7.Haziran genel seçimlerinden
sonra ortaya çıkan tablo net ve açık bir şekilde gösterdi ki Türkiye’de 13 – 14
yıl aradan sonra koalisyon kurmak son derce zor. Genel seçimlerden bu güne kadar
yaşadığımız süreç de bunu açıkça gösterdi. Bu dönemde PARALEL ÇETE ile
mücadelede bence frene basıldı. Neden mi, bir çok ihbar ve şikayet gitmesine
rağmen değişen hiçbir şey yok. Paralel Çete için yapılan ihbarlarda soruşturmayı
yürüten Savcılar gerekli ehemmiyeti göstermiyorlar. Sunulan belgeleri neredeyse
zorla dosyaya ekleyip isteksizce hareket etmelerinin altında sanırım seçim
sonrasında oluşacak tablodan olabilir. Tekirdağ ve Çorlu genelinde ise Ak
Partinin İl ve İlçe yöneticilerinden Paralel Çete ile ilgili tek bir sesin
çıkmaması. Hiçbir girişimin olmaması, hatta ve hatta bu adi Paralel Çetenin
korunmasına yönelik sessiz çalışmayı da eklerseniz, yapılacak ilk erken seçimde
Ak Parti Tekirdağ ve Trakya bölgesinde şimdiden havlu atmış gibi bir görünüme
sahip olmaya başladı. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına binlerce şikayet
mektupları gitmişken, Ak Partinin teşkilatları ne yapıyor dersiniz. Zamanında
birlikte aynı yolda can ciğer kuzu sarması oldukları Paralel Çete mensuplarının
arkasını temizlemek ve onları kollamakla meşguller. En basiti gelsinler ben
onlara sayfalar dolusu belgede veririm. Ankara’ya yapılan suç duyuruları tekrar
buralara gönderilip özellikle yargı alanındaki Paralel Çete mensupları ile
ilgili şikayetler konusunda soruşturma da görev alan Savcılar maalesef son
derece yetersiz ve isteksiz hareketleri, sunulan belge ve bilgileri almamak
adına neredeyse direnmelerinin altında ne gibi hesaplar var dersiniz. Dirayetli,
partisine bağlı mert yöneticiler olsa bu kepazelikler asla yaşanmaz. Millet
Ankara’ya Paralel Çete mensuplarını şikayet etmeye çekinir oldular. Tekirdağ ve
Çorlu’da İl genelindeki Baş Savcılar, ve yetkililer basında Paralel Çete ile
ilgili belgeli haberler olmasına rağmen özellikle seçim sonrasında ki vurdum
duymaz, görmezlikten gelme hareketleri ise beni çok fazla şaşırttı. Anlaşılıyor
ki bir çoğunun millet vatan pekte umurlarında değil. Koltukları sağlam kalsın.
Yerlerinden oynatılmasınlar, birazda cepleri dolu olsun, maaşları her altı ayda
bir iyice artsın gel keyfim gel. Ülkenin büyük bir bölümünde kan gövdeyi
götürsün, bazıları da yan gelip yatsın. Bundan bir ay öncesinde İstanbul Bağdat
caddesinde Üniversite öğrencisi gence aşırı hız yaparak çarpıp ölümüne neden
olan zengin P…. ni bulmakta aciz kalan bir Devlet için gidip dağda kurşun yenir
mi. Eyyy  millet bunu okuyan bazı Bidon kafalılar çıkıp Vatan Haini diyecekler.
Bu Ülkede bir gecede insanı hainde yaparlar, kahramanda. Yaklaşık 5 yıldır
milletin canına okuyan sözde Ergenekon savcıları olan adi yaratıkları neredeyse
heykelini dikmeye kalkanlar, her yazılarında ve programlarında bu şerefsizlerin
neredeyse kıçını yalamadıkları kalmayanlar şimdi nerelerine kına yakacaklarını
merak ediyorum. Bizim Savcı ve Hakimlerimiz ne iş yapar Allah aşkına. Bir aydır
bir zengin P….. ni bulamayan bir devlet den devlet olur mu. Onun için gidip can
verilir mi. Paralel çeteni adi şerefsizleri devletin her kademesinde kol gezip
en rahat bir şekilde yaşarken, Çorlu’da milleti yıllardır kanunsuz bir şekilde
dinleyip bunları şantaj ta pesi olarak elinde tutan Polisi ve onun çete
arkadaşlarını hala bu devlet besliyor ve birileri el üstünde tutuyorsa, doğuda
da garibanın çocuğu can veriyorsa bu adalet değildir. Şerefsizlerin adaletinde,
onların hüküm sürdüğü bir ortamda hangi devletten ve kimin devletinden
bahsediyorsunuz. Bu güne kadar hangi zenginin, Milletvekilinin, Bürokratın ve
siyasetçinin çocuğu Doğuda askerlik yaptı, orada can verdi. Tabi ki hiç
birisini. Bu Ülke sadece fakirin garibanın ülkesi değil. Bir aydır bir zenginin
P….. ni bulup adalete teslim edemeyen bir devlet için ben gidip savaşmam.
Milletin kanını emen adi Paralelci şerefsizler burada ve Türkiye’nin her yerinde
bizzat devletin kendisi tarafından beslenirken, Vali, Kaymakam ve diğer
yetkililer tarafından korunup gözetilirken,  ben gidip bu devlet için savaşmam
arkadaş. Uğruna savaşılacak bir Devlet varsa hepimizin canı feda olsun. Ama
zengin P… ni bir ayda bulamayan bir devlet bana asla devlet olamaz. Kim ne der
umurumda değil.  Erken seçim havası ta ki 7 Hazirandan bu güne esmeye başladığı
dönemde Devlet dairelerindeki laçkalığın haddi hesabı yok. Vali ve Kaymakamlar
da ne yapacağını bilmez duruma geldiyse, kimin eli kimin cebinde belli olmadığı
bir ortamda siz kimin devletinden bahsedilebilirdiniz. Paralel Çetenin
gölgesinde gireceğimiz bir seçimin bu ülkeye faydasının olacağını düşünüyor
musunuz.

MHP Tekirdağ’da ne yapar!     

Muhtemelen Kasım ayında
yapılabilecek bir erken seçimde MH Tekirdağ ve Trakya bölgesinde ne yapar
dersiniz. Milletvekili Bülent Beleni bir kez daha liste başına koymak bu bölgede
intihar olur. Şahsiyetine karşı sözüm yok. İyi bir kişi olabilir. İyi biri olmak
iyi bir siyasetçi olacak anlamına da gelmez. MHP bölgede gerçekten ciddi bir
atılım yapmak istiyorsa listeyi ve sıralamayı değiştirmelidir. Aynı isimle
giderse burada hiçbir şey olmaz. Bülent Belen bölgesi için hangi çalışmaya imza
attı bu güne kadar. Teşkilatları bile küstürmüş, tabanı bile kalmayan bir parti
anlayışının hakim olduğu bölgede MHP sadece buradan kendi adı ile oy alabilir.
Bülent Belen ile artık yürümeyeceğini parti tabanından herkes artık yüksek sesle
dile getirir yakında. Çok iyi Dürüst olabilir sayın Belen ama iyi bir siyasetçi
olamadı.