ERKEN SEÇİME Mİ GİDİYORUZ

9/11/2011

12. Haziran genel seçimlerinden sonra ortaya çıkan tabloya bakarsanız birileri ülkeyi resmen cehenneme çevirmek için, büyük bir kaos ortamı oluşturmak için birileri çoktan düğmeye basmış. Belirlenen kirli planın uygulamasının ilk sinyallerini yaşadığımız şu günlerde TBMM de çalışmaların ve komisyonların nasıl, ne şekilde kurulacağı belli değil. Tıkanan bir Mecliste milletin geleceğine yön verecek kararlar nasıl çıkacak merak ediyorum.

Türkiye’yi ateş çemberinin içine çekecek olan kirli oyunun kaynağına bakarsak Yüksek Seçim Kurulunu görürüz. Tutuklu Milletvekilleri ve Milletvekilliği YSK tarafından düşürülen Bağımsız Milletvekilinin adaylık sürecinde bu tablonun oluşacağı belli değimliydi. YSK bu kepazeliği bile bile, Ülkeyi ateşe sürükleyecek bir hamleye resmen göz yumduğu gibi, gösterdiği tutuma bakarsanız ana okulu çocukları bile bu acemiliği yapmazlar. Koskoca bir meclis, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu kadar aciz ve zor duruma düşürülerek dünyaya bizleri rezil eden YSK Başkanı ve yönetimini hala görevden alamıyorsa, hala bu kepazeliklerine göz yumabiliyorsa bu işin içinde başka bir oyun var demektir.
Birilerinin talimatları ve emirleriyle hazırlanana kirli oyunu çok iyi bir şekilde oynamayı başaranlara hala bir tepki verilmemesine de bir anlam veremedim. Yetmiş Milyonluk büyük bir ülkenin kaderini ve geleceğini ne olduğu belli olmayan, kime hizmet ettiği bilinmeyen birkaç kişinin iki dudağı arasına kaldıysa, ki öle oldu böyle bir devlete nasıl güvenebilir, inanabiliriz. Sormak gerekir bu Devlet gerçekte kimlerin, kimler hakimiyetini ve saltanatını sürdürüyor. Bu gün yaşadığımız tabloyu aylar öncesinden YSK bilmiyor muydu? Neden bu isimlerin adaylığına izin verdi? Zaten bazı kesimler provokasyon için nasıl bir bahane bulabilsem diye koştururken, YSK Yönetimi bu kirli emellere büyük bir hizmet etmiştir. Bombanın fitili ateşlendi. Bakalım patladığı zaman kimlere kaç parçası girecek göreceğiz. Bağımsız Milletvekillerinin ve CHP nin bundan sonraki tavrı bu şekilde devam ederse olası bir erken seçim söz konusu olabilir. Tıkanmış, çalışamaz hale gelmiş bir Meclis, milletin sorunlarını ne kadar çözebilir. CHP Komisyonlara Milletvekili göndermeyeceğini açıkladı. Yemin etmedikleri için kanunen zaten imkansız. Bu şekilde alınacak kararların ve çıkacak yasaların meşruiyeti tartışılır bir hale gelir. Millet iradesinden bahsetmenin mümkün olmadığı bir ortam ve tabloyu yaşadığımız şu günlerde işin ekonomik boyutlarına da bakacak olursak sonu hiç de iyi olmayacak gibi görünüyor. Yatırımcı güven ortamını görmediği müddetçe, istikrarı görmedikçe yatırım yapabilir mi. Bu kirli oyunu tezgahlayanların esas amaçları da bu değimli zaten. Seçimlerden sonra ekonomide büyük bir hareketlenme beklentisi içinde olanlar, bu gün karamsarlık içerisin delerse bunun sorumluluğu kime ait dersiniz. Terör olaylarının yükselmesi ve kaos ortamının giderek hızlı bir şekilde devam etmesinden yıllarca beslenen bazı mihraklara resmen ortam hazırlayanları hala besleyen bir Devletin meşruluğu tartışılır bir hal alabilir. Milletin iradesi olmadığı bir ortamda demokrasiden bahsetmek mümkünümüdür sizce. Balığın baştan koktuğu bir ülkede kuyruk çoktan çürümüş demektir. Bundan sonra yaşanacak kaos ortamının en önemli sorumlusu YSK dır. Terör olayları artıp, şehit cenazeleri gelmeye başladığında utanmadan hala koltuklarında oturabileceklerse, Bu devlet bunları beslemeye devam edecekse, Bu millet hala bu kepazeliklere karşısında sessiz kalmaya devam edecekse tek bir şey söyleyebiliriz. “Böyle millete böyle devlet çok bile” Bu durumu düzeltmek için iktidar umarım sağ duyulu adımlar atar. Muhalefet partileri de ülke çıkarları için gerekeni yapmalıdır. Fitili ateşlenmiş bir bombanın patlamasında hepimiz zarar görürüz.
Bu şartlar devam etmesi durumunda erken bir seçim kaçınılmaz bir hal alır. CHP Meclisi boykot edip erken seçim için diretebilir mi, bunu da zaman gösterecektir. Bağımsız Milletvekillerinin Meclise gelmeme durumunda olası bir araseçim Türkiye’de güven ve istikrar ortamının oluşmasında ne gibi etkirle doğurur onu da zamanla hep birlikte göreceğiz. Sanırım Ak Parti kurmayları olası bir erken seçim ihtimalini de gözden geçiriyor olabilirler. Radikal ve cesur kararların alınıp uygulanmadığı bir ülkede geleceğimizi sağlam temeller üzerinde görmek mümkün olamaz. Yıllardan beri ülkenin bazı köşe başlarını tutarak sadece kendilerine ve emir aldıkları yerlere hizmet eden mihraklar temizlenmedikçe, bu ülkede istikrar ve huzurdan bahsedemeyiz. Cesur kararları ancak cesur liderler verir. Atatürk gibi cesur liderler olursa, yıllardır ülkenin kanını emen bu aşşağlık mihraklar ortadan kaldırılabilir. Bu sindirilmiş, gölgesinden korkar hale getirilmiş millet, tepkisiz kaldığı günleri bir gün mumla arar hale geldiğinde Sarı Öküzün hikayesini hatırlayacaktır.