Türkiye kaderini ve geleceğini
yeniden belirleyeceği bir referandum sürecine giriyor. 16 Nisan da yapılacak
olan referandum öncesindeki kutuplaşmanın getireceği büyük tehlikeden kimse
nedendir bilinmez söz etmek istemiyor. Örneğin Feto dan mağdur olmuş, sözde
Ergenekon kumpası ile hayatı kararmış bir çok insan ve onlar gibi düşünen bir
çok vatandaşın Hatır oyu verecek olması ve bunu da açık bir şekilde dile
getirmelerinden sonraki gelişmelerde bu kesim maalesef Hain, PKK yandaşı, Fetocu
diye yaftalaması büyük bir kutuplaşmanın ve tehlikenin ayak sesleri olarak
değerlendirilmez mi sizce de. Bir çok kişi daha düne kadar Feto ile mücadelede
sessiz kalırken, bazıları daha düne kadar neredeyse Feto ya secde edecek
vaziyette iken bir çok kişi yıllardır bu alçak ve hain yapı ile mücadele
vermeleri, bu gün hain ilan edilmeleri son derece yanlış ve bir o kadarda
haksızlıktır. Bu ülkede kimin hain, kimin vatansever olduğu 24 saat de her an
değişebiliyorsa ki bunun örnekleri ülkemizde çoktur, bu şekilde bu hain yapıya
yıllarca mücadele verenleri bir çırpıda hain ilan etmektense onları kazanmak çok
daha doğru olmaz mı. Düşüncelerinde haklı değiller mi bu kişiler. Örneğin
yıllarını Feto ile mücadeleye harcamış, her fırsat da Devlet tarafından mağdur
edilmiş insanların Hayır vereceklerini açıklamalarından sonra bazı kesimler
tarafından resmen hain ilan edileceklerine ellerinden tutulup kazanılması son
derece mantıklı değil mi sizce de. Feto Terör örgütü ile 15 Temmuzdan sonra
mücadele etmek yada ediyormuş gibi görünmek değildir gerçek mücadele ve
kahramanlık. Önemli olan bir çok kişinin ve kesimin resmen bu Feto’ya secde
ettiği dönemlerde Feto hainine ve onun yapısına karşı dik durabilenlerdir gerçek
vatanseverler ve kahramanlar. Bu gün atıp tutup mangalda kül bırakmayanlara şunu
söylemek isterim tabi ki Ak Parti İçinde en alttan tutun da en tepeye kadar
siyaset yapan kişilerde dahil olmak üzere, şunun farkında olmaları gerekiyor. Bu
hain alçak yapı henüz bitmedi. Yarın öbür gün daha kanlı ve şiddetli bir
kalkışma yapmayacaklarının hiçbir garantisi de yok. Bu hain yapı aynı kalkışmayı
gerçekleştirirse sorarım sizlere sahte Feto mücadelecileri ve sayın yetkililer.
15 Temmuz akşamı halk parti düşünce fikir demeden sokağa indi peki bu
samimiyetsizliği gören halk yarın değil sokağa inmek, balkona bile çıkmaz. Sözün
özü şu Feto ile zamanında mücadele eden, gerçekten de dik duruş sergileyen,
zamanında Feto hainlerine ve yapısına secde edecek kadar sadık olmayan insanları
bu gün Hayır oyu verecekler diye kimsenin Hain ilan etme hakkı yoktur. Sayın
Cumhurbaşkanı bir açıklamasında demişti ki “15 Temmuz da şunu gördüm ki,
karşılıksız olarak yanımda olan sadece milletimdi” Aslına bakarsanız bu
mesaj verileli üstünden birkaç ay geçti. Şimdi fotoğraf daha da netleşti. Sözde
Feto ile mücadele edenler, daha düne kadar neredeyse Feto ya secde edenler bu
gün Hayır diyenleri hain ilan etmeye kalkıyorlarsa kesinlikle bir çıkarları ve
menfaatleri vardır. Bakalım bu kesimdekiler kime ne yalakalık peşinde ve ne
koparmayı amaçlıyorlar.
Diğer taraftan başka bir kesime
bakıyorsunuz Evet diyeceklerini açıklayanları, diktatör, Tek adam vs gibi
benzetmelerle yıpratmaya çalışıyor. 16 Nisan da sandıktan ne çıkarsa çıksın
kazananın Türkiye, bu halk olmadıktan sonra hiçbir faydası yok bence. Bu şartlar
altında hiç kimse kimseyi Hain ve Vatansever ilan etmesine gerek yok. Yıllardır
Feto hain yapısına secde edip de 15 Temmuz dan sonra bir yerlere şirin görünüp,
işine geleni Vatansever, işine gelmeyeni Hain lan edenleri toplumdan dışlamak ve
gerekeni yapmak en iyisi olacaktır bu ülkenin menfaatleri için. Özellikle siyasi
parti ilçe başkanlarına da şu soruyu sorup cevaplarını da bizzat vermelerini
rica ediyorum. Referandumdan beklediğiniz yüzdelik nedir. Örneğin Çorlu da Yüzde
kaç oranında Hayır yada Evet beklediğiniz sonucu şimdiden kamuoyuna
açıklayın. Lakin beklenen sonuç çıkmazsa istifa etmeyi düşünüyor musunuz, bunu
da şimdiden kamuoyuna resmen açıklayın ve kim kaybederse 17 Nisan sabahı istifa
edecek mi etmeyecek mi. Bu çağrı siyasi partilerimizin İl başkanları içinde
geçerlidir. Evet diyende Hayır diyen de bu ilkenin vatandaşı olduğuna göre, 15
Temmuz hain darbe girişimi gecesinde ve sonrasında Hatır diyen de Evet diyende
yan yana tek bir amaç için bir raya gelebilmişse ki gerçekten geldiler, bu gün
neden bir arada olmasınlar. Bazı kesimlerde şu eleştiriyi yapıyor 2010 yılında
da bir referanduma gittik. Ne değişti, ne fark etti diye o da ayrı tartışılır
konuşulur tabi ki de en önemlisi Evet ci ve Hayır cı diye yapılacak bir
ayrıştırma bu gün bu ülkenin altına konulacak ve yakın zamanda patlatılacak bir
bombadan bir farkı yoktur. Böylesine tehlikeli bir bombayı yakın zamanda
patlaması için elimizin altında tutmak kadar mantıksız bir şey olamaz. Sonuç ne
çıkarsa çıksın tek yapılması gereken iş Siyasetin içinde hala güçlü bir şekilde
duran Feto’cu hainler ve onların hala korudukları bürokrasiden tutunda her yere
yuvalanmış yandaşları, temizlenmedikçe ne çıkarsa çıksın hiçbir sonuç fayda
etmeyecektir ülkemize.