Çorlu Özel Vatan Hastanesi, Göz Hastalıkları
Uzmanı Op. Dr. Suphi Alolo
Katarakt hastalı, başlangıcı ve
tedavi süreci ile ilgili önemli bilgiler verdi. Katarakt, göz merceğinin
doğuştan ya da zamanla saydamlığını kaybetmesi ile oluşan bir hastalıktır. Tıpkı
pencere camının kirlenmesi, sararması, hatta buzlu bir cam gibi olmasıdır.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Suphi ALOLO, tedavi edilmezse körlük
derecesinde görme kaybına yol açabilen bu hastalıkla ilgili bilgi veriyor.
KATARAKT NEDİR?
Katarakt, göz bebeğinin hemen arkasında
bulunan ve görmemizi sağlayan doğal göz merceğinin zamanla saydamlığını
kaybederek matlaşmasıdır. Başka bir ifadeyle görmemizin sanki buğulu bir camdan
bakılıyormuş gibi bozulmasıdır.
KATARAKT SIK GÖRÜLEN BİR HASTALIK MIDI?
dünyada olduğu gibi ülkemizde de 50 yaşın üstünde önlenebilir körlüğün en önemli
ve en sık rastlanan sebebidir.
KATARAKT NEDEN DOLAYI OLUŞUR ?
Kataraktın en sık sebebi yaşın ilerlemesidir. Ayrıca;
Şeker hastalığı, Göze alınan fiziksel travmalar, Göz tansiyonu ve üveit gibi göz
hastalıkları, Uzun süreli kortizon tedavisi almak, Radyasyona maruz kalmak gibi
sebepler de katarakt oluşmasına sebep olabilir. Bebeklik ve çocukluk
çağında da katarakt görülebilir. Doğumsal kataraktlarda en önemli etken annenin
hamilelikte geçirdiği kızamıkçık gibi enfeksiyonlardır.
KATARAKT HANGİ
ŞİKAYETLERE YOL AÇAR ?
Görmede ilerleyici azalma, Işığa karşı hassasiyet
(göz kamaşması),Okuma zorluğu, Çift görme, Renklerde soluklaşma veya sararma,
Gece görüşünde bozulma, Gözlük numaralarının sık değişmesi
Katarakt, gözlük veya ilaç kullanılarak tedavi
edilebilecek bir hastalık değildir ve kataraktın ilerlemesini durdurabilecek
etkili bir yöntem yoktur. Kataraktın tek tedavisi ameliyattır. Katarakt dışında
görmeyi azaltan bir durum yoksa, katarakt
ameliyatı yapılan göz eski görme
kabiliyetine tekrar kavuşmaktadır.
KATARAKT AMELİYATI NASIL YAPILIR ?
Günümüzde katarakt
ameliyatları modern tekniklerin
gelişimi ile iğnesiz, narkozsuz ve ağrısız olarak yapılmaktadır.
Katarakt tedavisi,
mikrocerrahi gerektiren çok önemli bir ameliyattır.
Hastanemizde katarakt ameliyatları FAKO yöntemiyle (halk arasında lazer olarak
biliniyor) ve dikişsiz olarak yapılmaktadır. Bu yöntemde göz içine 2.2 ila 2.8
mm’ lik kesi yapılarak girilir. Saydamlığını kaybetmiş göz merceği, ultrasonik
ses dalgaları yayan özel bir cihazla göz içerisinde parçalanarak temizlenir.
Yapay ve katlanabilir özellikte mercek göz içine yerleştirilir. Kesi yeri küçük
olduğu için dikiş atmaya gerek duyulmaz. Ameliyat süresinin kısa olması, görsel
sonuçlarının iyi ve iyileşme süresinin kısa olması FAKO yönteminin en önemli
avantajlarıdır. Ameliyatı yapan doktorun deneyimi, ameliyathane şartları,
kullanılan cihazlarının modernliği ve göz içine konulan suni merceğin kalitesi
ameliyatın başarısını doğrudan etkiler. Kalitesiz malzeme kullanılarak yapılan
ameliyat sonucunda gözde ciddi sorunlar oluşabilir.
Ameliyat süresi kataraktın yoğunluğuna ve tipine göre
değişmekle birlikte ortalama 15-30 dakika sürmektedir. Ancak ameliyat öncesi göz
hazırlığı ve ameliyat sonrası dinlenme süreleri dahil olmak üzere ortalama 3
saati hastanemizde geçirmeniz gerekmektedir.
Ameliyat olmak için kataraktın olgunlaşmasını
beklemeye gerek yoktur. Katarakt belli bir evreye ulaştığında ve hastanın
görmesini rahatsız edici düzeyde engellediği zaman (okuma güçlüğü, televizyon
izleme güçlüğü, araba kullanmada zorluk) ameliyat edilmelidir. Bazen şeker
hastaları gibi göz dibinin net olarak izlenmesi gerektiği durumlarda, bazen de göz
tansiyonu ile birlikte kataraktın
olduğu durumlarda ameliyata daha erken evrelerde karar verilebilir.
KATARAKT AMELİYATINI GECİKTİRMENİN
BİR ZARARI VAR MIDIR?
Kataraktı çok ilerlemiş ve ameliyat olmayı
geciktirmiş hastalarda ameliyatta problem çıkma ihtimali daha fazladır ve
ameliyat süresi de daha uzundur.
Ameliyat sonrasında hastanede kalmanız gerekmiyor,
ancak ertesi gün sabah kontrol için gelmeniz gerekiyor.
Ameliyat sonrası yaklaşık 3 hafta süre ile steroidli
ve antibiyotikli damlalar günde 4-6 defa olmak üzere kullanılır. Ameliyat
sonrası kontroller 1.gün 1.hafta ve 1.ayda (gözlük
muayenesi ile beraber) yapılır.
HASTANIN İKİ GÖZÜ DE AYNI GÜN
AMELİYAT EDİLEBİLİR Mİ ?
Enfeksiyon ihtimali sebebiyle iki gözün ameliyatı
aynı gün yapılmamaktadır. Eğer diğer gözde ameliyat olacaksa bunun için en az 2
gün beklenmektedir.
Ameliyattan bir hafta sonra duş yapabilirsiniz ancak
gözünüzü ovuşturmamaya özen göstermelisiniz.
Ameliyat sırasında göze takılan tek odaklı (monofokal)
mercek sayesinde uzak görme net şekilde ayarlanır, hastaların büyük bir
çoğunluğu uzak için gözlük ihtiyacı duymazlar. Ancak yakını görmek için gözlük
kullanmak gerekir. Eğer hasta tarafından tercih edilirse ameliyat sırasında göze
çok odaklı (multifokal) mercek takılabilir ve hastanın yakını görmek için gözlük
kullanması gerekmez.
KATARAKTAN SONRA YAKINI GÖREBİLİR MİYİM ?
Artık Katarakt ameliyatı ile birlikte yakını
görmek,Akıllı mercek sayesinde ise uzak-yakın –orta mesafeleri gözlük ihtiyacı
duymadan görmek mümkündür. Katarakt ameliyatı, modern tekniklerin gelişmesiyle
iğnesiz, ağrısız, genel ve lokal anestezi olmadan yapılmaktadır. Atopik anestezi
altında (damla anestezi),ağrısız bir şekilde gerçekleşmektedir. Hasta, yarım
saat sonra evine dönebilmektedir. Burada merceğin önemi büyüktür. Ayrıca hekimin
tecrübesi operasyon başarısının en büyük etkenidir. Son teknolojik yöntem olan
Fako yöntemi ,halk arasında bilinen lazer yöntemi ile yapılmaktadır. Önce özel
bilgisayar yöntemiyle gözün içine yerleşecek mercek tespit edilir, daha sonra
teknolojik cihazlarla operasyon yapılmaktadır. Burada kullanılan cihazlar ,yapay
merceğin kalitesi, seçilmesi ve yerleştirilmesi çok önemlidir. Saydamlığı
bozulmuş olan göz merceğinin ,doğal merceğin yerine geçen göz içi mercek seçimi
operasyonun başarısında belirleyici faktörlerden biridir. Katarakt yanı sıra
yakın-uzak ve orta mesafedeki görme kusurlarına çözüm getirmektedir. Göz içi,
tek odaklı(monofokal),çift odaklı (bifokal),ve son olarak ileri teknolojik üç
odaklı (trifokal) olmak üzere 3 mercek çeşidi vardır. Bu teknoloji ile hastalar
gözlük olmadan uzak-yakın ve orta mesafeleri görerek hayatlarını sürdürebilirler
ve genelde gözlük kullanmak zorunda kalmazlar” dedi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım