ÇORLU’DA SENDİKA AĞALIĞINA SON VERDİK

ÇORLU’DA SENDİKA AĞALIĞINA SON VERDİK

Türkiye Tekstil, Örme
ve Giyim Sanayi İşçileri (TEKSİF)
Çorlu Şube Başkanı Gültekin Bozan,
basın mensupları ile kahvaltıda bir araya gelerek gündem oluşturacak samimi
açıklamalarda bulunarak; “Yıllardır tartışılan ve eleştirilen Sendika ağalığı
konusuna biz Çorlu’da son verdik. Uzun
yıllardır bu sendikada Ağalık düzenine son vererek 14 yıldır, işçimizin
haklarını en iyi şekilde savunmaya çalışıyoruz. E   eksiğimiz, hatamız vardır, eleştirilere açığız” dedi.

Başkan
hodri meydan dedi!

TEKSİF Çorlu Şube Başkanı Gültekin Bozan, Sendika
çalışmaları ile ilgili olarak basın mensuplarına bilgiler aktardı. Sorulara
samimi ve içten cevaplar vererek uzun zamandır bir çok STK yetkilisinin
yapmadığı öz eleştirileri de yaptı.  Sendika
Başkanlarının nal varlıklarını açıklamakta çekinmesi, bir anda mal
varlıklarında aşırı artış olan Sendika Başkanları ile ilgili bunun nedenini
sorduğumuz Başkan Bozan; “Bu konu çok önemli. Ben buradan herkese çağrıda
bulunuyorum. Öncelikle ben bütün nal varlığımı basına ve kamuoyuna
açıklayacağım. Diğer STK Başkanları ve Sendika Başkanları da, çıksınlar kendi
üzerlerine ve eşlerinin üzerindeki mal varlığını açıklasınlar. Biz üyelerimize,
İşçilerimize şeffaf ve dürüst olacaksak ki öyle olmalıyız. Öncelikle çıkıp
kendimiz açıklamalıyız. Türkiye genelindeki üye sayımız 70 Bin olup, Çorlu’da
ki üye sayımız 5.Bin dir. Çorlu’da 100 Bine yakın SGK lı olduğunu düşünürsek bu
sayı bizim için az. İş yerinde örgütlü olmak demek siyasi bir görüşe hizmet
etmek demek değildir. Biz girdiğimiz iş yerine ortak olmak gibi bir düşüncemiz
de yok. Ekmeğin, alın terinin siyaseti ve görüşü olamaz. Bizde her görüşten
arkadaşımız var, hepsine de saygı duyuyoruz” dedi.

Taşeron
sistemi köleliktir!

  Son
zamanlarda sıkça tartışılan Taşeron sistemi ile ilgili de önemli açıklamalarda
bulunana Başkan Gültekin Bozan;  “Demokrasinin
temeli örgütlü toplumdur, hukukun üstünlüğüdür. Türkiye’de sendikal hareket
örgütlenme yönünden çok ciddi sorunlarla ve baskılarla karşı karşıyadır.
Demokrasi ve insan onuru kavramlarının önemli ve de vazgeçilmez unsurları olan
ifade, inanç örgütlenme ve teşebbüs özgürlüğü ile insan onuruna yakışır
olgusunun çalışma hayatına uyarlanması için mücadele şarttır.

  Biz emeğin
en değerli ürün olduğunu emeğe her zaman önem verilmesi gerektiğini, emeğin
hakkının korunması gerektiğini savunan sendikalardır. Maalesef son yıllarda sendikacılığının
kan kaybına uğradığını biliyoruz. Dünya’daki gelişmeler teknolojideki,
bilimdeki gelişmeler bu kan kaybına yol açmakla beraber özellikle son
zamanlardaki taşeronlaşma sisteminin sendikalaşmayı toplu sözleşme hakkını
çalışanların elinden aldığını da biliyoruz. Bugün bu ülkede nerede
sendikalaşmaya çalışsak işçiler işten atılıyor. İşverenlerimiz sendika
istemiyor, kayıt dışına kaçıyor. Neden çünkü daha cazip geliyor, maliyet
düşüyor, en çok iş kazaları sendikasız ve örgütsüz işyerlerinde oluyor. Çünkü
sendika olmayan bu işyerlerinde ne yazık ki tam anlamıyla İşçi Sağlığı İş
Güvenliği önlemlerin alınmamasıdır. Kayıt dışı çalışanlar hala sosyal
korumadan, örgütlenme hakkından insan onuruna yakışır, ücret ve çalışma
koşullarından yoksundur.

  Emek en yüce değerdir Taşeron sistemi
köleliktir Ülkemizdeki çalışma hayatını meşgul eden en önemli olgulardan
birisi, alt işverenlik kurumudur. Maalesef, iyi niyetli başlatılan taşeronluk
sistemi, bazı işverenler tarafından kötü niyetli olarak uygulanmış, çalışanlar
açısından ciddi hak kayıpları yarattığı açıkça tespit edilen bir olgu haline
gelmiştir. Taşeron demek, güvencesizlik demek, işverenin insafına kalmak
demektir. Taşeron demek, sömürü ve kölelik düzeni demektir. Bu sömürüye boyun
eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Ne yazık ki taşeron işçi sayısının bugün kamu ve
özel sektör toplamı olarak 2,5 milyona ulaştı.


Çok zor koşullarda çalışan, haftalık çalışma sürelerine uyulmayan,
bırakın yıllık izni, bayram izni dahi olmayan binlerce işçinin, bu haklarını almak
için Taşerona Hayır diyoruz. Taşeron işçilerin yıllık izin, kıdem tazminatı,
fazla mesai ve sendikal örgütlenme hakları taşeron firmalarca girdi-çıktı
oyunları ile gasp ediliyor. Taşeron işçileri, ücretlerini tam ve düzenli
alamıyor. İşçi, sık işveren değişikliği nedeniyle yıllık ücretli izne hak
kazanamıyor. Bugün, tüm dünyada taşeron, sözleşmeli, ya da kiralık işçi olarak

Çalışanların sayısı, baskılar sonucu sendikalı
işçileri geçmiş durumdadır. Bu düzenin, sadece sendikalara değil, aynı zamanda
çalışanların hayat standartlarına da saldırmaktadır. Çünkü bu düzenin güçleri
emeğe düşmandır. Emekçi ye düşmandır. İnsanca çalışmaya düşmandır.


Dolayısıyla dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dine, hangi dile,
hangi düşünceye sahip olursa olsun, önce sendikalar ve emekçiler olarak
birleşmek zorundayız. Tek çaremiz vardır, o da bir olmaktır. Taşeronluk sistemi
çözüme kavuşturulmadığı sürece Soma faciası ne ilk nede sondur. Bu sistemi
konuşmak, taşeronluk sistemini masaya yatırmak, yatırılması gerektiğini söyledi.
İş kazaları bugün ülkemizde kanayan yara haline gelmiştir. İş kazalarına
yönelik istatistikleri bildirerek iş kazalarının Türkiye’nin kanayan bir yarası
haline geldiğini ifade etti. Her gün 200 iş kazası olduğunu, bunun 5’nin ölümle
sonuçlandığını 2,5 saatte de bir kişinin sakat kaldığını bunların tek sebebinin
Taşeronluk Sistemi ve güvencesiz çalışma sisteminin olduğudur. Özelleştirilen
iş yerlerindeki İş Sağlığı ve Güvenliğinin zayıf olduğunu şu sözlerle dile
getirdi. Özelleştirilmeden önce iş kazaları, seyrekti. Özelleştirilmeden sonra
%40 oranında iş kazalarında artış gösterdi. Taşeronluk bir yerin kiraya
verildiği zaman burada tamamen bir kar düşüncesi oluşarak önceliğin kar haline
geldiğini biliyoruz.

Kurumsallaşmamış işyerlerinde kar hırsı yapılıyor.
Kurumsallaşmamış iş yerlerinde böyle bir sorun yok. Türkiye’deki işletmelerin  30 kişinin altında işçi çalıştıran
işyerlerinde, burada iş güvenliği yok iş sağlığı olması mümkün değil. Ülkemizde
gittikçe yaygınlaşan ve adeta bir kölelik düzenine dönüşen taşeron sistemine
karşı bizleri yönetenler bu konuda duyarlı olmalıdır” dedi.

Haber:
Abdurrahim Yıldırım

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Yorum yazmak için giriş yapmalısın

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
2023-07-26 16:38:10
DEVLETİ SOYANLARA ÇORLU BELEDİYESİ GÖZ YUMDU | Trakya Gündem Gazetesi: […] DEVLET TRİLYONLARCA ZARAR EDERKEN YETKİLİLER NE YAPTI […]
2021-10-22 18:39:12
RUHUNU ŞEYTANA SATMAMIŞ DEVLET YETKİLİLERİ ARANIYOR | Trakya Gündem Gazetesi: […] Merhaba değerli okuyucularım. Çorlu Belediyesinin yolsuzlukları, buda yetmemiş gibi,
2021-10-11 10:42:04