Temmuz 2018 yılında Çorlu’da meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 349 kişinin de yaralandığı tren katliamına ilişkin dava yaklaşık 6 yıldır sürüyor. Ülkemizi yasa boğan bu elim kazadan hemen sonra yetkililer, kazanın sebebini aşırı yağışa bağlayarak neredeyse bir doğal afet gibi göstermek istediler.
Cumhuriyet Halk Partisi tarafından uzmanlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan görüşmelerin ardından hazırlanan raporda,
Hattaki menfezlerle ilgili bakım ihalesinin kısa bir süre önce ödenek tahsisinin gecikmesi nedeniyle iptal edilmiş olması, Demiryollarındaki yapım ve bakım aşamalarında mühendislik biliminin hiçe sayılması, Denetimsizlik gibi sorunlar olarak öne plana çıkmıştı.
Daha sonra hazırlanan Bilirkişi Raporu
Yeterli yol bekçisinin olmadığını, Aşırı yağışlar karşısında gerekli önlemlerin alınmadığını, Altyapının üst yapı ile uyumsuz olduğunu kayıtlara geçirmişti. Bundan önceki davalarda haklarında kamu davası açılan bazı TCDD görevlilerine,“Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçlamalarından 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde davalar açıldı.
Söz konusu davanın 18. duruşması 24 Ocak 2024 tarihinde görüldü, bir sonuç alınamayıp karar duruşması 29 Şubat 2024 tarihine ertelendi. 29 Şubat 2024 tarihinde 19. duruşması görülen davaya Genel BaşkanımızSayın Özgür Özel ile birlikte CHP Milletvekilleri olarak bizler de katıldık. Dava kararının yalnızca 10 dakika sürmesi ve kararın seçim sonrasına bırakılmasını hepimizi derinden üzdü. Biz o gün halkımızın huzurunda bir söz verdik. 25 Nisan günüçok daha kalabalık bir şekilde ailelerimizin yanında olacağız. Adalet arayışının yanında olacağız. Bu adaleti bu rayların altında bırakmayacağız dedik. Cumhuriyet Halk partisi olarak her zaman ezilenden yanayız. Burada yargılanmasıgereken kimseye yargılanma izni verilmiyor. Dönemin şirket genel müdürü hiç yargılanmadı, bırakın yargılanmayı yargılanma izni dahi verilmedi. Ulaştırma Bakanlığından bir kişi bile sorumluluğu üstüne almadı. Dönemin Ulaştırma Bakanının bu konu hakkında hiçbir değerlendirmesini duymadık.
Bugün burada birinci sorumlu olması gereken kişi büyük mücadeleler sonucu 14 ay sonra görevden alınmış ama, ne yazık ki 19. duruşmadan önce görevine iade edildi. Sonuç olarak, tüm sorumlular ve kazaya sebep olan nedenler ve eksiklikler ortaya çıkarılmasına rağmen,TCDD’de üst düzey görev yapan hiçbir yöneticinin yargılanmadığı davaya artık, yalnızca acılı aileler değil hiç kimse inanmamaktadır. Bu davada adaletin yerine getirildiğini görmek toplumun tüm kesimlerini rahatlatacak ve bir nebze de olsa acılı ailelerin yüreğine su serpecektir. Unutmayın ki, diğer dünyada adalet sorulacaktır” dedi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım