1.Kasım erken genel seçimlerinden sonra gerek
Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın, gerekse Ak Parti
Tekirdağ Milletvekilleri Mustafa Yel, Metin Akgün ve Ayşe Doğan’ın açıklamaları
son derece samimi ve içten yapılmış açıklamalar olarak değerlendirdim. Sayın
Mustafa Yel seçim dönemi açıklamalarında aynen şunları söylemişti; “Bizler
seçildikten sonra parti ayrımı yapmadan, bölgemize hizmet edeceğiz. Tekirdağ
Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeleri halkın yararına olacak her türlü
projeyi getirsinler ben ve seçilecek tüm Ak Partili Milletvekili arkadaşlarımla
ilgili bakanlıklara bizzat kendim götürerek projelerin onaylanması ve
destelenmesi için elimden gelen tüm gayreti göstermeye söz veriyorum” Sayın
Yel’in bu açıklamasını seçim döneminde ve seçimlerden sonrada Ak Parti Tekirdağ
Milletvekilleri Metin Akgün ve Ayşe Doğan da desteklemiş, bu yönde açıklamalar
yapmışlardı. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak da bu açıklamaları için
Ak Partili Milletvekillerine ve adaylıkları dönemlerindeki açıklamaları içinde
nazik bir şekilde her zamanki beyefendi üslubu ile  teşekkür etmişti. Gelelim
şimdi işin icraat kısmına. Tekirdağ’ın 6 Milletvekili de İlçelerin ve
Büyükşehir’in Belediye Meclislerine katılıp konuşma yapmaları, bunun da ötesinde
bölgemizdeki sorunların ve ihtiyaçların bire bir gözlemlenip çözüm aranması
açısından son derece olumlu bir girişim olacağı gibi, belki de bu hareket
Türkiye’de bir ilke imza atıp, örnek alınacak bir iş olabilir. Bunun için en
büyük görev Sayın Kadir Albayrak, İlçe Belediye Başkanları ve
Milletvekillerimizin yanı sıra teşkilat başkanlarına da düşmektedir. Ak Partinin
Üç tane Milletvekilinin olması yatırımların bölgemize daha fazla ayrılmasında
çok önemli bir unsur ve şans da olabilir. Bunu iyi değerlendirmek gerekir. Bu
millet siyasi çıkarlar ve hesaplar yüzünden çok çekti. Gelin siyaseti bir kenara
bırakın. Mademki tek isteğiniz ve amacınız hizmet etmek. Buyurun size güzel bir
fırsat ve imkan sayın Vekiller ve sayın Başkanlar. Belediye Meclis
toplantılarında Milletvekillerinin de katılma durumları olursa daha büyük
salonlarda halka açık yapılmasında büyük fayda var. Her semt ve mahalleden
gelecek insanlar orada dertlerini ve sıkıntılarını bire bir anlatma imkanı
bulurlar. Bu sistem uygulandı mı kimse kendine siyasi rant hesabı yapmadan
gerçekten hizmet etme amacını hayata geçirmiş olmaz mı. Burada kimin samimi bir
şekilde iş yapmak istediği, kimin de sadece boş laf ebeliği yapıp sadece
gündemde kalmaktan başka bir işe yaramayacak Medya Maymunluğuna soyunduğunu
kamuoyu çok daha iyi görmüş olur.  Özellikle iktidar partisi
Milletvekillerimizin bölgelerinde görev yapacak danışmanlarını çok iyi
seçmelidirler. Ahbap Çavuş ilişkisi altında seçilen ve görevlendirilen
danışmanlarla bu işler olmaz. Bir zamanlar TACİZCİLERİN Milletvekillerine
danışmanlık yapıp  dünyanın parasını aldıklarını da biliyoruz. Pardon
danışmanlık dersem burada ayıp olur işini çok iyi yapan Danışmanlara karşı
hakaret sayılır. Bu TACİZCİ ayakçılık yaptı sadece. Ne gibi derseniz bölgede
çıkan yayın organlarının haberlerini toplayıp Milletvekiline dosya yapıp verdi
Her ay 4.500 Lirayı cebine indirdi. Bu Milletin vergileriyle hiçbir iş yapmadan
her ay cebini doldurdu. O Tacizciyi Danışman yapan Milletvekili de işin
ciddiyetine varmış olacak ki bu dönem yanına almadı. Bu dönem görev yapan
Tekirdağ’ın Altı tane Milletvekiline sesleniyorum. Ne kadar da bazıları
bölgelerinden habersiz. Sadece kendi koltuklarını korumak için her türlü dümeni
çevirseler de,  Bazıları Millete tepeden bakıp Mezhep ayrımı yapsa da, Seçim
bölgesine sadece seçimlere İki hafta kala gelip boy gösterip, her zaman
teşkilatları ve Belediyeleri perde arkasından yönetmeye kalksa da, Kendini Çorlu
Milletvekili diye tanıtıp, Çorlusporun hangi ligde olduğunu bile bilmeyen,
Çorluspora bir kuru dahi faydası olmayan Milletvekillerimiz de varsa sonuçta
bunlar Vekil. Atsan atılmaz, satsan satılmaz dedikleri gibi seçilip gitmişler
saygı duymak gerek ama onlarda seçilip gittikleri halka saygı duymak zorundalar.
Demem o ki, danışman diye yanlarında gezdirdikleri bölgenin sorunları ile
ilgilenecek, Derdi olan vatandaş aradığında bulabilecek, derdini anlatacak. Öyle
Milletvekillerimiz var ki daha ben ve benim gibi bir Çok Gazeteci
danışmanlarının adını bile bilmiyor. Bir kez arayıp daha kendini tanıtmamış ve
bölgeden bir nebze haberi olmayan kişiler. Bunları sabun yapsanız köpürmez
dedikleri gibi, Ahbap Çavuş ilişkisi altında birileri alıp ceplerini
doldurmalarına yardımcı olmuş. Allah belanızı versin demekten baka bir şey
aklıma gelmiyor. Aslına bakarsanız geliyor da burası yeri değil. Bazı
Milletvekillerimizde sağ olsunlar kendi koltuklarını sağlama almak adına
milletin derdi ne pek de umurlarında değil Partilerinin kongrelerini perde
arkasından yönlendirip kendi koltuklarını sağlam tutma derdindeler. Artık
defolup gitseler de  milletin derdine eğilecek birileri gelse bari. Sözüm şu ki
sayın Milletvekillerimiz, sayın Belediye Başkanları Artık bölgeniz için parti ve
siyasi görü ayrımı yapmadan Belediyesi ve Sivil Toplumu ve halkı ile bir bütün
olarak çalışıp sorunları yerinde dinleyerek çözüm getirmek en güzelidir. Belki
birileri bir yerlere heykellerinizi dikmez, Cadde ve Sokaklara isminizi de
vermeye bilir. Gerçi buna hiç birinizin ihtiyacı da yok. Ama Milletin gönlünde
taht kurmak en büyük ödüldür. Milletin içinde, kalbinin en derin yerinde
heykelini diktirebilmek herkese nasip olmaz. Gelin bunu sizler hep birlikte
yapın tüm Türkiye’ye örnek olun.