SARI ÖKÜZ GİTTİ SIRA KİMDE

9/11/2011

Değerli okuyucularım Sarı Öküzün hikayesini bir çoğunuz bilirsiniz. Bilmeyenlere de kısaca anlatmak istiyorum

Kurtlar her gün Öküz sürüsüne saldırıp büyük zararlar vermektedirler. Hikaye işte. Hal böyleyken Kurtlar sürüden sürekli Sarı Öküzü isterler. Aralarında anlaşma yaparlar. Sarı Öküzü vermeleri şartıyla bir daha saldırmayacaklarını söylerler. Aradan zaman geçer, kurtların istekleri bitmez. Kara Öküz, Alaca Öküz derken birde bakmışlar ki sürüde Öküz kalmamış. Bilge Öküze sormuşlar. Biz nerede hata ettik de bu duruma düştük diye. Bilge Öküz de demiş ki, “Sarı Öküzü verdiğimiz gün her şeyimizi kaybettik aslında” Demiş.
1980 li Yılların sonunda Dönemin Başbakanı Merhum Turgut Özal’a İstihbarat birimleri Terör örgütü pkk hakkında geniş bir rapor vermesine rağmen “Bir avuç çapulcu” deyip es geçmesi aslında Sarı öküzün hikayesinden hiçbir farkı yok. Yaklaşık 30 yıldır binlerce canımıza maal olan terör belasına yıllardır verilen tavizler, Devletin resmen aciz kalması, Halkın Devletine olan güveni ve inancını kaybetme noktasına getirmiştir. En son Diyarbakır Silvan’da 13 Vatan evladımızın şehit düşmesi yürekleri dağlarken, artık bu işin resmen halk ayaklanmasına doğru gittiğinin bir göstergesi olmuştur. Yıllardır bu devleti yönetenler terör örgütüne ve yandaşlarına bitirici darbeyi bir türlü vuramamıştır. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra o şehitleri herkes unutuyor. Şehit cenazelerinde timsah gözyaşı dökenlere sormak gerekiyor. Acaba cenazeden sonra şehitlerimizin geride bıraktıklarına gidip de derdi sorunu ne diye soran birileri olacak mı? Yıllardır olmadı ki bundan sonra olsun. Bu güne kadar neden holding patronlarını, zenginlerin, üst düzey bürokratların ve milletvekillerinin çocukları niçin Doğu ve Güney Doğu da Askerlik yaptırılmıyor. Neden hep garibanların çocukları gönderiliyor. Bu milletin ödediği vergilerle terör örgütünü resmen destekleyenler besleniyor. Vatanı için mücadele ederken can veren ve sakat kalan insanlara bu devlet ne kadar şefkat ve sevgiyle bakıp sorunlarını gidermeye çalışıyor. Zengin bebeleri zevk içinde yaşarken, Askerliğini en rahat bir şekilde yaparken bu adalet midir ki hep fakirin çocuğu can versin. İdamı kaldıranların Allah’ından bile şüphe duyarım. Onların Allah’ı bile olamaz. Varsa idamı kaldıranlara en büyük evlat acısını tattırsın ki biraz bir şeyleri anlarlar. Bu ülkede şerefsizlerin, hainlerin beslendiği, baş üstünde tutulduğu bir ortamda hangi onurlu bir Devletten bahsedebilirsiniz. Taviz verdikçe, sessiz kalındıkça azan bu hainlere artık dur demek için kan dökmek gerekiyorsa dökülsün. Yıllardır verilen tavizler Sarı Öküzün hikayesini bire bir örtüşüyor. Bazı iki ayaklı öküzler hala bunu görmek istemiyor. Yazık böyle millete böyle devlet de çok bile. Verin verebildiğiniz kadar. Leş kargaları gibi oturun seyredin her şeyi. Dünyanın hiçbir yerinde 30 bin insanın canına kast eden bir katile özel Ada tahsis edilmemiştir. Bu kadar kukla hale gelmiş bir Devlete halkı nasıl güvenebilsin. Kapsamı genişletilip yeniden idam cezası gelmeden bu ülkede halk hiçbir zaman Devlete güvenmez. Devletin aciz kaldığı yerde vatandaş kendisi infaz yapmaya kalkarsa Devletin hesap sorma hakkı da olamaz. Devlet onurlu ve dik duruşunu vatandaşını ezerek değil, halkına kast eden canileri sallandırarak göstermelidir.
Angus bahane, Vurgun şahane!
Trakya bölgesine 2.5 Milyon Angus getirileceğini seçim döneminde yazmıştım. Ulaş Beldesinde bulunana Angus çiftliğinin ruhsatının olmadığı belgeleriyle ortaya konulurken, TREDAŞ ruhsatı olmayan bir yere nasıl elektrik vermiş. Ölmüş hayvanların kesildiği Ulaş Belediyesi ekiplerince belirlenmesine rağmen bu güne kadar bu devlet hiç sesini çıkarmamıştır. Birileri yol vermiş yürü ya kulum gidiyorlar. Trakya bölgesine 2.5 Milyon baş Angus’un getirilmesine yol verenlere sormak gerekiyor. Yerli hayvan üreticisi bundan sonra ne yapacak. Getirdiğiniz Angus’lara çoban yapmayacaksanız başka bir şey yapamazlar. 2.5 Milyon baş Angus’un satıldığında kaç milyar dolar edeceğini ve bunun kimlerin cebini dolduracağını hiç düşünene odlumu dersiniz. Konuyu CHP Tekirdağ Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’a defalarca ilettim. Oralı bile olmadı.Sahil boylarında Belediye başkanlarıyla oturmaktan fırsatı olmuyor sanırım. Oturduğun, bu duruma getirdiğin Belediye başkanların yakında yuvadan uçacak haberin olsun vekilim. Bu büyük pastadan kimler rant sağlıyor. Çorlu Ziraat Odası Başkanı ve aynı zamanda İl Genel Meclisi üyesi de olan Recep Şişman bu konuya neden sessiz kalıyor. Yada birilerinden baskı mı görüyor. Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut ortada dönen kepazelikten haberi yok mu? İthal gelen Angus’ları burada çoğaltıp yerli üretim yapacağız yalanının uydurmaya kalkanlara şimdiden söylemek istiyorum. Angus’ların hepsi kısırlaştırılmış olarak geliyor. Tekeden süt sağabilirseniz, Angus’ları da Türkiye’de çoğaltabilirsiniz. Hal böyleyken rantın ve çıkar ilişkilerinin dini, ırkı, partisi olmaz. Bu güne kadar sessiz kalan parti teşkilatları ve Milletvekilleri sanırım biraz vicdana gelirler ve Türkiye’de hayvancılığın bitirilmesinin önüne durabilirler. Tabi ki cesaretleri ve vatan sevgileri varsa. Türkiye geneli büyük baş hayvan sayısının 5 Milyon. Bunun yarısını ithal etmeye kalkarsanız, ki öyle olacak buna yol verenlerin yatmaya teri olur mu bu topraklarda. Çorlu ve Trakya bölgesinde kurulan ve kurulacak yem fabrikaları, bunların rantını da hesaplarsanız iyi bir rakam çıkar ortaya. Hayvancılığa en uygun bölgeler dururken Trakya bölgesinde bu yatırımın yapılması ve izin verilmesinin arkasında ne gibi kirli ilişkiler zinciri var dersiniz. Siz gene sesinizi çıkartmada oturmaya devam edin. Sarı öküzü bırakın sürüde Öküz kalmadı.