Bu yazı Cumhuriyet Savcıları ve yetkililere açık bir ihbar niteliğindedir.
Paralel yapı ile mücadele konusunda gerek Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, gerekse Sayın Başbakan Davutoğlu ve hükümet üyeleri uzun zamandır büyük
çaba sarf ederken, Ak Parti içerisinde teşkilatların çoğunun bu mücadeleyi çok
da ciddiye almadığını görüyoruz. Bölgemizden ele alacak olursak, uzun zamandır
belgeleriyle birlikte yazmama rağmen, Ak Parti İl ve Çorlu yönetimi Paralel
Çetenin Kamu görevlilerinden oluşan unsurlarını bu güne kadar hep görmezlikten
geldiler. Halada bu tutumlarına ısrarla devam etmektedirler. Örneğin Çorlu
Emniyetinde görevli olan Polis Memuru ve onun uzun yıllardır birlikte hareket
ettiği kişiler hala neyin karşılığında korunuyor anlamış değilim. 2010 Yılında
Hükümete karşı yasadışı dinlemelerin başladığı zamanlarda Çorlu Emniyetinde
görevli olan ve bu gün Çorlu’da üst düzey bir kişinin koruma görevlisi olan
Polis bu güne kadar kimleri dinledi. Dinleme servisinde görev aldığı Çorlu 3
Asliye Ceza Mahkemesi 2010/8 dava dosyasında sabitken, bu güne kadar hiç kimse
hesap sorma gereği duymadı. Çorlu Emniyetindeki bu Paralel Çete Unsurlarının
nasıl korunup kollandığını görmek isteyen yürekli yetkili varsa Çorlu 3
Asliye Ceza Mahkemesi 2010/8 numaralı dosyasına baksın. Hala Tekirdağ
Emniyet Müdürlüğünde görevli üst düzey Müdür pozisyonunda olan bir kişi de
bunları nasıl ve neyin karşılığında akladı, hatta onları aklamak adına nasıl
sahte evraklar düzenleyerek kumpas kurduğunu bir çok kez dile getirdim. Biraz
daha gerilere gidecek olursak az önce numarasını verdiğim dosyaya bakan
Hakimlerden birisi tam bir Fetulah Gülen Hayranı, Bu Hakim beye Çorlu’da görev
yaptığı dönemlerde öyle bir mal varlığı edinmiş ki akıllara zarar. Hakkında
aşırı mal edinmeden dolayı açılan soruşturma nasıl ne şekilde örtbas edildi onu
da çok iyi biliyorum. Tabi ki burada Devlet sadece kağıt üstünde olduğundan, Bu
işler talimat ve Emirlerle yerine getirildiğinden, yukarıdan bazıları emrederse
bizim yetkili makamlarda zahmet edip bakarlar artık. Bunu da yıllar önce
yazdığımda kimseye derdimizi anlatamadık. Bu dosyadaki Hakim Paralel Çeteyi
öylesine aklamış ve paklamış ki adamlara kaşının altında gözün var desem hemen
Savcı Hakim Abilerine ve Ablalarına koştular. Şu an HSYK da soruşturmaları
devam eden İki Savcı ve Bir hakim bunların tam ağa babaları. Bu Polisler
kendileri ile ilgili haber yapanları sindirmek amaçlı açtıkları tüm davalar ne
gariptir ki bu iki Savcıya denk geliyor tabi ki bunlarda sanki büyük bir terör
suçu işlemişiz gibi sayfalar dolusu iddianame hazırlıyor. Sevk ettikleri
mahkemeye zaten kendi adamları bakıyor. Bu Polis Kimliğini kullanarak başka
işlerle, ticaretle uğraştığı gibi, Çorlu da bir üst düzey müdüre de ne isterse
yaptırıyor. Neden mi adamı zamanında çok iyi dinlemiş, elinde tapeleri var, dese
ki üç gün yemeyeceksin bu Müdür Dört gün hiçbir şey yemez. Yürekli Savcı ve
yetkili, siyasetçi varsa buradan açıkça söylüyorum. Seymen Köyünde bundan birkaç
yıl önce satılan arazilerden kimler ne kadar aldı, başkasının adına Üç Liraya
aldıkları arsaları birkaç ay sonra nasıl On katı fazlasına sattıklarını
bulurlarsa bu Polis ve Kaymakamlık makamını adeta Fotoğraf stüdyosuna çeviren
ekip arkadaşlarını Paralel Çete ile nasıl bir ilişkilerinin olduğunu çok açık
şekilde görebilir. Yukarıda bahsettiğim dava dosyasında ifade alan ve tamamen
kumpasa dayalı ifadeyi alan Polisin aynı bahsettiğim kişi olduğunu da belirteyim
dedim. Gerisini de siz çözersiniz artık. Bir dönemeler sözde Paralel çete ile
mücadele ediyoruz safsatasıyla piyasayı allak bullak eden Milletvekili ve onun
havarisi bu kepazelikleri çok iyi bildikleri halde sadece seyretmekle
yetindiler. Allah belalarını versin bu pislikleri kimler örtbas ettiyse. Bir
zamanlar kabarık listeler hazırlayıp “Sizler da Paralel Operasyonunu listenin
içindesiniz” diyerek bazı sözüm ona Aklı bir karış havada olan iş adamlarını
söğüşleyenlere de bu yargı artık hesap sormayacak mı. Ayrıca bölgemizde dönen
onlarca yolsuzluğu nasıl örtbas ettiklerini de birileri sorar mı diye cem ama
zor, öyle yürekli kaç yetkili var. OSB bölgesi içerisinde kalan trilyonluk
arazinin satışını hiç demiyorum. Ondan kalınca bir kitap çıkar ucu baya uzaklara
kadar değer. Bir dönemeler kumpasın eşiğinde olan Sayın Ak Parti Tekirdağ
Milletvekili Metin Akgün, Vali Yardımcısıyken Paralel Çetenin Kumpasından adeta
direkten dönen Milletvekili Mustafa Yel, Sayın Milletvekili Ayşe Doğan, burada
sizlere büyük bir sorumluluk düşmektedir. Bunları yazıyorum diye bazı yetkililer
makamlarına davet edip fırça atmaya da kalkmasınlar artık bunu da talimatını
verin bari de işimi rahat yapayım sayın Milletvekillerimiz. Sayın yetkililer,
artık Kamuda görevli Paralelci Memurlara da dokununuz lütfen.
Yeni Sanayi Esnafından KADİR Başkana Açık Davet!
Trakya bölgesini en büyük Sanayi sitesi olan
ve içerisinde On Bine yakın insanın istihdam edildiği Çorlu Yeni Sanayi Esnafı
ve yönetimi Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’a adeta isyan etme
noktasına geldi. Esnaf Başkana ulaşamamakla şikayetçi. Yolların durumu oldukça
berbat ve yetersiz. Yeni Sanayi yönetimi ile görüştüğümde Büyükşehir
Belediyesinden konu ile ilgili olarak Bir Ay önce randevu talep ettiklerini ve
hala cevap verilmediğini söylemelerine çok şaşırdım. Kadir Başkan makamına kim
gitse kabul eder. Büyük ihtimalle bu konu Belediyedeki görevliler tarafından
savsaklanmış olacak ki Bir aydır beklemezdi. Mesaisine sabah namazından önce
başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’a Çorlu Yeni Sanayi Esnafı
şu daveti yapıyor; “Sevgili Başkanımız, mesainize her sabah çok erken başlayarak
esnafı ziyaret ediyorsunuz. Bir günde sizi Çorlu’da misafir edip sabah
namazımızı Yeni Sanayi Camimizde kılıp yolların durumunu canlı bir şekilde
görmenizi ve gereğini yapmanızı rica ediyoruz” Sayın Kadir Başkanım ben bir
elçiyim. Elçi yede zeval olmaz derler. Bir sabah da sizi Yeni Sanayi Esnafı ile
kahvaltı yapmaya bende davet ediyorum.