ŞİKE DAVASI’NDA BERAAT VE BUNUN HUKUKSAL SONUÇLARI

ŞİKE DAVASI’NDA BERAAT VE BUNUN HUKUKSAL SONUÇLARI


Trakya bölgesinin yetiştirdiği, Türkiye’nin en önemli Ceza Hukuku Avukatlarından
birisi olan, Öz geçmişi bir çok parlak başarılarla dolu, Avukat Doç. Dr.. Ali
İhsan Erdağ Türkiye gündemini ve hatta Avrupa spor gündemini uzun süre meşgul
eden Şike Davası ile ilgili, çok önemli ve özel açıklamalarını gazetemizi yaptı.
Şike Davasının dünü, bu gününü farklı bir tablo ile kamuoyuna sundu.  



Ulusal ve uluslararası konumda Ülkemizi ve Trakya bölgesini en iyi şekilde
temsil ederek, doğup büyüdüğü topraklara ahde vefa borcunu ödemeye çalışan Av.
Erdağ, Trakyalı vatandaşlara da mesaj vererek; Artık Ankara’da da bir eviniz
var” dedi. Hukukun kişilere göre değil, toplumların yararına göre düzenlenip
uygulanmasını, aksi taktirde toplumlar için büyük bir yıkım olacağı vurgusunu
yapan,


Avukat Doç. Dr.. Ali İhsan Erdağ Sonuçlanan Şike Davası ile ilgili olarak
yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi;  “Şike davası” olarak bilinen süreç,
bilindiği gibi,


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Organize Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin yapmış olduğu ve esas itibarıyla 8 aylık teknik ve
fiziki takibe dayalı inceleme neticesinde 3 Temmuz 2011 tarihinde Türkiye’nin 15
şehrinde eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği operasyonla birçok aktif yönetici
ile futbolcunun gözaltına alınmasıyla başlamıştı.



2010-11 sezonunda Spor Toto Süper Lig ve TFF 1. Lig’in bazı müsabakalarında şike
yapıldığı ve teşvik primi verildiği iddiaları üzerine açılmış


bulunan bu ceza davası Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım dahil tüm
sanıkların beraatleriyle sonuçlandı.


İşte bu kararı ve bu kararın olası hukuksal sonuçlarını aslen
Tekirdağ/Barbaros’lu hem şehrimiz olan ve mesleki yaşamını Ankara’da sürdürmekte
olan ünlü Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukukçusu Avukat Doçent Doktor Ali İhsan ERDAĞ
ile konuştuk.



Sözlerine “kamuoyunda ‘şike davası’ olarak adlandırılan ve ilk derece
yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda görülmekte olan ceza
davasında, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım dahil olmak üzere
tüm sanıklar hakkında, suçun sabit olmadığından bahisle, şike ve örgüt
suçlamalarının tümünden beraat kararı verilmiş bulunmaktadır, öncelikle hayırlı
olsun” diyerek başlayan Doçent ERDAĞ, bu kararın anlamını ve hukuksal
sonuçlarınıysa şöyle değerlendirdi: “Bu karar henüz bir kesin hüküm niteliğinde
değildir. Temyiz edilmezse, bunun için Ceza Muhakemesi Kanunumuzda öngörülmüş
bulunan yedi günlük temyiz süresinin dolmasıyla, buna karşılık, yargılama
katılanlarınca Yargıtay’ımızın hukuksal denetiminden geçirilmek amacıyla temyiz
edilirse Yüksek Mahkemenin bu konuda vereceği onama kararı üzerine
kesinleşecektir. Yerel mahkemenin kararı bozulursa da dosya tekrar İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi huzuruna gelecektir. Böyle bir durumda da kuşkusuz yeni bir
karar verilecek ve bu sefer de bu kararla ilgili olarak temyiz süreci yeniden
işleyecektir”.



Temyiz ve kesinleşme sürecini kısaca böyle açıklayan Avukat Doçent Doktor ERDAĞ,
kararın bu haliyle kesinleşmesi durumundaysa “tazminat davaları” ile “iade-i
itibar” sürecinin gündeme gelebileceğine işaret etti: “Gerek tutukluluk gerekse
bu yargılamaya dayalı sair sebeplerle uğranılmış bulunan maddi ve manevi
zararların tümünün tazmini mağdurlarca talep olunabilecektir. CMK gereği, başta
Devletçe karşılanacak olan bu zararlar dolayısıyla da Devlet yine aynı Kanun ve
İdare Hukukunun genel prensipleri çerçevesinde, yargılama sürecinde kusurlu
bulunacak olan kamu görevlilerine rücu edebilecektir, yani ödemek zorunda
kalacağı bu tazminatları Devlet, kusurlu bulunmaları halinde ilgili kamu
görevlilerinden geri talep edebilecektir” Bu tazminat taleplerinin yanı sıra,
süreçten olumsuz yönde etkilenmiş olan itibarlarla ilgili olarak da gerek
kişisel gerekse kurumsal olarak “iade-i itibar” sürecinin de işletileceğini
vurgulayan Ceza Hukukçusu Erdağ, sözlerini, meselenin Uluslararası Spor ve
Tazminat Hukuku boyutuna ilişkin değerlendirmesiyle tamamladı: “Bilindiği gibi,
Fenerbahçe Spor Kulübü yargılama konusu bu olaya dayalı olarak Avrupa kupalarına
katılmaktan belli bir süreliğine men edilmiş ve bu yüzden de maddi anlamda ciddi
boyutlarda muhtemel kazanç kayıplarına uğramıştı. Her ne kadar iç hukuk ve
Avrupa hukuku farklı olsa da ve bu husus da uluslararası düzeyde yapılacak olan
bir olası hukuksal mücadelede, muhataplarımızca kolayca ileri sürülebilecek
türden bir itiraz olsa da, unutmamak ve asla gözden kaçırmamak gerekir ki; bu
kararda da yapılmış olduğu gibi, suçun ve dolayısıyla da eylemin sabit
olmamasıyla gerekçelendirilen beraat, suçun işlenmediği anlamına gelir, yani
aklanmaktır, yani masumiyettir. Yapılmamış olan, yapılmamış olduğu kesin hüküm
ile kabul edilmiş olan bir eylem dolayısıyla da zarara katlanılması kimseden
beklenemez. Bu, hukukun temel prensiplerindendir. İşte bu yüzden de; başta İnsan
Hakları Avrupa Sözleşmesi hükümleri olmak üzere, Avrupa Hukuku ve hukukun sair
evrensel ilkeleri hakkını arama peşinde olacak olan Kulübümüz ve özel kişilerin
en önemli dayanakları olacaktır. Açık Türkçesiyle; bu tazminat davalarının
kazanılması olasılığı yüksektir, çok yüksektir, kolaylıklar diliyorum”


Sigmund Freud’un dediği gibi; “Bırakın, adalet yerini bulsun, isterse kıyamet
kopsun” Konuyla ilgili olarak bugünlük son sözümüz de yüksek müsaadelerinizle şu
olsun Efendim; AYARIYLA OYNADIĞIN KANTAR, GÜN GELİR ELBET SENİ DE TARTAR
“ diyerek bir ülkede ve toplumda hukukun önemine değinip, kişilere özel hukuk
değil, toplum yararına hukukun olması gerektiğini ifade etti.

 


Avukat Doç. Dr. Ali İhsan
Erdağ’ın Öz Geçmişi!

 


Trakya bölgesinin yetiştirdiği ülkemizin en önemli ceza hukukçularından birisi
olan Av. Ali İhsan Erdağ, kısa öz geçmişini de şu bilgilerle ifade etti;
“10.04.1970 Barbaros/Tekirdağ doğumlu, evli, bir çocuklu, askerlik yükümlülüğünü
yerine getirmiş, ileri düzeyde Almanca, Latince ve başlangıç düzeyinde
İngilizce. 2.) Eğitim-Öğretim Hayatı. İlk ve Orta Öğrenim:


1981.Tekirdağ/Barbaros İlkokulu’ndan mezuniyet. 1987 Kırklareli/LBurgaz/Kepirtepe
Öğretmen Lisesi’nden mezuniyet.


Lisans Öğrenimi:


23.06.1993 … Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezuniyet.
11.09.1993.  Adli Yargı Hakim Adaylığı Yazılı Sınavı. 03.10.1993 …
1993-MEBYLS (1416 sayılı Kanuna dayalı olarak üniversitelerin öğretim
elemanı ve kurumların uzman personel ihtiyacının karşılanması amacıyla,
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından resmi-burslu statüde yurtdışına
yüksek- lisans öğrenimi görmek üzere gönderilecek  adayları seçme
sınavı). 21.02.1994 … Adli Yargı Hakim Adaylığı Sözlü Sınavı.


Yabancı Dil, Yüksek Lisans ve
Doktora Öğrenimi:


Haziran 1994-Mart 1995 … Almanya’nın Mannheim kentindeki Goethe
Enstitüsü’nde Almanca dili öğrenimi.


30.03.1995. PNdS ( die Prüfung zum Nachweis deutscher  Sprachkenntnisse-Alman
üniversitelerinde öğrenim görmek isteyen yabancı uyruklu öğrenciler için yapılan
Almanca dili sınavı). 26.07.1996. Almanya’nın Heidelberg Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nde


Yüksek lisans tezinin savunulması ve neticesinde  “Die vier Begehungweisen der
Hehlerei, § 259 StGB” (Alman Ceza Kanunu’nun 259. maddesi hükmüne göre Hehlerei-suç
eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi-suçunun dört işleniş şekli) konulu
tezle yükseklisans öğreniminin tamamlanması. 15.12.2000. Almanya’nın Heidelberg
Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Rigorosum (Doktara tezinin savunulması, Kamu
Hukuku ve Özel Hukuk kısımlarından oluşan sözlü doktora sınavı)  neticesinde
“Der rechtliche Einfluß des private Verletzten auf den Beginn des
Strafverfahrensı (mağdurun ceza yargılamasının başlangıcına olan hukuksal
etkisi) konulu doktora teziyle doktora öğreniminin tamamlanması.


Mesleki Geçmiş:


1994. Adli Yargı Hakim Adayı.2001-2012. Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi
öğretim üyesi (1416 sayılı Kanun gereği resmi- burslu devlet öğrenciliğinden
kaynaklanan mecburi hizmet kapsamında).


Misafir Öğretim Üyelikleri:


2001/2002 Eğitim-Öğretim Yılı   Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi.
2004/2005 Eğitim-Öğretim Yılı   Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Okullar
Komutanlığı. 2007/2008 Eğitim-Öğretim Yılı   Erciyes Üniversitesi Hukuk
Fakültesi. 2007/2008 Eğitim-Öğretim Yılı   Başkent Üniversitesi Hukuk
Fakültesi. 2008/2009 Eğitim-Öğretim Yılı   Başkent Üniversitesi Hukuk
Fakültesi. 2008/2009 Eğitim-Öğretim Yılı   Hacettepe Üniversitesi Hukuk
Fakültesi. 2008/2009 Eğitim-Öğretim Yılı   Erciyes Üniversitesi Hukuk
Fakültesi. 2008/2009 Eğitim-Öğretim Yılı   Kırıkkale Polis Meslek Yüksek Okulu.
2011/2012 Eğitim-Öğretim Yılı   Kara Harp Okulu (Harp Akademisi).


Diğer Kurumlardaki
Eğitim-Öğretim Faaliyetleri:

Adalet Bakanlığı “Türk Ceza
Adalet Sistemindeki Kanunlara İlişkin Eğitim Projesi” eğitimcilerin eğitimcisi.
İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü “Polise Görev, Yetki ve Sorumluluk
Veren Mevzuat Uygulamaları Eğitim Projesi-MUYEP” eğitimcilerin eğitimcisi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı “Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle
Mücadele Projesi” eğitimcilerin eğitimcisi.


Bilimsel Çalışmalar:


500 (beşyüz)’ün üzerinde ulusal-uluslararası bilimsel toplantıda bildiri, 20
(yirmi) bilimsel makale, 3 (üç) bilimsel kitap, 15 (onbeş) bilimsel tez
danışmanlığı.



Haber: Abdurrahim Yıldırım



Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
2023-07-26 16:38:10
DEVLETİ SOYANLARA ÇORLU BELEDİYESİ GÖZ YUMDU | Trakya Gündem Gazetesi: […] DEVLET TRİLYONLARCA ZARAR EDERKEN YETKİLİLER NE YAPTI […]
2021-10-22 18:39:12
RUHUNU ŞEYTANA SATMAMIŞ DEVLET YETKİLİLERİ ARANIYOR | Trakya Gündem Gazetesi: […] Merhaba değerli okuyucularım. Çorlu Belediyesinin yolsuzlukları, buda yetmemiş gibi,
2021-10-11 10:42:04