Türkiye’de Fetullahçı Paralel
yapılanma var diye yazdığımda tarihler 4 Ekim 2010 yılını gösteriyordu.
Gazetemizin internet sitesinde de bulabileceğiniz bir çok ihbar niteliği taşıyan
köşe yazıları ve haberler olmasına rağmen bu güne kadar hep örtbas edildi.
“Derin devlet var mı” başlığı ile 2010 yılında ilk kez paralele çeteyi gündeme
getirdiğimde o günlerde bu adam hasta, deli gibi yakıştırmaları yapan sözüm ona
burnunun ucunu görmekten aciz aptallar bundan sonraki konulara ve ortaya
koyduğum bir çok belge niteliğindeki haber ve yazılara ne diyecekler merak
ediyorum. Yetkili bir çok makama ihbar niteliği taşıyan bir çok köşe yazımdan
sonra Çorlu da görev yapan ve Fetocu olduğuna inandığım Savcı ve Hakimlerin
baskısından kurtulamadım. “SINIR KAPILARININ DİLİ OLSA DA KONUŞSA” bu
yazıyı 5 Kasım 2014 de yayınladığımda yine ses çıkmadığı gibi, dönemin Baş
Savcısı (Şimdi Tutuklu) Valisi, Milletvekilleri, yetkili tüm makamlar kulağını
tıkadığı gibi, Valilik Basın Müdürü konuyu gerekli şekilde üst makamlara iletmek
yerine sessiz kalmayı tercih etmiştir. Sınır kapılarında ne gibi kirli para
akışı sağlanıyordu, nasıl bir kirli ilişki zinciri kurulmuştu hepsi açıkça
ortadayken yetkili makamlar örtbas ettiler. Allah hepsinin belasını versin. O
dönemlerde Fetocu olduğuna kesin kanaat getirdiğim bazı Savcıların
tutuklanmaması da ayrı bir soru işareti olarak çarptı gözüme. Bu Savcıları
kimler kolladı ve korumaya devam ediyor. Emniyet İmamı olarak 2013 yılında
deşifre ettiğim şahsı eski Vali nasıl ne şekilde korudu ve kolladı. Basın
Müdürünün bu kepazelikler zincirindeki rolü neydi. Bunları araştıracak cesur
birileri çıkarsa hayal edemeyeceğiniz alçak bir yapıyla karşı karşıya
kalırsınız. Keza Türkiye Cumhuriyetinin en büyük Çevre yatırım projesi
başladığında İl Çevre Müdürü Kimdi. Çorlu ve Tekirdağ genelinde Türkiye’nin bir
çok yerinden getirilen Kimyasal atıklar çöplüklere gömülürken ve bu işleri de
açık ve aleni bir şekilde Feto çetesi tarafından yapılırken, o Vali den alın, İl
Çevre Müdüründen tutun da Milletvekillerine kadar herkes bu kepazeliği aklama
yarışına girdiler. Mera alanları resmen Kimyasal Atık deposu haline gelmişken ve
Mera resmen yasadışı şekilde çöp döküm sahası yapılmışken Valilik basın
Müdüründen tutun da tüm yetkili makamların başındakiler resmen sessiz kaldıkları
gibi bu rezaletin üzerini örtbas etmek için birbirleri ile yarıştıkları dönemle
şimdikine bakıyorum bir şeyin değişeceği yok. O dönemin İl Çevre Müdürünü
görevdeyken aldığı maaşın 5 katını vererek hangi görevlere kimler neyin
karşılığında atadı. Satılması yasak denilen araziler kimlere satıldı ve kimler
bunların üzerinden rant sağladı. Bu ve buna benzer bir çok binlerce Fetocu
alçakların pisliklerini örtbas eden alçak adi şerefsizler, 15 Temmuz gecesinde
halkın üzerine sıkılan ve atılan mermilerin, bombaların da sorumlusu değiller mi
sizce de. Tekirdağ ve Çorlu genelinde bunca Feto çetesine ait olan pislikleri
hala hiçbir yetkili eşelemek istemiyor. Nedenine bakarsanız siyasi baskıdan
kaynaklanır. Ak Partinin Milletvekillerinden alında Koordinatörlük görevi ile
atanmış vekillerine kadar hepsinin bu günahın içinde payı yok mu sizce. Hala Ak
Partili bir milletvekili Ergene Belediyesindeki pislikleri ve başkanı aklamak
adına adeta yarışır vaziyete gelmiş. Feto alçak şerefsiz yapısına göz yuman ve
pisliklerini örtbas eden herkes bilsin ki 15 Temmuz gecesi o alçakların
döktükleri kanda kendi parmakları da vardır. Nasıl vardır, yıllardır bu bölgede
bu alçakların bir çok pis işine göz yumanlar bunların daha güçlü olmasına neden
olmuşlardır. Unutmayın ki Bu alçak Feto yapılanmasına kin ne kadar göz yummuşsa
o gece şehit olan kardeşlerimizin vücutlarına saplanan her bir mermi de, bomba
parçasında emekleri var demektir. Yıllardır Ak Parti il ve İlçe yönetimleri bu
alçak hainlere bilerek yada bilmeyerek hizmet ettiler. Bu güne kadar da kimse
bunlara ses çıkartmadığı gibi neredeyse elini eteklerini öpeceklerdi. 13 Şubat
2016 tarihinde “9 TRİLYON NEREYE HARCANDI” köşe yazımda belirttiğim bir
çok konuyu yetkililer enine boyuna araştırdığı zaman Feto alçak yapılanmasının
finans ayağının bir bölümüne temas etmiş olurlar. İşin içinde kimler çıkar,
kimlerin dayısı, amcası, yeğeni çıkar aklınızın almayacağı boyutlarda bir
kepazelik zincirine rastlarsınız. Çorlu’da daha adliye içerindeki personele ne
zaman sıra gelecek merak ediyorum. Fetonun Tekirdağ Emniyet İmamı olan üst düzey
bir polis müdürü için zamanında yazdığım ve bu gün doğruluğu ortaya çıkan, yasa
dışı dinlemelerden tutun da kumpas olayına adar bir çok konu için o dönem bu
Feto Müdürü beni yandaş Savcı ve hakimleri ile dönemin Tekirdağ Valisinin
desteği ile mahkemeye vermişti. Çorlu’dan talimatla ifade verirken ne gariptir
ki mahkeme kaleminde ki görevliye bir türlü istediğim ifadeyi yazdıramadım.
Bayan kendisi o Fetocu abisini korumak amaçlı ifade yazıyor benim adıma kemdi
kafasına göre bu ve buna benzer bir çok Feto mensubu Adliye personeline de sıra
gelecektir diye umuyorum. Üç dönem bu milletin sırtından Milletvekili seçilen,
Milli Eğitim deki Feto imamına nerdeyse secde edecek duruma gelen, bölgedeki
yapılanmaya resmen davetiye çıkartan şahsiyet ile, Çorlu Benim her şeyim
diyenlerde geçmişine bir baksınlar ne kadar kirli defteri örtbas etmişler, 15
Temmuz gecesi sadece vatanı için sokağa dökülüp şehit olan, üzerlerine bomba
yağan tüm şehitlerimizin ve bu milletin iki eli yakanızda olsun Feto
şerefsizinin ne kadar kim ne pisliğini örtbas etti ve diyorsa. Yeni göreve
atanan Ak Parti İl Başkanı Cüneyt Yüksel’de başarılar diliyorum. İnşallah
yönetiminde bir zamanlar Foto alçak yapılanmasına çanak tutanları almaz.