Ak Parti
Tekirdağ Milletvekili adayı ve halen TBMM Anayasa komisyonu başkanlığını da
yürüten Prof. Dr. Mustafa Şentop, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Albayrak’ı günlerdir su verilemeyen ve halkın büyük bir şekilde mağdur edildiği
Nusratiye Mahallesindeki su kesintisinden sonra yaşananlarla ilgili özür
dilemeye davet etti. Şentop Albayrak mahcubiyet duymalıdır dedi.

Anayasa
Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı
Sayın Kadir Albayrak’ın TESKİ-İSKİ İrtibatına Dair Açıklamasına verdiği cevap da
şu ifadelere yer verdi. 12 Haziran 2018, Salı günü, TBMM Anayasa Komisyonu
Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un İSKİ Genel Müdürü ile yapmış olduğu
görüşmeye binaen, seçim ofisinin açılışında dile getirmiş olduğu, Çorlu’nun
Nusratiye Mahallesinde günlerce devam eden su kesintisiyle alakalı TESKİ’nin
İSKİ’den yardım istediğine dair husus, Sayın Albayrak tarafından çarpıtılarak
tuhaf bir cevaba konu edilmiştir. Bu sebeple, olayın doğru bir şekilde
kamuoyunca bilinmesi için bu açıklamayı yapma zarureti hasıl olmuştur.

1-)
Sayın Mustafa Şentop, konuşmasında, TESKİ’nin 11 Haziran 2018, Pazartesi günü,
Çorlu’nun Nusratiye Mahallesindeki günlerce devam eden su kesintisi ile alakalı
arızanın tespiti için İSKİ’den yardım istediğini, İSKİ Genel Müdürünün de bu
konuya olumlu bakıp yardımcı olunacağını ifade ettiğine değinmiş, konuşmanın
yapıldığı gün (12 Haziran 2018, Salı) arızanın tespitine çalışılacağını aynı gün
veya ertesi gün de arızanın giderilmesinin sağlanabileceğini söylemiştir.

2-)
Sayın Albayrak ise, “İSKİ’den TESKİ’ye uzman personel gönderildiği ve bu gelen
ekibin arızayı tespit ettiği, sonrasında mahallinde çalışma yaparak sorunu
çözeceği ifadeleri gerçek dışıdır. Arıza TESKİ ekiplerince tespit edilmiş ve en
kısa sürede onarılmıştır. Ancak arızanın başlangıcında İSKİ’de çalışan bir
personelle ilgili olarak yardım talebinde bulunulmuş; ancak bu kişi mahalline
gönderilmemiş, tersine yoldan geri döndürülmüştür. … Anormal olan böyle bir
durumun siyaseten istismar konusu yapılması ve gerçekleşmemiş bir taleple ilgili
olarak kamu kuruluşunun toplum nezdinde yıpratılmaya çalışılmasıdır. Sayın
Milletvekili tarafından yapılan açıklama, 3 gün süreyle gece gündüz demeden
arızayı bulmak ve onarmak için çalışan TESKİ emekçilerine karşı büyük bir
haksızlıktır. Doğru bilgi almadan, siyasi amaçlı ve seçim öncesi halkımızın
yaşadığı mağduriyeti istismar etmeye yönelik bu tür ifadeleri kamuoyunun
takdirine sunarız.” şeklinde bir açıklama yapmıştır.

3-)
Sayın belediye başkanının açıklamasının tuhaf olduğunu belirtmiştik; zira
açıklamada Sayın Şentop’un ifadelerine değil, kendi tasarladığı ifadelere cevap
vermiştir. Bunun işini kolaylaştırdığı söylenebilir; ama bir “kamu kuruluşu”nun
yönetiminde bulunan kişiye yakışmayacağını ifade etmek isteriz.

Öncelikle tespitler yapalım. Sayın Şentop ne demiştir, ne dememiştir!

a-
Çorlu’nun Nusratiye Mahallesinde günlerce devam eden bir su kesintisi vardır.

b- TESKİ
su kesintisine sebep olan arızanın tespiti için İSKİ’den yardım istemiştir.

c- İSKİ
Genel Müdürü arıza tespiti için yardımcı olacaklarını söylemiş, konuyu Sayın
Şentop’a da aktarmış; arızanın tespitinden sonra giderilmesi için de yardımcı
olacaklarını beyan etmiştir.

Sayın
Belediye Başkanı;
(a)’daki
hususu, yani su kesintisinin mevcut olduğunu, bunun günlerce devam ettiğini
kabul etmekte midir? Evet, kabul etmektedir.

(b)’deki
hususu, TESKİ’nin İSKİ’den arıza konusunda yardım istediğini kabul etmekte
midir? Evet, kabul etmektedir. Başkanın ifadesi şu: “… arızanın başlangıcında
İSKİ’de çalışan bir personelle ilgili olarak yardım talebinde bulunulmuş…” Yani,
İSKİ’den bir personeli için yardım talebinde bulunulmuş. Hernekadar ifade bozuk
olsa da (personel mi talep etmiş, personelden mi yardım talebinde bulunmuş, bir
personel için mi yardım talebinde bulunmuş, karışık), İSKİ’den yardım talebinde
bulunduklarını Belediye Başkanı ikrar etmektedir. Başkanın muğlak ifadesinden,
TESKİ’nin İSKİ’den bu yardım talebinin resmen mi yapıldığı, İSKİ’nin
yetkililerine mi iletildiği, yoksa “korsan” bir şekilde bir İSKİ çalışanından
yararlanılmak mı istendiği anlaşılamamaktadır. İSKİ’den usulüne uygun, resmi
yoldan yardım talep etmeyip, bir İSKİ çalışanını kendi kurumundan habersiz ve
izinsiz istihdam etmek mi istemiştir Başkan, belli değil. Ama şurası net: TESKİ
İSKİ’den bir yardım istemiş.

(c)’deki
husus, İSKİ’nin arızanın hem tespiti hem de giderilmesi için usulü dairesinde
yardıma hazır olduğunun TESKİ’ye beyan edildiği de en yetkili kişi tarafından
Sayın Şentop’a beyan edilmiş, bu da açıklanmıştır.

İSKİ’nin
TESKİ’ye yardımının kuvveden fiile çıktığı yani gerçekleştiği, Sayın Şentop
tarafından dile getirilmemiştir. Dile getirilmeyen bir hususa Sayın Başkan ne
diye cevap vermektedir? Cevap ihtilaf mevzuu olan, taraflar arasından farklı
kabul edilen konularda verilir. Tarafların zaten mutabık olduğu hususta cevap
veriyor olmak için, ya söyleneni doğru anlamamış olmak ya da çarpıtarak
nakletmek gerekir.

4-)
Konunun sonraki kısmı ise şudur: Sayın Şentop’un açıklamasıyla yardım konusu
ortaya çıkınca, apar topar TESKİ yardım almaktan vazgeçmiştir; bunu Çorlu
Nusratiye Mahallesinin su kesintisinin devam etmesi pahasına, vatandaşlarının
mağduriyetlerini uzatmayı göze alarak yapmıştır. Tamamen basit siyasi
hesaplarla… Sonra da bu duruma bir kılıf hazırlamaya çalışmıştır.

5-)
TESKİ’nin bir kamu kuruluşu olarak yıpratılmaya çalışıldığından bahseden Sayın
Başkan, İSKİ’nin de bir kamu kuruluşu olduğunun farkında değil herhalde; her
zaman, hangi siyasi parti belediyesi olduğuna bakmaksızın Türkiye’nin her
yerindeki belediyelere yardım elini uzatan İSKİ’ye kara çalmaya çalışmaktadır.
(İSKİ personelinin mahalline gönderilmemesi, geri çevrilmesi hikayesi…
Gönderilmemişse, iddiaya göre, nasıl geri çevrilmiş konusu da ayrı bir
muammadır)

6-)
Sayın Başkan, bir yerde “ yardım talebinde bulunulmuş” derken, bir yerde (sadece
birkaç cümle sonra), “ gerçekleşmemiş bir taleple ilgili olarak” ibaresini
kullanmaktadır. Bir talepte bulundunuz mu bulunmadınız mı? “Gerçekleşmemiş
talep”, talep olmadığı anlamına mı geliyor? Yoksa seçim üzeri basit siyasi
manevra cümleleri mi bunlar?

7-)
Sayın Başkanın “en kısa süre” algısı da ilginçtir; “3 gün süreyle” çözülmeye
çalışılan bir arızanın en kısa sürede giderildiğini ifade etmek şaşırtıcı
olmalı. 3 günü en kısa süre kabul eden anlayışın, hizmette zaman algısı çağdışı
gözüküyor. Hangi çağda yaşıyoruz; 3 gün bir mahalleye
su veremeyeceksin, bu 3 günü de en kısa süre olarak dillendireceksin…

😎
Belli ki Sayın Başkan, seçim öncesi günlerce bir mahalleye su verememiş olmanın
mahcubiyetiyle, “siyasi amaçlı” ve “halkımızın yaşadığı mağduriyeti istismar
etmeye yönelik” gibi yakışıksız ifadelerle, Çorlu Nusratiye Mahalle
sakinlerinden özür dilemesi gerekirken, konuyu gündeme getirenlere ithamda
bulunmaya çalışmaktadır. İşin tuhafı

kendisini “memur” mu zannetmektedir? Bildiğimiz kadarıyla Sayın Başkan da bir
siyasetçidir; bir siyasi partinin üyesidir. Bir siyasetçi olarak kendi söz ve
işlerinin de “siyasi işler” olduğunun farkında mı değildir; yoksa “kamu
kuruluşu” ibaresinin arkasına saklanarak, siyasi işlerinin maskelemeye mi
çalışmaktadır?

9-)
Çorlu’da bir mahalleye, bu çağda, kendi itirafıyla 3 gün su veremeyen, bu 3 günü
de “en kısa süre” diye pazarlamaya kalkan Sayın Başkanın yapması gereken şey,
mahcubiyet duymak ve mağdur vatandaşlarımızdan özür dilemektir. Kamuoyuna saygı
ile duyurulur” dedi.

Haber:
Abdurrahim Yıldırım