1 Kasım genel seçimlerine yaklaştığımız şu
dönemde, Bölgemizde siyaset hızlanmaya devam ediyor. Aslına bakarsanız
vatandaşların arasına girdiğinizde hiç de bir seçim heyecanının olmadığını
görürsünüz. Bu güne kadar TBMM ye gönderdiklerimiz ne kadar temizler, bölgeleri
için ne kadar hayırlı işler yaptılar şeklindeki vatandaşların yorum ve
eleştirileri her geçen gün yükselirken bende bu konuyu ele alma gereği duydum.
Yolsuzluğun ve hırsızlığın her kuruma sıçradığı, kimin elinin kimin cebinde
olduğu belli olmayan bölgemizde sağ olsun yetkililerimizde kulağının üstüne
yatıp seyretmekle yetiniyorlar. Haklılar tatbikî de. Neden mi dersiniz. Balık
baştan kokar. Farlı bir değimle imam, cemaat meselesi yani. Seçip gönderdiğimiz
milletvekilleri Ankara’da ceylan derisinden yapıma kırmızı koltuklarında
ceplerini doldurma telaşına girip de bölgelerindeki yolsuzlukların üzerine
gideceklerine birazda ben kopartayım derlerse altındaki memurları da tabi ki
ondan faydalanmak istemeleri en doğal hakları olsa gerek. Geçmiş dönemin bazı
Tekirdağ Milletvekillerini kirli defterlerini açsanız inanın seri kitap serisi
yapar da bunu açacak yürekli yetkili var mı acaba. Gün gelir bu gün birilerine
yaranmak için görmezlikten geldiğiniz pislikler üzerinize sıçrarsa ne
yapacaksınız ey yetkililer merak ediyorum. Bu kirli defterleri kabarık olan
Milletvekilleri bu güne kadar etrafı ve yakınlarını dünyalıklarını yaptıklarını
gözü kör olanlar bile görüyor da, bizim yetkililer görmüyor.  Çorlu Emniyeti
içindeki PARALEL çete ile ilgili olarak Kaymakam, Vali ve Savcılar dahil hiç
birinin sesinin çıkmamasını arkasında kimler var dersiniz. Tatbiki namı diyar
bazı Milletvekillerimiz bunlara yol vermezse, bunlar bu kadar rahat hareket
edebilirler mi. Tekirdağ Emniyetindeki üst düzey bir müdürün gazeteciler olmak
üzere bir çok kişiye sahte evrak düzenleyerek kumpas kurduğunu eski ve yeni
bölge milletvekillerimizin neredeyse hepsi biliyor. Çorlu Kaymakamlığı Yazı
işleri Müdürlüğü Meyhaneden bozma sözde bir basın derneğinin resmen kumarhane
gibi çalıştığına dair şikayetleri nasıl örtbas ettiğini, ve PARALELCİ polisi
nasıl koruyup kolladığı ve Çorlu Kaymakamına karşı nasıl şirin gösterdiklerini
de eskilerde gayet iyi biliyordu. Allah belasını versin ki, bunların hepsinin
üzerini örttüler. Eski bir milletvekilinin yanında gezip bir zamanlar ona
vekilim “Bu işe gövdesinin her yerini koydu” derken ne demek istedi bilinmez ama
bölgede dönen bütün pisliklerin belgelerini insanlardan toplayarak, daha sonra o
belgelerde ismi geçenlerin önlerine koymalarında altında neler var dersiniz.
Defalarca yazdım yine de yazmaktan çekinmeyeceğim. Çorlu Kaymakamlığını resmen
Perde arkasından yönetenlere bakarsanız, zamanında hükümete karşı yapılmakta
olan darbe hazırlıklarının alt yapısı olan yasadışı dinlemelerin başında
olanların Kaymakamlık makamını çiftliğe çevirdiklerini görürsünüz. Çorlu ve
Bölgemizde dik durabilen devlet adamları ve devlet olmadığından her türlü
kepazeliğin olması son derece normaldir. Varsa yürekli bir savcı çıksın sorsun.
Çorlu Kaymakamlık makamını babasının çiftliğine çeviren PARALEL çete elemanları
makamı fotoğraf stüdyosuna neden çevirdiniz, O fotoğrafları kime karşı baskı
unsuru olarak kullanıyorsunuz diye.  Kafasına göre PARALELCİ diye liste
hazırlayıp da sonrada 50 ye yakın iş adamına gidip sizin de listede adınız var
diyerek AVM lerde ve beş yıldızlı otel köşelerinde poşetler içinde Milyarları
toplayanlara bu memleketin yetkilileri hala sesini çıkartamıyorsa, Kumpas kuran
Polis Müdürüne ceza yerine terfi verilmesine sebep oluyorlarsa,  tek kelime
denir bu milletin sırtından aldığınız maaşlar zehir zıkkım olsun.

Kimin Fabrikası Kaçak!

Belediye Başkanının biri çıkar Meclis
üyesinin fabrikası kaçak der, o belediye meclis üyesi de verdiği ve vereceği
soru önergelerini geri çeker. Bir çok konuda kamuoyuna sunma taahhütlünde
bulunduğu kirli belgeleri bir türlü ortaya çıkartamaz.  Kardeşim sen dürüst
cesur bir belediye başkanıysan gereğini yap demezler mi adama. Bu konu nerede
geçiyor. Etrafında kıvırıp dönmeye gerek yok. Ergene Belediyesinde geçmiş bir
konu. Ak Partili bir meclis üyesinin fabrikasının kaçak olduğunu başkan geçmiş
dönemlerde resmen basına açıkladı. Mangalda kül bırakmayan meclis üyesi sesi
soluğu çıkmaz oldu. Burada iktidar, muhalefet birleşmiş siyaset bahane rant
şahane mi diyor dersek burunlarını büküyorlar. Dürüstçe çalışmak isteyen
bürokratlarsa maalesef günümüz şartlarında bu ortamı bulamıyorlar. Şimdi sormak
lazım Milletvekillerimize seçileceklere de  bunca dönen pisliklere rağmen TBMM
de ne yapmayı düşünüyorsunuz. Seçilecek olan bölgemizin yeni vekilleri inşallah
bu dönem iktidar muhalefet demezler bölgemizde üzeri örtülen pisliklerin üzerine
giderler.