Çorlu ve Trakya bölgesinde bir çok yerde Düşman işgalinden kurutuşun yıl dönümleri coşku ile kutlanırken, Devletin bekasına büyük tehdit oluşturan Paralel yapılanmadan kurtulmak adına “darısı Paralelci düşmanların başına” yorumlarının yapılmasına neden oldu.
Kurtuluş Günü Kutlama Programı Atatürk Meydanı’nda çelenk sunma töreni ile başladı. Çorlu Belediye Başkanlığı çelengi, Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan tarafından Atatürk Anıtı’na sunuldu. Saygı duruşunda bulunulması ve akabinde İstiklal Marşımızın söylenmesi ile çelenk sunma töreni sona erdi.
Daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda bir kutlama programı düzenlendi. Belediye hizmet binası önünde gerçekleştirilen tören etkinlikleri Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan’ın günün anlam ve önemini belirten konuşması ile başladı. Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan yaptığı konuşmada; “Sayın Kaymakamım, Komutanım ve değerli hemşerilerim, bugün Çorlumuzun kurtuluşunun 92’nci yıl dönümünü kutluyoruz. Yine bir 1 Kasım sabahında mutlu ve gururluyuz. Ne mutlu bizlere ki, emperyalist güçler tarafından tarihten silinmek istenen özgürlüğüne tutkun bir ulusun vatansever evlatları her karışını mübarek kanlarıyla sulayarak; hayatlarını feda ederek düşmanlardan geri aldıkları bu kutsal topraklarda, bugün dünden daha mutlu, gururlu ve onurlu bir şekilde yaşıyoruz.
Çorlumuz, üç kıtaya yayılan Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de fethettiği ilk şehirlerdendir. 1. Dünya Savaşı sonrasında yok olma sürecine giren Osmanlı Devleti’nin en güçsüz zamanında, vatanın birçok köşesinde olduğu gibi işgale uğrayan Çorlu, Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan zaferin ardından düşman ordularının işgalinden kurtarılmıştır. İnönü Muharebeleri, Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’da büyük zaferler kazanan Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte düşman ordularını vatanımızdan atmış ve ülkemiz için büyük bir öneme sahip olan devrimleri hayata geçirmiştir.
Değerli hemşerilerim, Çorlumuzun düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünü kutladığımız bu önemli ve anlamlı günde, bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Zaferler savaş meydanlarında, askeri güç ve taktiklerle kazanılır. Kazanılan zaferlerin kalıcı olmasını sağlayabilmek ise çok daha büyük bir mücadeleyi gerektirir. Bu da ilim ve irfan mücadelesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel yapı taşlarını oluşturan Atatürk ilke ve devrimlerini yaşatabilmek için, geri kalmışlığa ve cehalete karşı büyük bir savaş vermemiz gerekmektedir. Ülkemizin geleceği, Ulu Önder Atatürk tarafından gençlerimize ve çocuklarımıza bırakılmıştır. Ülkemizi geleceğe taşıyacak olan çocuklarımız bizim göz bebeğimizdir. Onların eğitimi ve Öğretimi ise en başta gelen görevimiz olmalıdır. Çağdaş uygarlık seviyesini yakalayıp geçmek ancak bu yolla mümkün olur. Eğitimde Birlik İlkesi zedelenmemelidir. Unutulmamalıdır ki cehaletin ilacı Eğitim ve Öğretim, karanlığın ise aydınlıktır. Atatürk Gençliğinin hedefi bilimsel düşünceye sarılarak çağdaş uygarlık hedefine ulaşmak olmalıdır.
Bu sözleri söylemekteki amacımız sürekli tarihte yaşayarak, geçmişin acı hatıralarını daima canlı tutmak değildir. Tam aksine; “Tarihini bilmeyen, geleceğini de bilemez,” sözünden hareketle tarihimizi öğrenmek ve ondan ders çıkarmaktır. Üzerinde yaşadığımız coğrafya, dünyanın en hassas yerlerinden bir tanesidir. Bu coğrafyada yaşamın bedeli de ağırdır. Geçmişte bu bedel çok ağır bir şekilde ödenmiştir. Fakat batısıyla, doğusuyla bu kutsal vatan toprakları üzerinde gözü olanlar, hedeflerinden ve yıpratıcı faaliyetlerinden vazgeçmemiştir.
Yüce Atatürk’ün 05 Ağustos 1929’da Eskişehir’deki sözlerini sizlere hatırlatmak istiyorum. “Türk ulusunun sosyal nizamını bozmaya yönelik didinmeler, boğulmaya mahkûmdur. Türk ulusu kendinin ve yurdunun yüksek menfaatleri aleyhinde çalışmak isteyen bozguncu, sefil, vatansız ve milletsiz akılsız kişilerin, gizli ve kirli emellerini anmayacak ve onlara müsemma edecek bir heyet değildir.” Türkiye 1929’dan beri Atatürk’ün hedef gösterdiği şekilde hem içte hem de dıştaki düşmanlarına karşı mücadelesini devam ettirmektedir.
Birkaç gün önce 91. yıl dönümünü coşkuyla kutladığımız Cumhuriyet Bayramı’nın akabinde yaşadığımız kurtuluş günümüzde “Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve idame ettirecek sizsiniz” diyen ve bize bu mutlu günleri hazırlayan ve armağan eden büyük kurtarıcımız Atatürk ve şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyorum. Ulusu ve yurttaşı yücelten bir aydınlanma devrimi olan Cumhuriyetin ve Atatürk İlke ve devrimlerinin savunucusu olan kahraman Türk Ordusu ve onun komutanlarına Çorlu’ lu hemşerilerim adına saygılar ve şükranlar sunuyorum. Değerli hemşerilerim, Kurtuluş Bayramınızı kutlar, saygılar sunarım.” dedi.
Çorlu Kaymakamı Levent Kılıç, 5. Kolordu ve Garnizon Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, İlçe Jandarma Komutanı Jan. Yüzbaşı Serkan Gürzsoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Güçlü, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi daire başkanları ve yöneticileri, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Enis Sülün, belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, resmi kurum ve siyasi partilerin temsilcileri, gaziler ve vatandaşların katılımıyla gerçekleştirilen kutlama programı, Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü’nün mesajlarının okunmasıyla devam etti. Hanife Şefik İlkokulu öğrencilerinin kurtuluş temalı şiirler okuduğu tören Çorlu Belediyesi Halk Oyunları ekibi tarafından sahnelenen halk oyunları gösterisi ile son buldu.
Kutlama programının sona ermesinin ardından katılımcılara Çorlu Belediye Meclis toplantı salonunda Kurtuluş Günü münasebetiyle Çorlu Belediye Başkanı Ünal Baysan tarafından kokteyl verildi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım