ANKARA’YA UÇMUYORUZ, HER YERE UÇUYORUZ

ANKARA’YA UÇMUYORUZ, HER YERE UÇUYORUZ

Çorlu Gazeteciler Derneği ve Anadolu Jet işbirliği ile
gerçekleştirilen ve 25 gazetecinin Ankara ziyareti gerçekleştirdiği program
kapsamında Çorlu`dan Ankara`ya giden gazeteci kafilesini Anadolu Jet Genel
Merkezi`nde ağırlayan İbrahim Doğan, Çorlu`dan sadece Ankara`ya değil devamı
olan tüm şehirlere uçuş yaptıklarını söyledi.

Ankara Kent Ofis`de yer alan Anadolu Jet binasında
düzenlenen toplantıda Çorlu`dan Ankara

`ya giden Çorlu Gazeteciler Derneği üyelerinden oluşan
kafileyi konuk eden Anadolu Jet Başkanı İbrahim Doğan: “Onur Bey, programdan
bahsetti. Bu zamana kadar Trakya Bölgesi`nde ilişkilerimizi iyi ve yerinde bir
şekilde yürüttü. Daha önce geldik Çorlu`ya, Trakya bölgesine de geldik. İnşallah
her birimiz için hayırlı olur. Anadolu Jet`e ilk defa böyle bir ziyaret
gerçekleşiyor. Anadolu Jet olarak biz neredeyse uçtuğumuz bütün destinasyonlara
gittik. Herkesi yerinde ziyaret ettik. Özellikle şehrin kanaat önderlerini
ziyaret ettik ama ilk defa bir şehirden böyle toplu bir ziyaretçi ağırlıyoruz.
Bunun için mutluyuz, çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Her şeyden önce realist konuşmakta fayda var diyen Doğan:
“Biz Çorlu`yu planladığımızda kafamızda çok daha başka hayaller vardı. Günde iki
seferle birden başlamak vardı. Bütün illerden servis hizmeti sağlamak vardı.
Onur Bey bu konuları takip etti. Bütün illerden Çorlu`ya servis yapalım istedik.
Bu ücretsiz olsun ve herkesin erişimini, ulaşımını kolaylaştıralım istedik.
Tabii beklentilerle, gerçekleşenler çok fazla örtüşemiyor. Sıkı ve yoğun bir
büyüme dönemine girdi havacılık sektörü ve bununla birlikte de hızlı değişen
gündem burayı biraz yavaşlattı. En önemli konuda maalesef planladığımız üretimi
zamanında gerçekleştiremedik çünkü üretim kaynağını edinemedik. Sıfır bir
otomobil bile alsanız bir ay iki ay bazen üç – dört ay beklemeniz gerekebiliyor.
Bizde uçak temininde, dünyada çok küçük bir pazar orası zaten istediğimizi elde
edemedik. Onun için aslında başlangıçta çok yoğun ve büyük girip belki de bütün
Trakya Bölgesini işin içine dahil edip böyle büyük ölçekte startını verecektik,
nasip olmadı. Tek noktamız Çorlu değil. Ortak uçuşlarımızla birlikte yaklaşık 36
destinasyon var her yere yetişmek de istiyoruz. Gezmeyi de çok seviyoruz.
Van`dan, Elazığ`ından, Kars`tan, Iğdır`dan, Samsun`undan, Batman`ından, Hatay`ından,
Ercan uçuşlarımız da var. Böyle her yere gidip gelmek istiyoruz. Tabii ki daha
iyi bir başlangıç olabilirdi. Bu vesilelerle de telafi edeceğiz inşallah. Bir de
hiçbir kaynak sınırsız değil. Onun da etkisi var tabi. Çok sınırsız
kaynaklarımız olsa da onları kanalize ederek, seferber edebilse de bütün
Türkiye`yi ayağa kaldırsak ama Anadolu Jet`i anlamak lazım. Bizim ifa ettiğimiz
görev içeride çok farklı bir görev. Onun da sarfı nazarlarını arz etmek isterim.
Biz karlılık beklentisi ile bir ticari anlayışla Anadolu Jet`i ifa etmiyoruz.
Anadolu`daki en ücra köşeleri ulaşılabilir kılmak misyonu ile hareket ediyoruz.
Yalın bir maliyet yapısıyla, dolayısıyla bu maliyet yapısının içerisinde bahsi
geçen tanıtım bütçeleri de var. Yalın bir maliyet yapısı ile daha geniş halk
kitlelerini bu hava ulaşım hizmetinden istifade etmesini sağlıyoruz Anadolu
Jet`in ifa ettiği görev bu. Ticari olarak da bakarsak da sektör, diğer
sektörlerden çok ayrı, çok başka, çok dışında. Sektörün operasyonel maliyetleri
çok yüksek. Hiç konuşmaya gelmeyecek kadar yüksek. Çorlu hattını ilk
başlattığımız dönemden bugüne zararını konuşsak herhalde bir uçak daha satın
alırdık o kadar zarar etti. Ancak mevzu zararı değil, mevzu bu network
içerisinde Anadolu`nun her köşesinden noktayı dahil edip kümülatife bakmak yoksa
tek başına Çorlu`yu değerlendirdiğimizde kapatmamız lazım, uçmamamız lazım oraya
ama öyle bir bakış açımız yok” diye konuştu.

İbrahim Doğan “Operasyonel maliyetler yüksek derken, biz
bir telekomünikasyon sektörü gibi değiliz ya da bir otomotiv sektörü gibi
değiliz. Telekomünikasyonda sabi bir yatırımınız vardır. Kurarsınız baz
istasyonlarını onun bir de cüzi bakım gideri vardır, operasyonel gideri vardır.
Asıl maliyet onu oraya kurmaktır aslında. Sonrasında fatura kesesiniz gelir
devam eder. Bizim sektörümüzde böyle bir şey yok. Hem üretim faktörleri çok
pahalı. Bir uçak için çok ciddi maliyet geliyor. Uçak teker kestiği anda çok
ciddi bir yakıt gideri var. Geçen bir röportaj vardı onu dinledim. Havacılık
sektörü 711 milyar dolar gelir elde ediyor. Bunun 250`si yakıta gidiyor sadece.
Yani üçte bir. Havacılık sektöründe sadece yakıtın maliyeti toplam maliyetler
içerisinde üçte bir. Yüzde 37 – 38`leri buluyor. Take off olduğumuz anda bir
yakıt yakıyoruz, üst geçiş, konma, konaklama, handing, ikram yani yolcu uçağın
içine bindiğinde ve uçak uçtuğunda üreyen maliyetler var. Bunların hepsine
katlanıyoruz. Şimdi bu açıdan baktığınızda bizim Çorlu – Ankara arasında 250
liraya bilet satmamız lazım. Ama öyle bir şey de mümkün değil. Hem ülkenin
içinde bulunduğu durum itibariyle mümkün değil. Malum biz daha havayolunu
hayatın ritüelleri arasına sokamadığımız için yine de karayolu daha cazip
geliyor insanlara. Mevzu burada rekabette değil. Çünkü burada bir gelişim süreci
var. Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz, kimine göre gelişimini tamamlayan bir ülke
kimine göre biraz daha yolu var o mesafe tartışılır ama az gelişmiş ülke
statüsünden çıktık. Dolayısıyla gelişmiş ülke statüsüne gelmenin en önemli
kriterlerinden birisi ulaşımın çok hızlı, pratik ve ülkenin her köşesinin
ulaşılabilir olmasından geçiyor. Dolayısıyla Anadolu Jet`in böyle bir bakışı
var. İçerideki üretim ve sonrası parametreleri de değerlendirirken hep bunu önde
tutuyoruz. Şehirlere gittiğimizde kanaat önderleri ile görüşmelerimizde
istediğimiz destekler de hep bu yönde oluyor. Gidip, sıradan sohbetler edip,
ticari bir varlığı yürütmek adına, ticari bir bakış açısıyla hareket edemiyoruz
maalesef. Öyle yapsak üretimi planlarız, ona göre üretimin alt kırılımlarını
detayları ile çalışırız. Odan sonra duyuru aşamasına geçeriz. Ürünü iyileştirmek
için o ürünü herkese duyurmak için bilimum tedbirler alırız ama şu an itibariyle
yapamıyoruz. Durduğumuz yer itibariyle de yapamıyoruz” şeklinde konuştu.

İbrahim Doğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Reklamın sonu
yok. Buna karşın bir potansiyel var. Biz gidip 10 milyar dolar da harcasak 10
milyon dolar da harcasak orayı reklama da boğsak gelecek olan vatandaş sayısı
belli. Dolayısıyla bizim sabırla, hiç pes etmeden yavaş, yavaş ama o açıyı hafif
hafif yukarı çıkararak devam etmemiz lazım. Çünkü alışkanlıklar böyle bir şey.”

Çorlu`da sürekli karşılaştıkları durumu da aktaran Anadolu
Jet Başkanı İbrahim Doğan: “İnsanlar şunu söylüyor. Bir tane sefer koyuyorsunuz
ben işadamıyım gidip geleceğim. Aynı gün gidip gelmem gerekiyor veya bir gün
sabah gidip öbür gün akşam gelmem gerekiyor ki iki günü full kullanayım. Ben bir
gün sabah gidiyorum ama akşam gelme fırsatını sunmuyorsunuz dolayısıyla ben
atlıyorum arabama Yeşilköy`e gidiyorum. Yeşilköy`den her saat alternatifi ile
gidip gelebiliyorum diyorlardı. Artık insan öyle bir alışkanlık haline getiriyor
ki bunu algıda seçicilik yapıyor. Çok büyük reklamlar da yapsanız herkesin
zihnine aynı mesajı ulaştırma şansınız olmuyor. Bu yavaş yavaş olacak bir şey.
Orada reklam yapamıyor değiliz. Yaparız 1 milyon koysak ortaya Trakya`nın altını
üstüne getiririz. Ancak bir gelişim eğrisi var. Onu sabırla bekleyeceğiz. Bir de
bölge halkının sahip çıkması gerekiyor. Bizim 1 milyar TL gibi bir ciro üretme
hedefimiz var. Bunun yüzde 5`ini reklama ayırdığımızı düşünün 50 milyonla biz
Türkiye`yi reklama boğarız ama mevzu reklama boğmak değil” dedi. Çorlu`dan başka
ilerler de uçuş düzenlemeyi düşünüyor musunuz sorusu üzerine ise Doğan:
“Markaların, iş modellerinin hayatta kalmasının birçok yolu var bunun en
belirgin ve en net olanı ayakları en yere sağlam basanı markanın iş modelinin
çok doğru set edilmesi, gerek maliyet anlamında set edilmesi, belirli bir
maliyet çıtasını astığınız zaman hayatta kalamazsınız zaten. Bu maliyeti tolere
edebilecek ölçeği, formülü yakalamak gerekiyor. Anadolu Jet`in hub and spoke
mantığı ile iş modeli var. Bir merkezi var o merkeze topluyoruz. Oradan başka
uçuşlara dağıtıyoruz. Biz Çorlu`dan Ankara`ya bir sefer koymadık. Çorlu`dan
Ankara`ya aynı gün, Batman`a, Mardin`e, Elazığ`a her yere İzmir`e de koyduk.
Çorlu`dan İzmir`e doğrudan bir uçuş koyduğumuzu düşünün o uçakta sadece
Çorlu`dan İzmir`e gidenleri taşıyabiliriz. Merkezimize geldiğimiz zaman ise
Çorlu`dan İzmir`e gideni de Türkiye`nin dört bir yanına gideni de
taşıyabiliriz. Çorlu`dan havalanan uçak Ankara`ya indikten sonra aslında
Çorlu`dan devamı olan bütün şehirlere uçak koymuş gibiyiz. Siz uçmayı aklınıza
getirdiğiniz an bizim için ürün başlıyor. Gideceğiniz noktaya sağ salim
ulaştığınız anda ürün biter. Çorlu`dan Ankara`ya gitmenin kararı verildiği andan
itibaren alternatifler başlıyor. İsterseniz arabanıza biner Yeşilköy`e
gidersiniz oradan Antalya`ya gidersiniz. İsterseniz Çorlu`dan Ankara`ya,
Ankara`dan da Antalya`ya geçersiniz. İsterseniz otobüsle gideresiniz, isterseniz
de özel arabanıza biner gidersiniz. Bütün bunların birer maliyeti var. Hem zaman
maliyeti var hem de gerçek bir maliyeti maddi maliyeti var. Biz size aslında
zaman satıyoruz. Uçak bileti satmıyoruz. Zamanınız ne kadar kıymetliyse bu ürün
o kadar kıymetli” diye konuştu. Çorlu Gazeteciler Derneği Başkanı Levent
Silistre konuşmaların ardından Anadolu Jet Başkanı İbrahim Doğan ve programın
düzenlenmesinde emeği bulunan THY ve Anadolu Jet Trakya Pazarlama Şefi Onur
Engür`e günün anısına birer teşekkür plaketi takdim etti.