Yerel seçimler öncesinde, heyecan her geçen gün
artıyor.  Çorlu CHP de, Ünal Baysan’ın Milletvekili adayı olmak için istifasının
ardından Meclis kararı ile Çorlu Belediye Başkanlığına seçilen Ahmet Sarıkur, bu
kez seçilerek tekrar Belediye Başkanı olmak istediğini açıkladı. Ünal Baysan’ın
gölgesinde kalmakla eleştiriler alan Sarıkurt halkın seçtiği bir başkan olarak
tekrar Çorlu’yu yönetmeye talip olduğunu bildirdi. İlçe Başkanı Tolga Kerem
Dönmezer bir kez daha ısrarla Ön seçim istediklerini ifade etti.

CHP Çorlu ilçe teşkilatının önünde kurulan
platformda konuşan Sarıkurt, konuşmasının bir bölümünde; “Biz kâğıttan
okumuyoruz” diyerek ince mesajlar vermeye çalıştı. Konuşmasın bir bölümünde
Ailesinden bahsederken son derece duygulu anlar yaşayan Başkan Sarıkurt göz
yaşlarını tutamadı.  Sasrıkurt yaptığı Aday adaylığı açıklamasında şu sözlere
yer verdi; “Sevgili Hemşerilerim, Değerli Cumhuriyet Halk Partililer, Kadın
kollarımız, Gençlik Kollarımız, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Komşu
İlçelerimizden gelen dostlarımız, Partili partisiz abilerim, ablalarım ve
kardeşlerim. Çok heyecanlı olduğum bugünde beni yalnız bırakmadığınız için,
burada olduğunuz için teşekkür ederim. Sizleri Sevgi ve Saygı ile selamlıyorum.
Hepiniz hoş geldiniz.

Üç gün önce buradaydım, Hak Hukuk Adalet diyen
partimizin İlçe Yönetimine adaletli katılımları için ve yeni İlçe başkanına bu
adaletli ve tarafsız takdimi için teşekkür ederim. Çocukluk yıllarında tanıştım
siyasetle o dönemde siyaset benim için babanın evde olmaması demekti. Geç
geldiği akşamlarda huzursuz olmak, uyuyamamak demekti. Çorludan çıkıp hiçbir
akrabanın dahi olmadığı zorunlu hizmetle gittiği bir şehirde, bu mücadeleyi
anlamayıp itiraz ettiğimde “Bu memlekete borcumuz var oğlum” demişti babam. Bu
seferde borcu anlayamamıştım.

Neyin borcu ve ne borcuydu?

Ortaokul ve lise yıllarımda siyaset babanı parti
binasında görmek oldu. Amcalar, teyzeler, abiler, ablalar oldu. Bir ve beraber
olup memleketi, şehri konuşmak oldu. Kongreler, mitingler, konvoylar oldu.
Sakarya da, Edirne de, Bulgar mezalimine karşı yapılan büyük mitinglere ailece
katıldığımızda, siyaset güzel ülkemizin farklı bölgelerinden insanlarla, hangi
siyasi görüşe sahip olurlarsa olsunlar, aynı amaç doğrultusunda; şehri değil,
ülkeyi değil, dünyayı konuşmak, haksızlıklara hep beraber tepki göstermek oldu.

1993’te ise siyaset; ülkemizin kurucusu
Cumhuriyetimiz banisi, Büyük Taarruzun Baş Komutanı Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün; ‘’Benim iki büyük eserim var; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri
Cumhuriyet halk Partisi.’’ dediği; Cumhuriyet Halk Partisi oldu. Cumhuriyet Halk
Partisi demek; Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik
ve İnkılapçılık demektir. Cumhuriyet Halk Partisi muasır medeniyetler seviyesine
ulaşmak demektir.

Devletimizin imkanlarıyla üniversitede mühendislik
okuyup iş sahibi olduktan sonra, partimizin gençlik kollarında görev aldığım
dönemde, kısa dönem er olarak askerliğimi yaparken ülkemizin farklı
şehirlerinden yokluklar içinde eğitimlerini tamamlayamadan gelen çocuklarımızı,
askerlerimizi gördüğümde; daha ben çocukken babamın söylediği “Bu memlekete
borcumuz var” sözüyle neyi kast ettiğini anladım. Siyaset, partimiz ve siz
değerli Cumhuriyet Halk Partili abilerim, ablalarım, kardeşlerim.
Desteklerinizle 9,5 yıl önce bu borcu ödeyebilmek için bir fırsat verdiniz. Her
birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bu dokuz buçuk yıl boyunca öncelikle memleketimize
borcumuzu ödemek adına, sonra bize inanan, güvenen büyüklerimizi mahcup etmemek
adına, insan ayırmadan, her kapımızı çalana, anama, babama, kardeşime, eşime,
çocuklarıma nasıl davranılmasını istiyorsam öyle davranarak dürüst ve çalışkan
olmak gayreti içerisinde oldum.

2 Mayıs’ ta Çorlu Belediye Meclisi’ nde yapılan
seçimle Belediye Başkanı olarak göreve başladığım günden bu yana Cumhuriyet Halk
Partili bir belediye başkanı olduğumun her an bilincinde olarak,
mahallelerimizde gerçekleştirdiğimiz halk toplantılarımızla, vatandaşlarımızla
iç içe olmaya, onları dinlemeye, sorunlarına çözüm aramaya özen gösterdim.
Ülkemizde bulunan 1397 belediye içerisinde en büyük 81. İlçe olan Çorlumuz;
sadece bu dönem içerisinde nüfusunun yarısı kadar büyürken yapabildiklerimiz ve
yapamadıklarımız oldu. Ama hayatımızı burada tamamlayacağımıza, çocuklarımızı
burada yetiştireceğimize olan inancımızla tüm samimiyetimizle yapamadıklarımızı
yapmak gayreti içerisinde olduk. Bu şehir için yaptıklarımız, yapamadıklarımız
oldu. Ancak kasten yapmadığımız hiçbir şey olmadı.

Bu şehrin 26 mahallesinde 16 Bulvarında 217
Caddesinde 1876 sokağında gezmiş görmüş biri olarak parti disiplini içerisinde
aday belirleme yöntemlerinden herhangi biriyle inşallah karşınıza aday olarak
çıktığımda, bu göreve talip olmamın en önemli sebebi olan şehrimize Çorlumuza
yönelik hayallerimi; öyle kitaplardan alınmış kalıplaşmış cümleleri kağıtlardan
okuyarak değil, her birinin ne ifade ettiğini bilerek, inanarak, büyük bir
heyecanla gözlerinizin içine bakarak anlatacağım. Benden beklenilenleri
görüyorum, biliyorum. Bugün bu şehirde Cumhuriyet Halk Partisi bayrağı altında,
inandığımız şekilde, özgür biçimde; hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun her
yöreden vatandaşlarımızla kardeşçe ve huzur içerisinde yaşamamıza vesile olan,
her zaman aynı şekilde düşünmesek te vefasızlık ve saygısızlık yapma hakkımızın
olmadığına inandığım, geçmiş dönem ilçe başkanlarımıza, belediye başkanlarımıza,
milletvekillerimize teşekkürü bir borç biliyorum.

Siyasetin amacı asla aynı yolda yürüdüğümüz yol
arkadaşlarımızı tasfiye etmek değil, yeni yol arkadaşları ekleyerek daha büyük
kalabalıklarla yürümek olmalıdır. Siyasi mücadelemizin merkezine memleketi,
dünyayı benzer gözlüklerle okuyan dostlarımızı, yol arkadaşlarımızı değil,
ülkemizi içinde bulunduğu zorlu şartlara sürükleyenleri koymamız gerekliliğini
ise özellikle vurgulamak istiyorum. Vefasızlık ve saygısızlık yapmadan
siyasetimizde yeni yüzlere, yeniz zihinlere alan açılması talebini haklı ve
doğru buluyorum.

Ülkemizin içinde bulunduğu zor şartlarda
Demokraside, adalette, eğitimde, sağlıkta ve ekonomide yaşanılan bütün
problemlere rağmen; başarımızın birbirimizi yenmekten değil birlik ve
beraberliğimizden küçük düşünce farklılıklarımızı büyük ayrılıklara
dönüştürmememizden ve milletimize inanıp, güvenerek, onları muhabbetle
kucaklamaktan geçtiğine inanıyorum. Bu süre zarfında özellikle yakın dönemde,
benim olduğum kişiden çok farklı bir kişi gibi göstermek isteyenler,
söylemediklerimi söylemişim gibi anlatanlar, kötü söz söyleyip, karalayanlar
oldu. Beni partimizin aday belirleme yöntemlerinin herhangi birinden korkuyor
gibi göstermek isteyenler oldu.

Bunu hangi amaçla yaptığınızı biliyorum.
Kızmıyorum. Küsmüyorum. BIRAKMIYORUM. Allah sizlere de huzur versin. Bütün
bunları duyup, üzülen yakınlarım hiç endişe etmeyin, ben hala sizin tanıdığınız
o Ahmet’im. Bu süreçte, inandığım bu doğruların peşinde koşarken ihmal ettiğim,
bazen de bilmeden haksızlık ettiğim başta eşim ve çocuklarımdan, ailemden dost
ve arkadaşlarımdan özür dilerim. Hiçbir beklentisi olmaksızın, sırf inandığı,
güvendiği ve sevdiği için benimle beraber, samimiyetle yürüyen abilerime,
ablalarıma ve kardeşlerime gönülden teşekkür ederim. Bugün burada sizlerden Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisini kurtuluşa inanan
arkadaşlarıyla beraber açmış olduğu yaşta, yani 39 yaşında genç ve tecrübeli bir
adam olarak, önümüzdeki 5 yıl için şehrimizi belediye başkanı olarak sizlerle
beraber yönetmek üzere görev talep ediyorum. Özellikle adalet, ekonomi alanında
ülkemizin içinde bulunduğu zorlayıcı şartlara rağmen aday olma medeni cesaretini
gösteren arkadaşlarımı kutluyorum. Ellerini taşın altına koyma cesaretini
gösterdikleri için tebrik ediyorum. Aday bir arkadaşımın da ifade ettiği gibi,
evet bir şeyin zamanı geldi. Sen ben değil hangi görüşten olursak olalım
şehrimiz için biz olmanın zamanı geldi. Çünkü Biz olunca Sevgi olur. Biz olunca
Saygı olur. Biz olunca birliktelik olur, mutluluk olur, umut olur. Daha güzel
bir Çorlu olur. Kim kime küs bilmiyorum ama ben şehrimizi, sizleri, insanları
seviyorum. Bu aday adaylığı açıklamamda, manevi desteğinizi benden esirgemeyip
yanımda bulunduğunuz için hepinize canı gönülden teşekkür ediyorum” dedi.

Haber: Abdurrahim Yıldırım