RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME

RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME

Son yılların en önemli
sorunlarından birisi olan aşırı fazla kilolar ve bunların düzenli ve sağlıklı
bir şekilde verilmesi konusundan tutun da Ramazan ayında sağlıklı beslenmeye
kadar, Çorlu Özel Reyap Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı


Dyt. Pınar Kurt çok önemli açıklamalar yaptı. Randevuları bile İki ay öncesinden
dolu olan

Diyet Uzmanı Dyt Kurt, başarılı çalışmaları ile
kamuoyundan büyük taktir topluyor.


Diyet konusunda Çorlu ve bölgede en çok rağbet gören isimlerden birisi olan ve
herkesi tarafından tanınan,, taktir edilen, Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Pınar
Kurt Ramazan ayında sağlıklı beslenme konusunda yaptığı açıklamada şu bilgilere
yer verdi;  “Ramazan ayı, vücudumuzun uzun süre aç ve susuz kaldığı bir zaman
olduğundan; beslenmemize özellikle dikkat etmemiz gereken zamanlardandır.

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan kişilerin günlük beslenme
düzeninde ve öğün sayısında değişimler olur. Üç ana öğün olan günlük beslenme
ikiye düşerken; oruç tutan kişilerin özellikle kırmızı et, ekmek, pilav,
makarna, hamur işleri ve tatlı tüketimleri artmaktadır. Buna karşılık sebze,
meyve ve beyaz et tüketimleri ise azalmaktadır. Ancak ramazan ayı, bayramların
gelişi, tatile çıkışımız hafta sonu kaçamaklarımızın olması ne olursa olsun
günlük almamız gereken kalori ve besin öğeleri oranlarını bu ölçütler
değiştirmez.



SAHURU ATLAMAYIN!


Sağlıklı ve dengeli bir sahur ile oruca başlamak kişinin gün içerisinde aç
kaldığı saatleri azaltır. Vücut dengesini kurmaya yardımcı olur. Sahuru
kahvaltılıklar ile yapmak, vücudun alışık olmadığı bir saatte tüketilen
besinlerin hafif olmasını ve metabolizmanın rahatlamasını sağlar.


Sahurda bol su içilmeli, aşırı yağ ve tuzlu besinler tüketilmemeli. Sahur da
yenilen fazla tuzlu gıdalar gün içinde daha fazla susamaya neden olurken, basit
karbonhidrat kaynakları olan gıdalar (beyaz ekmek, patates, tatlılar vb) erken
acıkmaya neden olur. Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yiyip
yatmanın son derece zararlı olduğu unutulmamalıdır.

ÖRNEK
BİR SAHUR ÖĞÜNÜ

Kahvaltı türü bir sahur için;

– Tokluk sağlaması için haşlanmış yumurta,

– Domates, salatalık, yeşillik gibi söğüş mevsim
sebzeleri,

– Az tuzlu peynir çeşitleri ve zeytin,

– Kepek, çavdar, tam buğday gibi esmer ekmek,

– Bir porsiyon kadar meyve.

– İçecek olarak şekersiz açık limonlu bir çay, bitki
çayı veya süt

Yemek türü bir sahur için,

– Az yağlı bir sebze yemeği yanında tuzsuz bir ayran
veya cacık

– Salata,

– Kepek, çavdar, tam buğday gibi esmer ekmek tercih
edebilirsiniz.

– Sahur yemeğinden sonra 1 porsiyon meyve
tüketebilirsiniz.

İFTAR İÇİN ÖNERİLER:

İftar yemekleri kültürümüzde
genellikle ailelerin bir arada olmaya özen gösterdiği özenli sofraların
kurulduğu bir şölen halinde geçirilmektedir. Tüm gün aç kalmaya bağlı oluşan kan
şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) iftarda kontrollü yemek yemeyi engelleyebilir.
İftarı parçalara bölerek tüketmek kan şekeri düşüklüğüne bağlı oluşan kontrolsüz
yeme durumundan korunmak için alınabilecek en iyi yöntemdir.

Ramazanın geleneksel meyvesi
hurmayla oruç açmak uzun süren açlık sonrasında düşen kan şekerini regüle etmeye
yardımcı olur ve yüksek lif içeriği sayesinde barsak hareketlerini düzenleyici
etkisi vardır.nGün boyu susuzluktan sonra suyu tek seferde çok miktarda içmek
midede fazlasıyla şişlik yaparak rahatsızlık verebilir. Bu nedenle 1-2 adet
hurma ve en fazla 2 bardak su ile orucu açmak en doğrusudur.

İftara
peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle
başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla
devam edilmesi uygundur.

İlk açlık bastırıldıktan sonra
10 – 15 dakikalık bir ara vermekte fayda vardır. Beyinde doyma merkezi ilk
besini tüketmeye başladıktan 20 dakika sonra uyarılır. Bu nedenle yemekleri 20
dakikadan daha kısa sürede yemek tokluk hissi vermediği için çok fazla yemek
tüketmenize sebep olur. İftar da 10 -15 dakikalık bir mola vermek 20 dakikalık
sürenin geçmesine yardımcı olur. Böylece çok yemek yemeyi engeller.

Ayran ve cacık gün boyu bozulan
sıvı-elektrolit dengesini tekrar düzenlemeye yardımcı olacaktır.

Susama
hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir.
 Her
zaman olduğu gibi ramazan ayında da enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir
biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi
yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, tam buğday veya kepekli ekmek gibi
esmer ekmekler veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.


Ramazan pidesi tüketilmek istendiğinde 1/8 dilim ramazan pidesinin 1 ince dilim
ekmeğe karşılık olduğu unutulmamalıdır. Eğer illa ki tüketilmek istenirse
öğündeki çorba ve pilav tüketimlerinde aşırıya kaçılmamalıdır.

 


İftarda tatlı tüketilmek istenirse eğer aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine;
sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi, 1-2 top sade dondurma vb.) veya meyve
tatlıları tercih edilmelidir. Ancak bu tatlı tüketimleri fazla kilo artışlarını
ve kan şekerinde hızlı yükselişleri önlemek adına haftada en fazla 2-3 gün
yemeğin hemen ardından değil en az 2 saat sonrasında olmalıdır. Geri kalan
günlerde de 1 porsiyon meyve ve 1 porsiyon süt grubundan oluşan gıdayla iftarla
sahur arasında küçük bir ara öğün yapılabilir. Yemekleri hızlı yemekten
kaçınmalı, lokmalar yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yutulmalıdır. İftar
yemeğinden hemen sonra ekran karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine hareket
etmek, kısa yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı
olmaktadır. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de önemlidir.
Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli,
kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak
oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru
baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru
meyveler, ceviz, fındık, 
badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.
Ramazan ayını verdiğimiz bu beslenme önerilerine uyarak daha zinde ve kilo
artışı yaşamadan ve mide-barsak rahatsızlıkları gibi şikayetleriniz olmadan
geçirmenizi umuyoruz. .

 


Haber: Abdurrahim Yıldırım

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
2023-07-26 16:38:10
DEVLETİ SOYANLARA ÇORLU BELEDİYESİ GÖZ YUMDU | Trakya Gündem Gazetesi: […] DEVLET TRİLYONLARCA ZARAR EDERKEN YETKİLİLER NE YAPTI […]
2021-10-22 18:39:12
RUHUNU ŞEYTANA SATMAMIŞ DEVLET YETKİLİLERİ ARANIYOR | Trakya Gündem Gazetesi: […] Merhaba değerli okuyucularım. Çorlu Belediyesinin yolsuzlukları, buda yetmemiş gibi,
2021-10-11 10:42:04