümlülükleri yerine getirmeyen üyeler
parti içi seçme ve seçilme hakkını kullanamaz. Dediğim gibi tüzüğü harfi harfine
uyguladığını söyleyen il başkanımız geçtiğimiz ay gerçekleştirilen delege
seçimlerinde tüzüğümüzün amir hükmünde bulunan bu 7. Maddeyi uygulamış mıdır?”
dedi

Süleymanpaş CHP ilçe kongresinde
Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat’ın, Cumhurbaşkanına karşı kullandığı hakaret
içeren konuşmaların ertesi günü konu savcılığa intikal etti ve soruşturma
başlatıldı. Hemen ertesi gün CHP genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan
Tekirdağ’a gelir ve tuğlalı park da bir basın açıklaması yaparak Eşkinat’a
destek oluklarını açıklar. Buradan sonraki gelişmeler işin esas önemli tarafı.
İl Başkanı Recep Ökten ile, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan’ın neredeyse
küfürleşmeye kadar gidecek şekilde basın önünde tartışmaları büyük bir
restleşmenin ve il kongresi öncesinde büyük savaşın başlayacağı sinyalleri
olarak değerlendirilirken, bir de baktık ki il kongresinde her şey can ciğer
kuzu sarması olmuş. O ilçe kongrelerinde birbirlerine atıp tutanlar,  kürsüden
parmak işareti ile neredeyse “Sizinle İl Kongresinde görüşeceğiz” dercesine
mesajlar verenlerin hepsi sus pus oldu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Albayrak olsun, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan olsun aynı karede
birleşmeleri ilginç gelirken, Milletvekillerini sayamaya gerek yok onlar rüzgar
nereden eserse oraya dönüp sadece kendi koltuklarını korumak için her şeyi mubah
gören bir zihniyetin içindeler.  birbirlerine sahte gülücüklerle kamuoyu önünde
şirin görünmeye çalışsalar da sadece kendilerini inandırdılar. O esip
gürleyenler bir anda her şeyi unutup sessizliğe bürünerek, ellerindeki
koltukları koruyarak, küçük olsun bizim olsun anlayışı ile milleti aptal yerine
koyarak kol kola girmeyi başardılar. Yapmazlarsa koltuk ellerinden kayıp
gidecek. Konuya finali koymak gerekirse, CHP Büyük kurultayı öncesinde Çorlu
Belediye Başkanı Ünal Baysan yine aynı konudan disipline verilen belediye meclis
üyesi Hasan Eligül’ü başkan vekili olarak bırakması ise kimlere ne mesaj veriyor
sorusunu akıllarsa getiriyor. Sizce de çok ilginç değil mi CHP de yaşanan bu
olaylar.