7. Haziran da yapılan genel
seçimlerde ortaya çıkan tabloda hiçbir parti tek başına iktidar olamadı. Bir
Koalisyon tiyatrosudur almış başını gidiyor. Adama sormazlar mı ey CHP ve Ak
Partili kardeşler, amcalar, Abiler, Ablalar ve Dayılar. Daha düne kadar seçim
meydanlarında özellikle CHP liler Hırsız, Vatan haini diye seslendiklerinizle bu
gün ne çabuk can ciğer kuzu sarması oldunuz. Bankaların önünde ayakkabı kutuları
koydu diye gençlik kolları üyesi çocuklar aylardır mahkeme kapılarında
sürünmediler mi. Bu gün ne değişti sizce Hırsız Var diye bağırtarak sokaklara
sürdüğünüz  binlerce gencin karşısına hangi yüzle çıkıp neyi anlatacaksınız. Her
gün seçim öncesi gerek televizyonlarda, gerekse seçim meydanlarında her türlü
hakareti ettiğiniz partiye ve onun mensuplarına verdiniz, veriştirdiniz. Tabi ki
onlarda aynı şekilde sizlere yaptı. Sonuç ne oldu bu gün yüz yüze gelip bir
hükümet kurma çabası içindesiniz. Bence buna çok iyi hazırlanmış ve oynanan
güzel bir tiyatro demekten kendimi alı koyamıyorum. Siyasetçi demek Ülke için
ileriyi gören ve düşünen, bunun ötesinde düşündüğünü uygulayandır. Kendini
dokunulmazlık zırhına atmak, cebini doldurmak, fors yapmak değildir. Bakın son
zamanlardaki terör olaylarına. Eyyyy siyasetçiler, Bürokratlar. Bir tarafını
siyasete dayayarak yıllardır kıçını sağlama alıp gezdiğini zanneden adam
kılığında girmiş yaratıklar. 30 Yıldır devam eden Terörler mücadele de hangi
yakınınızı kaybettiniz. Hanginizin evladı şehit düştü. Tabi ki hiç birinizin.
Şimdi Mecliste toplanmış bir savaş senaryosu çiziyorsunuz. Bu milletin
evlatlarını katlettirmek için. Yok öyle artık. Çok meraklıysanız savaşa alın el
bebek, gül bebek yetiştirdiğiniz kendi çocuklarınızı başlarına geçin. Önünüze
katın siz kendiniz gidin. Görün ondan sonra dünyanın kaç bucak olduğunu. Siz hiç
evlat acısı yaşadınız mı. Tabi ki yaşamadınız. Ancak evlat acısını yaşayan Anne
ve Babaların yanlarına evlatları şehit olduktan sonra utanmadan, sıkılmadan
gidersiniz tiyatro yaparsınız. Siyasetçiler olarak iktidar, muhalefet fark
etmiyor kirli işleri kapatmakta yarışır vaziyetteler. Çorlu Emniyeti içindeki
çeteyi görmezlikten gelen Tekirdağ’ın 6 tane Milletvekili size sesleniyorum.
Sanırım hepinizin tuzu çok kuru. Ucu size değmiş olsaydı, Çorlu Emniyeti
içindeki çeteni pislikleri anında müdahale ederdiniz. Kameralar önünde Kavga
eder gibi görüntünüzün arkasında kapalı kapılar ardındaki canım ciğerim
hareketlerinizi insanlar görmese de Yerin altında ve Üstünde her yerde olan
Allah görmüyor mu dersiniz. MHP Tekirdağ Milletvekili Sayın Bülent Belen ve CHP
Tekirdağ Milletvekili sayın Emre Köprülü Çorlu da bunca pislik ve yolsuzluk
dönerken bu güne kadar ne yaptınız. Hangi kirli işi Meclise taşıma zahmetinde
bulundunuz. Sayın Belen. MHP Politikası ve anlayışı bu değildir. Sayesinde bu
makamlara geldiğiniz insanların derdini dinlemek ve çözüm aramak sizin asli
görevinizde siyasetçiler olarak. Çorlu da kamu kurumlarında dönen kirli işleri
örtbas edeceğinize üzerine gidin. Hazır konu açılmışken zahmet edip Çorlu Merkez
PTT ye bir uğrayın. Her geldiğinizde önünden defalarca geçtiğiniz PTT de memur
yok. İnsanlar saatlerce sıra beklerken kulaklarınız baya çınlıyordur bundan emin
olun.  Yaptığınız bir işi de millete yüksek perdeden gösterip Lütuf da
bulunmanıza da gerek yok. Bunlar için seçildiniz. Kendisine etiket peşinde
koşmaktan ne yapıyorsunuz sorusunu sorduğumuzda suratınız bir karış oluyor.
Buradan açıkça bir kez daha yazıyorum bunca pisliğin karşısında neden neyin
karşılığında susmayı tercih ediyorsunuz. Siz ve diğer Tekirdağ Milletvekillerine
ve yetkililerine, Savcılık makamına açıkça ihbarda bulunuyorum. Çorlu
Emniyetindeki PARALALE çeteye karşı sesinizi çıkartmak ve gereğini yapmanız için
illa da size yada bir yakınınıza bu şerefsizlerin kumpas mı kurması gerekiyor.
Allah en büyük evlat acısını size yaşatsın şerefsiz PARALELCİ adi ler. Milleti
yasadışı dinleyip hala cebinizi olduruyorsunuz ya inşallah en sevdiklerinizin ve
evlatlarınızın her gün parçalanmış cesetleri ile yaşarsınız. Sizler ve ize göz
yumanlar. Ak Parti İl ve İlçe Başkanları sus pus olmuş bu çete karşısında
oturuyorlar. Sonrada utanmadan çıkıp her yerde Biz Cumhurbaşkanımız için,
Başbakanımız için canımızı veririz diye artık bırakın bu tiyatroları beyler ve
hanımlar. Çorlu Emniyetindeki yasadışı dinleme haberini belgesi ile yazmama
rağmen ne bölge Milletvekilleri, ne de Savcılardan bir ses çıkmadı. Çorlu da
bazı Savcı ve Hakimlerimiz yapması gereken işleri yapamaz oldular. Nedeni de
tepeden gelen baskılar olsa gerek. Çorlu Emniyeti içindeki dinleme çetesi
Kaymakamlık makamını adeta fotoğraf stüdyosu gibi kullanıp, o fotoğraflılarla
millete psikolojik baskı yapa dursunlar, bizim Milletvekili, siyasetçi ve
yetkili makamlar karşılıklı olarak tiyatro oynamaya devam ediyorlar. Doğu ve
güney Doğuda gariban fakir çocukları can vereceğine bu şerefsiz çete
mensuplarını gönderin onlar savaşsın. Uzun bir süredir devam eden Koalisyon
görüşmeleri aslında bir tiyatrodan ibarettir. Bir an önce erken seçime gidilip
Ülke tek başına bir iktidara kavuşmalıdır. Bu hangi parti ile olur onun kararını
sandıkta halk vermelidir.

Çorluspor 1947 Nereye gidiyor!

  Büyük umutlarla BAL ligine
çıkan Çorluspor 1947 de tam bir sessizlik hakim. Trilyonlarca para harcanarak
Süper Amatör kümeden son dakika golü ile şampiyon olan Çorluspor da oluşturulan
yeni yönetim şeffaflık adına hiçbir şey sergilemediği gibi, sanki yangından mal
kaçırıyor dersiniz. Yapılan hiçbir transferden ne basının ne de taraftarın
haberi var. En önemlisi yapılan transferlerde kime ne kadar ödendiği,
harcamaların nasıl nereye yapıldığı konusunda bu güne kadar kamu oyu hiç
bilgilendirilmedi. Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç onursal başkan olarak bu işe el
atmalıdır. Bir çok takım transferi bitirip sezon açılışı yaparken, Çorluspor
içindeki belirsizlik ve yönetimin basından, kamuoyundan uzak kalması hiç de hoş
olmayan bir durum olsa gerek. Geçen sezon kime ne kadar ödenmiş, harcamalar ile
ilgili olarak tüm ayrıntı ve bilgilerin bir an önce kamuoyuna paylaşılması
gerekir şeffaflık açısından. Burada kimseyi itham etmek gibi bir durum söz
konusu değil. Fakat şeffaf bir anlayış sergilenecekse o konuda da gereği
yapılmalıdır. Bu işi de en iyisi Sayın Kaymakam Levent Kılıç onursal başkan
olarak halleder.