VELİMEŞE HALKI İSYANDA
Velimeşe Belediyesinde başta usulsüz çöp skandalı olmak
üzere ihalelerdeki yolsuzluklar ve spor kulübü adına toplanan paraların nereye
nasıl harcandığına dair yapılan şikayetlerin üzerinin örtülmesine tepkiler her
geçen gün yükselirken, yetkililerin olayları sadece seyretmesine vatandaşlar
adete isyan ede dursunlar, parası olan her kesin her türlü pisliği ört pas
ettirdiği bir ortamda adaleti aramak kalemle mi, silahla mı olur çelişkisini ön
plana çıkartıyor. Beş tane Belediye Meclis üyesinin 28. Aralık 2012 tarihinde
yaptığı suç duyurusunda henüz bir gelişme olmaması, henüz ifadelerinin bile
doğru düzgün alınamaması kafaları karıştırırken, Belediye Başkanı Rasim
Yüksel’in bu pislikleri neyin karşılığında nasıl ört pas ettirdiği cevabı
bulunamayan en önemli soruların birisi durumuna geldi. Ayda kaç gün mesaide
olduğu bilinmeyen, vaktinin büyük bir bölümünü bar ve pavyonlarda geçiren Başkan
Yüksel’e hiçbir yetkilinin ses çıkarmaması, işin yargı boyutunun nerdeyse
işlemez hale gelecek kadar yavaş yürümesi adalete ve Devlete olan güveni her
geçen gün sarsmaya devam ediyor. Makam aracıyla haftada sayısı belli olmayan
evlere Boza servisi yapılması ise işin ayrı bir boyutu. Çadır Devletinden bozma
aşşağlık, kepaze bir düzende her türlü pisliğin parayla örtüldüğü bir ortamda,
parası olmayanlara adaleti silahla, bombayla aramaya teşvik eden allahsız Devlet
bunları neden görmezlikten gelir ki. 14,15 Yaşında kız çocuklarıyla barlarda,
otellerde sürtecek kadar kepazeleşen bir belediye başkanı, bazı haberleri yapan
gazetecilere köpekleri aracılığı ile ölüm tehditlerinde bulunması, Savcılık ve
kolluk kuvvetleri bunu bilmesine rağmen sessiz kalıyorsa, Bu Allahsız devlet
hala bunlara göz yumabiliyorsa çözümü buralarda aramanın bir mantığı yok
sanırım. Tekirdağ Valiliğine konuyla ilgili sürekli görüşme taleplerimiz Basın
bürosundan 3 aydır bir türlü geçemedi, Rasim Yüksel ve çetesi Valilik başta
olmak üzere tüm kurumları bir şekilde susturabilmiş ve pisliklerini kapattıra
bilmişse iş şu anlama gelir hak, adalet aramak cüzdanın kalınlığına göre
değişiyor demektir. Vali Beye derdini anlatmak için cüzdanı kalın olanlar elini
kolunu sallayarak içeri girebilirken, parası olmayanlar derdini silaha sarılıp
mı anlatması gerekiyor. Şartlar ve ortamlar böyle olduğu müddetçe bu Allahsız
Devletin topraklarında kan ve göz yaşı hiçbir zaman eksik olmaz. Devletin devlet
olmaktan çıkıp çapulcular, hırsızlar ve şerefsizlerin hükmettiği bir ortam
halime geldiğini göz önüne alırsanız, şerefli insanların şerefsizlerden daha az
cesaret örneği gösterdiği bir ortamda böyle rezil bir millete böyle Allahsız bir
Devlet çok bile değil mi sorusunu akıllara getirmez mi? Velimşe Belediyesinde bu
güne kadar kaç tane ihale yapıldığı,kimlere verildiği, yapılmayan işlere fatura
keserek, yada bedelinin çok üzerinde faturalar kesilip tahsil edildikten sonra
kimlerin arasında bölüşüldüğünü araştırıp gün yüzüne çıkartacak şerefli bir
Devlet var mı dersiniz. Belediye Başkanı Rasim Yüksel başkanlığı bırakmış
emlakçilik yapmaya devam ede dursun, göreve geldiği gün verdiği mal beyanı ile
şimdiki birinci, ikinci derecedeki akrabaları dahil mal beyanları neden
alınamadı. Bazı Meclis üyelerinin 2009 yılı ve şimdiki hallerini araştırıp
ortaya koyacak şerefli bir Devlet olmadığından her türlü pislik çok kolay bir
şekilde ört pas edilebiliyor. Merak ediyorum Vatanlarını korumak adına canlarını
veren şehitlerimizin kabirlerine giderlerken bunların hiç yüzleri kızarmıyor mu?
Bu topraklar için can veren aziz şehitlerimiz geride bunca şerefsizliği
bırakacaklarını bilseler canlarını verirler miydi acaba. Gece sabahlara kadar
bar e pavyonlarda kaynağı nerden geldiği belli olmayan paraları harcayıp, sabah
da şehitlerin kabirlerinde timsah gözyaşları gösterenler acaba hiç utanç
duydular mı dersiniz kendilerinden.
Belediye neden göz yumuyor?
Çorlu Belediyesi ruhsatı olmadığı halde yıllardır
AVM kılıfında otopark vurgunu yapan şahsa neyin karşılığında göz yumuyor
anlamadım. 28. Aralık 2012 Tarihinde bir haber yazmıştım. “AVM Kılıfında Otopark
vurgunu” diye o günden beri Çorlu Belediyesi ne gibi bir cezai uygulama yaptı
merak ediyorum. Israrla sormama rağmen hiçbir cevap alamadığım gibi, Alevi Sünni
ayrımcılığı ve Çorlu Emniyetinde Rüşvet ve haksız gözaltına aldırma iddialarıyla
ilgili olarak hakkında davası devam eden Yaşar Yılmaz’a Çorlu Belediyesinin
gösterdiği bu müsamahanın altında yatan kirli pazarlık nedir merak ediyorum.
Türkiye’nin bir çok yerinde bu gibi işletmelere geriye dönük çok büyük vergi
cezaları uygulanırken, Çorlu’da görmezlikten gelmenin bir bedeli de olsa gerek
ki, bu güne kadar bu kepazelik Devlet eliyle ört pas edilmektedir. Yetkili
kurumlara konuyu sorduğumuzda haberi okumadıklarını açıkça söyleyebilmeleri ise
kepazeliğin ayrı bir boyutu. Cebinde parası olanın her türlü pisliği örtmesine
müsaade edildiği Allahsız bir Devlet ten başka bir şey beklememek lazım zaten.
Yetkili kurumlarla görüştüğümde verilen saçma cevaplardan biri de “Valilik den
bize bu konuda bilgi gelmedi” İyide Valilik basın bürosundaki bu başı boşluğun
sebebi ne onu da anlamadım. Vali Beye drek olarak bu kepazelikler iletilmiyor mu
sorusu akıllara geliyor. İlla da derdinizi anlatmak için, Valilik Basın
müdürlüğünden geçebilmek için cüzdanımız kalın mı olması gerekiyor, meyhane
derneği açmak mı gerekiyor, yada AKP den yazı mı götürmek, yada bazı ak plilere
kuryelik mi yapmak gerekir sorusunu sormaktan kendimi alı koyamıyorum.
Tarihimizin altın sayfalarından birinin yazıldığı Çanakkale zaferimizin 98’inci
yıl dönümünde vatanları için canlarını veren aziz şehitlerimiz arkalarında bunca
rezilliğin döndüğü Allahsız bir Devlet bırakacaklarını bilseler ne yaparlardı.
Şimdi o aziz şehitlerimiz bu kepazeliği görseler hepimizin yüzüne tükürürlerdi.
Bazıları utanmadan kabirlerine gittiklerinde acaba o mübarek şehit kabirlerinin
başında vicdanları sızlar mı diyeceğim, ama sanmıyorum. Olmayan bir şey
sızlamaz.