KADINLARLA BİRLİKTE ÇOK DAHA GÜÇLÜYÜZ

KADINLARLA BİRLİKTE ÇOK DAHA GÜÇLÜYÜZ

“HEDEF 2023 Tekirdağ 5.Büyük İl  ” sloganıyla yola çıkan
25. Dönem AK Parti Tekirdağ Milletvekili Aday Adayı Dr. Oktay DEDE, kadınların
her platforma aktif katılımıyla Türkiye’nin çok daha güçlü bir ülke haline,
Tekirdağ’ın ise hak ettiği noktaya geleceğinin inancında. Dr. Oktay Dede
kadınların siyasetteki yerinden bir çok konuya kadar gazetemize yaptığı
açıklamalarda önemli konulara değindi.

Dünya kadınlar gününü geride bıraktık. Size göre
Türkiye’de ve Dünya’da kadın olgusu tam olarak hangi noktada?

Biz ‘Cennet annelerin ayakları altında.’ diyen bir
Peygamberin (S.A.V.)  ümmetiyiz. Cennetlik bir zümre ile kendimizi eşit
tutamayız. Çocuğu yetiştiren kadındır. Yani kadını da, erkeği de bulunduğu
noktaya getiren annelerimiz. Hepimiz önce bir kez durup, bu noktayı
düşünmeliyiz. Kadınlar günü kavramına gelirsek, kadınları bir gün analım ondan
sonra 364 gün varlıklarından bir haber olalım gibi bir durum söz konusu bile
olmamalı. 8 Mart’ın tamamen ekonomik bir hareketlenme olması açısından günümüzde
bu noktaya getirildiğini düşünüyorum. Zira kadınlar günü olarak kutlanan bu gün,
1800’lü yılların ortasında Amerika’da tekstil işçilerinin çalışma koşullarına
karşı başlattıkları mücadele sırasında yanarak ölen 129 kadının ölümünün yıl
dönümüdür. Kadının ağır şartlarda çalışmamak için, ezilmemek, hor görülmemek
adına, canından olma pahasına başlattıkları bu mücadele, aslında kadınların
istedikleri zaman neler başarabileceğinin de dünyaya bir göstergesidir. Önce
kadının inanması lazım.

Peki ya neden, önce kadının inanması lazım?

Erkeği doğuran, büyüten, yetiştiren kadındır.
Karakterimizin, fikirlerimizin, hatta birçoğumuzun ideallerinin oluşmasında en
büyük katkı annelerimizin yani kadınlarındır.

Eğer ki kadınlar inanmasaydı, Kurtuluş Savaşı kazanılabilir
miydi? Bir anne evladına içi kan ağlayarak da olsa ‘Haydi oğlum önce vatan’
demeseydi ya da hanımı ‘Gözün arkada kalmasın. Ben evlatlarımıza bakarım’
demeseydi, birçoğu canları uğruna cephane taşımasaydı, yeri geldiğinde cephede
savaşmasaydı, bu kadar cesur olmasaydı, inanmasaydı, ‘vatan kurtulursa biz
kurtuluruz’ diye düşünmeselerdi… O savaş kazanılabilir miydi? Tabi ki hayır.
Kadınlarla birlikte çok daha güçlü Türkiye. Kadın her platformda olmalı. Önce
onlar inanmalı ki başarı sağlansın.

Son dönemde kadınların özellikle siyasette ki durumunu
hangi noktada?

Türkiye’de faaliyet gösteren 50’den fazla siyasi parti
bulunuyor. Bunların içerisinde kadın teşkilatlanmasını tam manasıyla
gerçekleştirebilen tek partinin AK Parti olduğunu gururla söyleyebilirim.
Ayrıca birçok partide kadın teşkilatları yok. Bazılarında ise sadece kâğıt
üzerinde bulunuyor. AK Parti  kurulduğu günden bu yana her alanda olduğu gibi
burada da farkını ortaya koydu. Beldelerden ilçelere, illerden genel merkeze
kadar kadın teşkilatlarını oluşturuldu. Şu an kadınlarımız  partimizde  faal bir
şekilde siyasi hayatın içindeler.

Hatta bununla da yetinilmedi ilçe ve il yönetimlerinde,
belediye meclislerinde kadınlarımızın mutlaka temsil edilmesi sağlandı. Girdiği
bütün genel seçimlerde en fazla kadın milletvekili adayı gösteren parti AK Parti
olmuştur. 2011 Seçimleri sonucu oluşan TBMM’deki 78 kadın milletvekilinden 46’sı
AK Partilidir. 2014 Yerel seçimlerinde AK Parti’den 1 Büyükşehir olmak üzere 8
kadın belediye başkanı, 978 kadın belediye meclisi üyesi, 33 kadın il genel
meclisi üyesi yerel karar alma mekanizmalarında yer aldı.

Kadınların haklarının korunmasına dair yapılan
uygulamalar neler?

2002’den bu yana bütün AK Parti hükümetleri, kadının toplum
hayatındaki hak ettiği konuma ulaşması için çok önemli düzenlemeleri hayata
geçirmiştir. Cumhuriyet tarihinde ilk defa TBMM’de ‘Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonu’ kuruldu. 2004 yılında Anayasa’da ‘kadın-erkek eşitliğinde’ devletin
sorumluluğu ilk kez AK Parti iktidarında tanındı. Kadın-erkek eşitliği ilkesi
anayasaya girmiş oldu. 2010 Referandumu ile kadınlara pozitif ayrımcılık
uygulanması anayasa hükmü haline getirilmiş, kadın istihdamını arttırıcı
çalışmalar yapılmış, özellikle özel sektörde daha fazla kadın çalıştırılmasını
sağlayacak teşvikler sağlanmıştır.

Pozitif ayrımcılık uygulamasını biraz daha açabilir
miyiz?

Öncelikle toplumun en önemli yapı taşı ailedir. Aile
toplumu oluşturan, topluma ruhunu katan manevi bir mektep gibidir. Bugün
ahlaklı, gelişmiş, sosyal, eşitliği önceleyen bireyler yetiştirmenin hakiki yeri
ailedir. Böylesine önemli bir kurum olan ailenin merkezi şüphesiz kadındır.
Kadının toplumda durduğu yer ve değeri aslında bizim bulunduğumuz noktadır. İşte
bu yüzden AK Parti iktidarının ısrarla üzerinde durduğu şeylerden birisi de aile
yapısının güçlendirilmesidir. Ailenin merkez noktası olan kadınlarımıza, pozitif
ayrımcılık olmak üzere birçok hak tanındı. Çalışan annelerin hayatlarını
kolaylaştırıcı birçok yenilik hayata geçirildi. Analık ve süt izinleri yeniden
düzenlendi. Tabi bu arada isteği halinde babaya da ücretsiz izinden faydalanma
hakkı tanındı. İstihdam eğitim projeleri ile maddi durumu yetersiz olan kadın ve
gençlerin meslek sahibi olmalarına öncü olundu. Kadın ve genç istihdamını
artırmak amacıyla, 2008 yılında İş Kanununda yapılan düzenleme ile kadın ve
gençlerin sigorta priminin 5 yıl süreyle kademeli olarak devlet tarafından
ödenmesine başlandı. Destek kredisi kullanımında kadınlara pozitif ayrımcılık
uygulamasına gidildi. Kadınların daha yüksek oranda kredi kullanımının önü
açıldı. Kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla, KOSGEB tarafından, 5 bin 638
kadın girişimciye 90 milyon lira destek sağlandı. Evde üretim vergiden muaf
tutuldu. Artık kadınlar evde ürettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri
gelirlerden vergi ödemek zorunda kalmıyor. Okuyan ve çalışan bayanların en büyük
sorunlarından biri olan başörtüsü problemine son verildi.

Kadına karşı şiddetin ortadan kalkması adına yapılan
çalışmalar var mı?

Kadınımız bugün maalesef toplumun çok katmanlı yapısı
içerisinde, çeşitli şiddetlere maruz kalıyor. Bu insan olan hiç kimsenin kabul
edemeyeceği bir zorbalıktır. Bunun için AK Parti, iktidarı döneminde kadına
yönelik uygulanan şiddeti önlemeye yönelik tedbirler almayı tek başına yeterli
görmemiş, bu şiddeti besleyen unsurları da kökünden kazımak için kapsamlı bir
çalışmayı hayata geçirmiştir. Kadına yönelik şiddet alanında yasal çerçeve
oluşturan ve uluslararası bağlayıcılığa sahip ilk düzenleme olan İstanbul
Sözleşmesini çekincesiz olarak imzalayan ilk ülke olduk. Sözleşme ile fiziksel,
cinsel, psikolojik şiddetin yanı sıra zorla evlendirme, ısrarlı takip gibi
farklı şiddet türleri tanımlanarak bunlara ilişkin yaptırımlar getirildi.
Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların,
aile bireylerinin ve ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu
kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla Türkiye’nin 14 ilinde Şiddet Önleme
ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) kuruldu. AK Parti ‘kadınlar başımızın tacıdır’
sözünü uygulamaya geçirdi, hayatın her alanında hanım kardeşlerimizin hak ettiği
değere kavuşması için gayret gösterdi. Bu vesileyle her türlü ayrımcılığın sona
erdiği, kadınlarımızın hayatın her alanında hak ettikleri değere kavuştuğu,
kadına yönelik her türlü şiddetin sona erdiği bir dünyada yaşamak
temennisindeyim” dedi.    Haber: Abdurrahim Yıldırım

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
2023-07-26 16:38:10
DEVLETİ SOYANLARA ÇORLU BELEDİYESİ GÖZ YUMDU | Trakya Gündem Gazetesi: […] DEVLET TRİLYONLARCA ZARAR EDERKEN YETKİLİLER NE YAPTI […]
2021-10-22 18:39:12
RUHUNU ŞEYTANA SATMAMIŞ DEVLET YETKİLİLERİ ARANIYOR | Trakya Gündem Gazetesi: […] Merhaba değerli okuyucularım. Çorlu Belediyesinin yolsuzlukları, buda yetmemiş gibi,
2021-10-11 10:42:04