Çorlu
Özel Vatan Hastanesi doktorlarından,
Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cem Hakan Yurtsever, Bel Fıtığı
konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Op. Dr. Yurtsever, Bel Fıtığı
hastalığının belirtileri ve tedavi yöntemlerinden, bu hastalığa karşı
korunma yollarına kadar bir çok konuda önemli bilgiler aktardı.
Çorlu Özel Vatan
Hastanesi doktorlarından, Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cem Hakan
Yurtsever, konuyla ilgili olarak yaptığı bilgilendirme amaçlı açıklamasında
şu bilgilere yer verdi; “Bel fıtığı, Erişkinlerin %80’i hayatlarının bir
döneminde en az bir kez bel ağrısı ile yakınmaktadır. Bel fıtığı, genelde
30- 60 yaş arasındaki erişkin grupta sık görülmesine rağmen, hemen her yaşta
ortaya çıkabilir. Bel fıtığının özellikle görüldüğü bir gruptan ziyade, bel
fıtığına yol açabilecek risk faktörlerinden söz edilmelidir. Bel Fıtığının
Sebepleri Obezite (Aşırı kiloluk),Hareketsizlik, Sigara içme, Dikkatsiz ve
düzensiz yaşam koşulları, Çalışma Koşulları.
BEL
FITIĞININ ORTAYA ÇIKMASINI NASIL
AZALTABİLİR-ÖNLEYEBİLİRİZ
Bel
fıtığından korunmanın en önemli yolu bel sırt ve karın kaslarımızın kuvvetli
olmasıdır. Bu nedenle düzenli egzersizve spor yapmanın hastalığın ortaya
çıkmasını önelemede oldukça fazla yararı
vardır. Bunun yanı sıra Vücudumuzu zorlayacak ağır nesneleri
kaldırmamalıyız eğer kaldırmamız gerekiyorsa yerdeki cisimleri dizleri kırarak
çömelip kaldırmalıyız , dizleri kırarak ve sırtı dik tutarak nesneleri itip ve
çekmeliyiz, omuz üstüne yük kaldırmak ve yukarı doğru uzanmak yerine mutlaka
ayağımızın altına sandalyei tabure gibi yükseltiler almalıyız. Masa başında uzun
süre çalışmamız gerekiyorsa bir bel desteği olmalı. Uzun süre elimizde bir cisim
taşıyacaksak her iki elimizde eşit yük dağılımı olmalı. Tüm önlemlere karşın bel
fıtığı gelişebilir. Bu durumda başvurulacak bir beyin ve sinir cerrahının
önerilerine dikkat edilmelidir.
BEL AĞRISI VE BEL FITIĞI ve AMELİYAT İLİŞKİSİ
İnsanlar hayatlarının belli bir döneminde bel ağrısına yakalanma oranı %80.
ancak her bel ağrısı bel fıtığı değildir. Bel Ağrılarının büyük kısmı kas
kaynaklıdır ve çoğu basit teadviler ile geçer. Bel fıtıklarının ise sadece %7 si
ameliyat gerektirir. Bu nedenle hekime gitmekten korkmayın ve geç kalmayın,
muayene ve yapılacak incelemelerin sonuçlarına göre ilk önerilen yatak
istirahati ve ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçların kullanılmasıdır. Eğer sizde
ayakta kuvvet kaybı, uyuşukluk, idrar ve büyük tuvaleti tutamama gibi bulgular
varsa acil operasyon gerekebilir.
BEL
FITIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR
Tek
veya her iki bacağa vuran ağrılar, ayaklarda uyuşmalar, hareket kısıtlılıkları,
yürüme ve oturmada güçlük , ilelemiş fıtıklarda ayaklarda ve/veya bacaklarda
kuvvet kaybı idrarını tutamama, yürüyememe gibi belirtiler de eklenebilir.
NASIL TEŞHİS EDİLİR
Bir hekimin muayenesinden sonra Bel fıtığından şüphelenilirse başvuracağımız
labaratuar testlerinden günümüzdeki en önemli tanı aracımız altın standart,
Manyetik Rezonans (MR) ile bel fıtığı teşhisi kolaylıkla konulmakta ve derecesi
belirlenebilmektedir. EMG (Sinir ölçüm testi) de bazı olgularda gerekmektedir.
BEL
FITIĞI TEDAVİSİ
a)
Başlangıç Safhası:
Bel fıtığın tedavisi
fıtıklaşmanın, yani disk dediğimiz kıkırdak dokunun yer değiştirerek bacağa
giden sinirlere yaptığı basının derecesine bağlıdır. Eğer sadece bel ve bacak
ağrısı mevcut, herhangi bir uyuşukluk, güç kaybı, hareket kısıtlılığıda yoksa ve
görüntülemede de belirgin bir sinir baskısı yoksa bel fıtığı başlangıç
safhasında demektir. Bu halde hastaya kas gevşetici ilaçların verilmesi, 3 ila 5
günlük bir yatak istirahati ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınması önerilir.
Hastaya yapılacak öneriler
şunlardır:
Hasta kesinlikle bir iki kiloyu aşan ağırlıkları
kaldırmamalıdır.
Öne ve yanlara doğru eğilme,
belin bükülmesi yasaklanır. Eğer yerden bir
şey alınacaksa hastanın çömelerek alması
söylenir.
Hastaların otururken belinin
arkasına bel boşluğunu yok edecek şekilde bir yastık koymaları ve yirmi
dakikadan fazla oturmamaları önerilir. Eğer hastanın mesleği gereği uzun süre
oturması gerekiyorsa her yirmi dakikada bir yürümesi
önerilir.
Hastanın yukarıya doğru uzanması
yasaklanır. Yukarıdan bir şey alacaksa
bir sandalye veya merdivenin üstüne çıkıp alması
söylenir.
Hastaya belini daima sıcak
tutması, açık pencere veya havalandırma önünde durmaması hatırlatılır.
Bel ve bacak ağrısı olan hastalar
mutlaka stresten kaçınmalıdır. Stres ağrıyı
arttırmak yanında bel fıtığının ilerlemesine de yol
açabilir.
Hastanın evde kaldığı süre içinde
yatak istirahatı yapması önerilir. Çok sert zeminlerin sanıldığının aksine
zararları daha fazladır. Kaliteli bir
yaylı yatakta
(
ortopedik bir yatak )ve hastanın kendince en rahat edebildiği pozisyonda yatması
daha uygundur.
b)
Bel Fıtığı İlerlerse:
Eğer yukarıdaki
önerilere, istirahata ve kas gevşetici ilaçlara rağmen hastanın şikayetleri
devam ediyorsa fizik tedavi uygulanabilir. Fizik tedavi mutlaka bir uzmanın
denetiminde olmalıdır. Fizik tedavi sırasında ilk bir kaç gün ağrılarda artma
olabilir, ama hasta fizik tedavi uzmanının önerdiği sürece tedaviye devam etmelidir.
– Girişimsel tedaviler
Eğer yapılan tüm tedavilere rağmen
hastanın ağrıları geçmemiş ise yani konservatif tedavilere ( ilaç istirahat+
Fizik tedav) rağmen şikayeti geçmeyen ancak operasyonda önerilmeyen hastalara
bazı grişimsel uygulamalar yapılabilir. Bu işlemler de hastanede yatmaya gerek
yoktur ve genel anesteziye ihtiyaç yoktur.
Transforaminal Enjeksiyon ; Ameliyathanede Skopi ( Seyyar Röntgen Cihazı)
eşliğinde Bel fığı tespit edilen bölgeye, bacağa giden sinir çıkış yerine
steroid ve lokal anestezik enjekte edilerek yapılır. Bu işlemde hafif sedasyon
altında yapmak işlemin hasta ve hekim bazlı konforunu artırır.
Nükleoplasti (Radyofrekan) ; Yine
ileri dereceye ulaşmamış bel fıtıklarında fıtıklaşmış diske röntgen altında(
Skopi) bir iğne ile girilerek radyofrekans dalgalarıyla diskin ( Kıkırdak
dokunun ortadaki yumuşak kısmı hedef alınır) kontrollü ve sınırlı olarak
ısıtılmasıdır. Kıkırdak doku içindeki sinirlerin harap edilmesi ve diskin içinde
boşluklar açarak fıtığın çökmesi esasına dayanır.Böylece bacağa giden sinir
üzerindeki baskı azalır. Nükleoplasti tek seans olarak, lokal anestezi altında
hasta uyumadan ameliyathane şartlarında yapılır ve hastanede yatma gerektirmeden
uygulanan bir metottur. Fıtığı tamamen yok etmesinin garantisi yoktur ve başarı
yüzdesi iyi seçilmiş bir hastada %60 civarındadır.
Lazer diskektomi ; nükleoplastiye benzer bir
metottur. Kullanılan ısı birazda yüksektir
Epiduroskopi; Kuyruk sokumu
kemiğinden girilerek yapılan kameralı bir sistemdir. Kamera ile lazer
uygulanacak yer espit edilip hem lazer ile disk küçültme hemde kortizon bırkma
yolu ile iki işlem aynı anda yapılabilir. Bu yöntemi özlelikle bel fığı
ameliyatı olmuş ve yapışıklık gelişmiş hastalarda tercih ediyoruz.
c)Ameliyat
Gerektiren Durumlar:Fizik
tedaviye rağmen hastanın ağrıları devam ediyorsa veya gerilemeyen bir güç kaybı,
bacakta incelme, idrar tutamama varsa, dayanılmaz ağrılar mevcutsa veya MR
filmlerinde diskten bir parça koptuğu tespit edilirse çözüm cerrahi müdahaledir.
Ameliyatla omurilikten çıkan sinirlere olan mekanik bası giderilmelidir. Eğer
cerrahi müdahale yapılmaz ve sinire bası devam ederse hastada idrarını tutamama,
seksüel gücün kaybı, ayaklarda kuvvetsizlik gibi sorunlar gelişebilir veya
bunlar gelişmiş ise giderek kötüleşebilir. Maalesef halk arasında ameliyat
olursam sakat kalırım, uzun süre yataktan kalkamam gibi inanışlar ve duyumlar
mevcuttur. Ama mikrocerrahi sayesinde ameliyata bağlı gelişebilecek
komplikasyonlar en aza indirilmiştir.
ÖNERİLER
Her
hastalıkta olduğu gibi bel fıtığında da önemli olan bu hastalığın ortaya
çıkmasını önlemektir. Bu bağlamda kendi vücudumuzu tanıyarak taşıyabileceğimiz
kadar yükü tavsiye edildiği gibi
taşıyalım. Bel sırt ve karın kaslarımız kuvvetli olmalı bu
daancak düzenli egzersiz ile mümkün olabilir. Yüzme iyi bir koruyucu
aktivitedir. Bel ağrılarının büyük kısmı kas ve omurga ile ilgilidir ve basit
tedavilere olumlu yanıt verirler. Bir
kısım bel ağrısı ise bel fıtığına bağlıdır ve bunların sadece %7 si operasyon
gerektirir. Belden bacağa yayılan ağrılar,
uyuşmalar güç kayıpları, ani idrar tutamama gibi durumlarda vakit
kaybetmeden bir Beyin Cerrahına başvurmalıyız. Günümüzde bel fıtığının cerrahi
dışı bir çok tedavisi bulunmakta, bunlardan Nükleoplasti, Transforaminal
Enjeksiyon, Epiduraskopi gibi girişimsel yöntemler hastanemizde güvenle
uygulanmaktadır. Acil haller de ve konservatif tedavilerden, girişimsel
yöntemlerden fayda görmeyen hastalara ise Mikrodiskektomi ile operasyonu
öneriyoruz” dedi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım