CHP nin eski Parti
Meclisi Üyesi olan Savcı Sayan Ak Parti Çorlu Gençlik Kolları tarafından
düzenlenen Konferansa davetli olarak katıldı. Konferans öncesinde basın
mensupları ile bir araya gelen Savcı Sayan 2015 seçimlerinde “Ak Partiden aday
olacak mısınız, böyle bir teklif gelirse kararınız ne olur” sorusuna “Benim
böyle bir düşüncem yok. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’a oy
verdiğim doğrudur. Ben bütün vatandaşlarımızı CHP çatısında toplanmaya davet
ediyorum. Muhalefet güçlü ve düzgün olursa, iktidar da rahat eder” dedi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Çorlu İlçe Teşkilatı Gençlik Kolları
tarafından düzenlenen Küresel Vizyon ve Yeni Türkiye konulu konferansa konuşmacı
olarak katılan Savcı Sayan ve Turgay Güler konferans öncesinde Çorlu’da görev
yapan gazetecilerle bir araya gelerek sorularını yanıtladılar. Omurtak Caddesi
üzerinde yer alan Cadde Cafe’de gerçekleştirilen programa Savcı Sayan ve
Çorlu’daki gazetecilerin yanı sıra AK Parti Çorlu İlçe Teşkilatı Gençlik Kolları
Başkanı Cem Karaca da yer aldı.

Türkiye`nin gündemi Charlie Hebdo, seçimler, saray meselesi, havuz medyası
söylentisi diyen Savcı Sayan: “Cumhuriyet Gazetesi, Charlie Hebdo Dergisi`nde
yer alan karikatürleri yayımlıyor. Cumhuriyet bunu özgürlük adına yapmıyor,
yüklendiği misyonu devam ettirme adına yapıyor. Milletin karşısında ne varsa
onun yanında yer alıyor. Artık herkesin elini öptüğü devlet yok, herkesin elini
öpen devlet var. Cumhuriyet, cumhuru arkadan bıçakladı. Cumhuriyet Gazetesi`nin
yaptığı manidar ve yaptığı iş son derece çirkin. Papa bile durumu eleştirdi”
dedi.

Yüzyılın felaketi ve bu felaket de CHP`nin başına geldi!

Ben Recep Tayyip Erdoğan`a oy verdim diye AK Partili mi oldum diye soran Sayan:
“Eğer ben Recep Tayyip Erdoğan`a oy verdim diye AK Partili olduysam, Ekmeleddin
İhsanoğlu`na oy veren CHP`liler, MHP`li, MHP`liler de CHP`li mi oldu. CHP`nin
cemaatleşme yapısıyla başarılı olacağını düşünmüyorum. Bu şartlar altında 25 –
30 puan farkın kapanmasını beklemiyorum. Ben Kemal Kılıçdaroğlu`nun kişiliğine
bir şey demiyorum ancak siyasi kimlik açısından değerlendirdiğimizde yüzyılın
felaketi ve bu felaket de CHP`nin başına geldi” diye konuştu.

CHP`de çok sesli tek başlılık vardı diyen Savcı Sayan: “Benim CHP`de de bu
söylemlerim vardı. Biz önceleri ülke üzerine oynanan oyunların farkında
değildik. İnsanlar gelişirler, ancak değişmezler değiştiğine inanmıyorum,
insanlar gelişirler, değişmezler.  AK Parti, cemaate bu gözle bakmıyordu, oyunu
öğrendi. Ergenekon`u kullandılar, her şeyi Ergenekon`un içine doldurdular. Bu
durum AK Parti`nin değişmesi anlamına gelmez ben oyunu öğrendim.  CHP`yi kendi
düşünceme getirmeye çalıştım ama başaramadım. Ben doğu – batı, Türk – Kürt
ayrımı yapamam” şeklinde konuştu.

AK Parti cemaate tüm imkanları verdi!

Savcı Sayan açıklamalarını şöyle sürdürdü: “AK Parti – Cemaat tartışmasını şöyle
düşünmemiz gerekir. Siz bir evlilik yapıyorsunuz, 10 yıl evli kalıyorsunuz 11.
Yılda kadın ya da erkek bu durum değişmez bir ihanet ile karşı karşıya
kalıyorsunuz ve ayılmaya karar veriyorsunuz eğer biz 10 yıl aynı yatağı
paylaşmadık derseniz size kimse inanmaz. 11. yılda ihanetle karşılaştığınızda
sizden hiçbir şey yapamıyorsanız, ayrılmanız beklenir. AK Parti cemaate tüm
imkanları verdi, tüm kapıları açtı. Destek olalım kıskanmayalım dedi.  Ancak
paralel yapının ilmek ilmek öreceğim, devletin başına geçeceğim anlayışını fark
etti. Allah`tan ülkede AK Parti iktidardaydı. Paralel örgüt yanılgıya kapıldı,
erken doğum yaptı bebeği kuvöze koydular ama yaşamadı.”

O dönemde biliyorsunuz gazetelerine abone olmayanları Ergenekon`un içine attılar
diyen Savcı Sayan: “Bu dönemde en çok sorulan sorulardan bir tanesi iyi de dün
paralel değiller miydi? Bunları sen şımartmadın mı? Türkiye artık çok farklı bir
ülke. İktidar olmak muktedir olmak anlamına gelmiyor”  dedi.

Cumhuriyet Gazetesi`nin tutumu bize büyük bir fotoğrafı gösteriyor!

Gazeteci Turgay Güler ise: “Fikir özgürlüğü ile küfür özgürlüğünü bir birine
karıştırıyorlar. Gezi olayları, 17 – 25 Aralık olayları ardından gelen 6 – 7
Ekim olayları şimdi Cumhuriyet Gazetesi`nin tutumu bize büyük bir fotoğrafı
gösteriyor. Bu fotoğraf bizim ülke olarak önemli bir yerde olduğumuzu da
gösteriyor. Artık büyüyen bir Türkiye var ve bu Türkiye`den rahatsız olanlar
var. Türkiye`den de birilerine bu büyümeyi durdurma görevi verilmiş. Şiddet ya
da benzeri eylemler, Cumhuriyet`in ya da Charli Hebdo`nun yaptığından farklı
sayılmaz” dedi.

Türkiye`de farklı bir medya yapısı oluştuğunu da sözlerine ekleyen Güler:
“Herkes bir cephede konumlandı. Bu durum tepki verilmesi gereken bir şey ve
Türkiye`nin hızla normalleşmesi gerekir. Normalleşmenin yolu da yeni bir
anayasadan geçiyor. Türkiye özgür bir ülke hem de akıl alamayacağınız kadar
özgür bir ülke. 16 yaşında bir çocuk çıkıyor, bildiri okuyor, Cumhurbaşkanına
hakaret ediyor. Özgürlük isteyenlerin neye özgürlük istediklerine bir bakın.
Fikirler için değil küfürler için özgürlük istiyorlar. Açılım gerçek
özgürlüktür. Edirne`de  vali çıkıyor size kızdım, Sinagog`u kapatıyorum diyor
yok ya. İşte biz bunu da eleştiriyoruz” diye konuştu.

Aselsan mühendisleri niye intihar ediyor!

Güler: “Türkiye`de bu iş nereye kadar gidecekse oraya kadar gidecek. Türkiye
Cumhuriyeti devleri çete, örgüt devleti değildir. Bu iş 4 polis 3 savcıyla
kalmaz, ihanete dahil olmuş kim varsa önümüzde dönemde cezalandırılacaklar,
göreceksiniz. Ülkenin ayağına bağ, başına dert olanların cezalandırılmasından
yanayım” diye konuştu.

Turgay Güler ayrıca: “Memleketin her yanı mayın tarlası gibi. Adnan Menderes,
Turgut Özal hayatları ile ödediler, Erbakan iktidarıyla ödedi. Eğer Gezi`de ya
da 17 – 25 Aralık`da başarılı olsalardı Türkiye Cumhuriyeti devleti
kalmayacaktı. Gezi`de ağaç için ortalığı yakıp yıkanlar, Yalova`da seslerini
çıkaramadılar. Sen bunu yaparsan, söyleyecek sözün kalmaz. Siz 3. Köprü`yü
yapıyorsunuz, siz havaalanı yapıyorsunuz birileri karşı çıkıyor. Bu kaçıncı
mühendis. Aselsan mühendisleri niye intihar ediyor. Öldürülen mühendisler için
neden tepki vermiyorsun. Ben 5 ağacı bulurum ama 5 mühendisi, 5 evladı bulamam.
Bu insanlar, bu ülke için bir şeyler üretiyorlardı. Biz maalesef otla, dutla
uğraşıyoruz” açıklamasında bulundu.

AK Parti Gençlik Kollarından Küresel Vizyon ve Yeni Türkiye Konferansı!

AK Parti Çorlu İlçe Teşkilatı Gençlik Kolları tarafından Küresel Vziyon ve Yeni
Türkiye konulu konferansta Savcı Sayan ve Gazeteci Turgay Güler konuşmacı olarak
yer aldı. Çorlu Belediyesi Memduh Şevket Esendal Sahnesi `nde düzenlenen
konferansa AK Partililer yoğun ilgi gösterdiler. Konferansta konuşan Turgay
Güler: Cizre`de, Diyarbakır`da, Gezi olaylarında çocuk ölüyor. Bu bir proje.
Barış isteyen, kan akmasın, isteyen bir devlet çocukları neden öldürsün. Kan
dursun diyen hükümet sokakları neden karıştırsın. Sokakları paralel örgüt ve PKK
içerisindeki bir grup karıştırıyor” dedi.

Güler: “AK Parti Karadeniz`de yüzde 54 oy alıyor. Doğu`da da yüzde 54 alıyor.
Karadeniz için kimse ayrılmak istiyor, bölünme istiyorlar demiyor, çünkü
Karadeniz`de diğer oyları MHP ve CHP alıyor. Doğu`da ise diğer oyları HDP
alıyor. Bu nedenle de bölünme iddiası ortaya atıyorlar” diye konuştu.

Charlie Hebdo derisine yapılan saldırı, Türkiye`ye yapılan saldırıdır diyen
Güler: “Charlie Hebdo onlara verilmiş payedir. Bunlara ben Çarli diyorum, bunlar
Çarli. Biz hiç birimiz değiliz ama Fetullah Gülen Çarliymiş. Siz neye
inanıyorsunuz, Allah`a mı inanıyorsunuz onu deyiverin bize. Ben Çarli`yim demek,
İslam`a, Kur`an`a Müslümanlara, Allah`a ve Peygambere hakaret etmektir.  Eğer
siz o dergide yayımlanan rezil karikatürlerin bir tanesini görseydiniz infial
olurdu, cinnet geçirirdiniz. Paralelciler Çarli olabilir ama biz Çarli değiliz.
Charlie Hebdo demek İslam düşmanlığı demektir. Ey Fetullah Gülen sen şunun
hükmünü ver, ben Çarli`yim demek ne demek. Senin peygamberine hakaret ediliyor,
sen ben Çarliyim diyorsun” şeklinde konuştu .

Benim salonda bulunanlardan bir isteğim var diyen Turgay Güler: “Şakirtlerin
yakasına yapışacaksınız. Bu durumu hala mı görmüyorsunuz diyeceksiniz. Ey Ekrem
Dumanlı sen Charlie Hebdo`yu savunuyorsun ya orada yayınlanan karikatürlerden
birini yayınla da göreyim. Şimdi Zaman Grubu da karikatür dergisi çıkarıyor.
Zamanlaması son derece manidar. Türkiye`de, özgürlük, demokrasi yok diyorlar ya
alçaklar, yalan söylüyorlar. Türkiye`de gereğinden fazla özgürlük var. Sen
çıkacaksın, firavun, Yezid, diktatör diyeceksin, yine konuşuyor tipini
diyeceksin, küfredeceksin sonra da özgürlük yok diyeceksin. Özgürlük yok
diyorlar, küfrediyorlar. Şimdi karikatür dergisi çıkarıyorlar. Fetullah Gülen
kendisine hiç hakaret etmediğim halde dava açtı 15 tane davamız var. Hz.
Peygamber`e küfrederken hepimiz Çarliyiz diyen Fetullah Gülen için emekli vaiz
desem dava açıyorlar. Onların gözünde emekli vaiz, peygamberden daha değerli”
dedi.

Güler konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kimseye küfür edemezsiniz, bu suçtur
değişmez. Herkese suçtur, herkes için suçtur. Gazeteci ona buna küfrediyor, dava
ediyorsun özgür basın susturulamaz diyorlar. Bunları bilinçli olarak yapıyorlar.
Üst takım bunların her birine rol vermiş. Siz küfredin dava açılsın Avrupa`daki
dostlarımıza koşacağız darbe diyorlar. Darbe zemini hazırlamak için sürekli
diktatör diyorlar. Şeytanın aklına gelmez, bunların aklına geldi. Karikatür
dergisi çıkararak bu dergide herkese küfür edecekler, hakaret edecekler. Dava
edilmesini, mümkünse toplatılmasını bekleyecekler ve dışarıya şikayet edecekler.
Siz dik duracaksınız ve bunları her yerde anlatacaksınız.”

Türkiye`de özgür basın yok diyenlerin bir darbe beklentisi içinde olduklarını da
öne süren Güler: “Özgür basın yok diyorlar. Türkiye`de bir darbe beklentisi
içindeler. Darbe pişirmeye çalışıyorlar. Mısır`da Sisi`nin yaptığı darbe ve
Amerika`nın destek vermesi bunların iştahını kabartıyor. Ancak ben burum için it
ürür, kervan yürür diyorum” diye konuştu.

Makul şüpheli kavramı ve bu kavram ile ilgili olarak getirilen düzenlemelerle
ilgili eleştirileri de değerlendiren Turgay Güler: “Avrupa`da, Amerika`da makul
şüpheliyi öldürüyorlar. Avrupa`dan gelen tazyiklerin kıymeti harbiyesi yok.
Almanya`da, Fransa`da, Amerika`da gazeteciler tutuklanıyor. Avrupa`da sokağa
izmarit atamazsınız” dedi.

Güler ayrıca: “Şimdi Türkiye`de özgürlüklerden bahsediliyor. Türkiye`de özgürlük
mü vardı. Kürtçe kaset mi vardı, başörtüsü ile okula mı giriliyordu. Ahmet Kaya
Kürtçe klip çekmek istiyorum dediğinde Vay Şerefsiz manşetini hangi şerefsiz
attı. 411 el kaosa kalktı diyen kimdi, o zaman neredeydiniz. 17 bin faili meçhul
vardı, karakollarda işkenceler vardı o zaman neredeydiniz. Şimdi numaradan
bağırıyorsunuz, çünkü sizin darbeniz gecikti ama Allah`ın izniyle
başaramayacaksınız” diye konuştu.

Konferansta konuşan Savcı Sayan ise: “Ben bu bölgeyi iyi biliyorum. Daha evvel
partim için bu bölgede 2 yıl görev yaptım. 24 çocuklu ailenin 12. Çocuğuyum. 4
annem vardı. Babam 1980 yılında hayatını kaybetti, hayatta olsaydı herhalde 144
kardeş olacaktık. 4 anneden 24 çocuk ama çocukların hepsini 1 anneye yazmışlar.
Eski Türkiye`ye trajikomik bir örnektir. Vicdansız nüfus müdürü tüm çocukları 1
anneye kaydetmiş. Benim dedem Kurtuluş Mücadelesi`nde Doğu Cephesi komutanıydı.
Ermeniler, Babaannemi kaçırıp Ermenistan`a götürmüşler.  Biz bu ülke için
namusumuzu verdik, gerekirse yine veririz. Çadırlarda yaşamayı, vatansızlığı iyi
biliriz. Türkiye şahlandıkça, Müslümanların merkezi olmaya başladıkça rahatsız
olmaya başlayanlar da oldu. İçerideki koçlar, tosunlar, öküzler de dışarıdaki
koçlar, tosunlar, öküzler de rahatsız olmaya başladı” dedi.

Savcı Sayan: “Muhalefeti bir türlü düzeltemedik. Ben düzeltemedim Mehmet
Bekaroğlu düzeltir mi bilemem. Ekmeleddin İhsanoğlu yüzde 42 oy aldı. Her yere
tohum ekmişti. Charlie Hebdo konusunda tek kelime ettiğini ya da pek çok konu
varken konuştuğunu duydunuz mu, gördünüz mü? Recep Tayyip Erdoğan`ın arkasına 16
Türk askeri diziliyor, Ekmeleddin İhsanoğlu`nun arkasına 16 muhalefet partisi
diziliyor. Trakya bölgesinde CHP güçlü. Ben bu bölgede 2yıl parti müfettişliği
yaptım her yerini her bir köyünü biliyorum. CHP cemaate destek veriyor. Aslında
Trakya bölgesi böyle bir şeyi yaşam itibariyle de düşünce itibariyle de kabul
etmez. Ben cemaat demiyorum, paralel örgüt diyorum. Bu paralel örgüt memleketin
başına bela. Trakya bölgesi vatansızlığın ne olduğunu iyi biliyor” diye konuştu.

Doğuda devlet yok diyenlere inanılmaması gerektiğini de kaydeden Sayan: “Her
şeyden önce devlet var. Doğuda devlet yok diyenlere inanmayın. Devlet yok
denilen dönemde tek kişi ölmedi. Ancak devlet var denilen dönemde, saldırılar,
suikastlar, 17 bin faili meçhul yaşandı. PKK`da Apo`nun dediği kanundur. Ancak
PKK içerisinde Apo`nun söylediklerini dinlemeyenler de var. Cizre`deki olayları
abartıyorlar. Cizre`de devlet var ama bunun yanında Cizre`de El Muhaberat var,
MOSSAD var, büyük provokatörler var. Şimdi o bölgede Türk ve Kürt işadamlarının
yatırımları, alışveriş merkezleri yükseliyor. Türkiye`nin kardeşliğini cesetler
değil AVM`ler birleştirir. Devlet bu mudur diyorlar. Şimdi devlet halkın elini
öpüyor. Charlie Hebdo`cuların devleti Cizre`de sökmeyebilir, yanılıyorlar”
şeklinde konuştu.

Haber: Abdurrahim Yıldırım