Sağlık- Sen Tekirdağ Şubesi genel kurul
öncesinde üyeleri ve basın mensupları ile bir raya geldi. Şube başkanı ve
sendikanın üst düzey yöneticilerinin katıldığı toplantıda , Sağlık çalışanlarına
karşı artan şiddetin önüne geçilmesi için kamuoyuna çağrı yapıldı. Sendika
Temsilcisi Öksüz ve genel merkez yöneticileri gündeme dair önemli açıklamalarda
bulundular. Sağlık-Sen Tekirdağ başkanlığının düzenlediği kahvaltı programı ile
üyeler ile bir araya gelindi.
Sağlık-Sen Tekirdağ başkanlığı, üyeleri ile
Özcanlar Restaurantta kahvaltı programı ile bir araya geldi. Programa Sağlık-Sen
Genel Başkan Yardımcıları Mustafa Örnek ve İdris Baykan’ın yanı sıra Sağlık-Sen
İstanbul 1.Bölge Başkanı Dürali Baki, Sağlık-Sen Tekirdağ İl Başkanı Hamza
Öksüz, Halk Sağlık Müdürü Hacı Bayram Zengin, Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi
Mustafa Doğan, İl Sağlık Müdürü Mustafa Dönmez, Aile ve Sosyal Politikalar İl
Müdürü Hasan Yılmaz ve Sağlık-Sen üyeleri katılım sağladı. Çorlu Bölgesindeki
çalışan ve üyeleri ile bir araya gelmek istediklerini belirten Tekirdağ İl
Başkanı Hamza Öksüz, kahvaltı programının ardından Çorlu Devlet Hastanesi
Konferans Salonunda genişletilmiş İl Divan Toplantısı yapacaklarını belirtti.
Öksüz, “Biz tek taraflı bir sendikacılık hiçbir zaman yapmadık. Yöneticilerimiz
ile çalışanlarımıza gece gündüz hizmet etme gayreti gösteriyoruz. Bugünde
yaklaşık 500 kişinin katılım sağladığı organizasyonumuz ile bir araya geldik”
dedi.
657 SAYILI KANUN DEĞİŞMELİ
Sağlıkçıların başlıca yaşadığı sorunlara da
değinen Öksüz, halen hayata geçmeyen yıpranma payları ile ilgili olarak
açıklamada bulundu. Öksüz, “Dönemin Cumhurbaşkanı ve o zaman ki Başbakanımızın
verilmiş olan bir yıpranma sözü, henüz hayata geçmemiş durumda. Şuandaki
bakanımızdan önceki bakanımız bunu sadece nöbet tutanlara verileceğini
söylemişti ama bu doğru değil. Sağlık çalışanları 5510 sayılı kanun kapsamında
yapılan işlerin tümü riskli işlerdir. Bugün doğuya baktığımızda doğuda ciddi
derecede bir PKK ile mücadele yapılıyor. Doğuda kamu görevlileri, güvenlik
güçlerinin dışında o illeri terk ediyorken oralarda bir tek sağlıkçı arkadaşları
görüyoruz. O yüzden yıpranma payı bir an önce hayata geçmezse gereken ve istekli
taleplerimizin başında geliyor. Bunun dışında ek ödemelerimiz ile ilgili birçok
konuda alınacak özlük hakların dışında bırakılıyoruz. Seyyane zam talep
ediyoruz. Bu zam tabana yapılacak olan bir zamdır, emekliliğimize de etki edecek
bir zamdır. Gece gündüz hizmet eden sağlık çalışanlarımız emekli olduklarında
hayatlarını normal bir vatandaş gibi idame ettirecek şartlarda değil. O yüzden
seyyane zam talebimiz bizim olmazsa olmaz talebimizdir. 1965 yılında yürürlüğe
giren 657 sayılı kanunun günümüz şartlarına göre değişmesi gerekiyor. İş
güvencesi bizim asla taviz vereceğimiz konu değildir, bizim kırmızıçizgimizdir.
Tekirdağ’da çalışanlarımızı mutlu edecek anlaşmalara imza attık. 15 Temmuz
süresinde en çok etkilenen sektörün başında turizm geliyor. Türkiye’nin değişik
yerlerinde otelleri bulunan bir firma ile anlaşma sağladık. Çalışanlarımızın
tatile çıkmaları için bu tür faaliyetlerin yanı sıra gıda, benzinde %5-6’lık
indirimlerle 2-2,5 yıldır çalışanlarımıza böyle fırsatlar sunuyoruz. Tekirdağ’da
çok güzel işler yapıyoruz. Türkiye’nin genelinde de bizim sendikamıza üye
arkadaşlardan açığa alınmış, ihraç edilmiş insanlar vardır. Biz üye yaparken hiç
kimseden sabıka kaydı istemiyoruz. Devlet memuru olan herkes sendikamıza üye
olabilir, istifa da edebilir. FETÖ terör örgütüyle bağlantılıdır veya değildir
bunun araştırmasını da emniyet mensuplarımız yapıyor ve Sağlık Bakanlığımız
titiz bir çalışma yapıyor. Bunun dışında ihraç edilip tekrar göreve gelen
arkadaşlarımızda mevcuttur” dedi.
DARBECİLERİ SEVMİYORUZ
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi ile
ilgili olarak seçilmişlerin yanında durduklarını ve ilk andan itibaren
meydanlarda olduklarını belirten Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı İdris
Baykan, gelecekleri için meydanlarda olduklarını belirtti. Baykan, “Yeni
Anayasaya destek veriyoruz. Anayasayı yeni nesillere armağan etmek istiyoruz.
Darbecileri sevmiyoruz ve istemiyoruz. 15 Temmuz gecesi bizler seçilmişlerin
yanında olduk ve meydanları ilk andan itibaren doldurduk. Çalışanlarımızın
haklarını ve kazanımlarını daha iyiye götürebilmek için toplu sözleşmeye ‘evet’
dedik. Bu sözleşmelerde ciddi kazanımlar elde ediyoruz. Toplumun kanayan
yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz” dedi.
ŞİDDETİ ASLA KABUL ETMİYORUZ
Sağlık çalışanların sık sık karşılaştığı
şiddet olaylarına da değinen Baykan, hastanelerde alınması gereken tedbirler ile
ilgili çalışmalar yaptıklarını ve tekliflerinin kabul edildiğini belirtti.
Baykan, “Şiddete yeltenen kişilerin sosyal güvencesi ne olursa olsun hatta özel
hastaneler de dahil ekstra ücret ödesin istedik. İlk kez çalışan için bir yasa
çıkartıldı. Artık şiddet uygulayan kolluk kuvvetleri nezaretinde belli kriterler
nezdinde sağlık hizmeti alabiliyorlar. Şiddet, hastanelere gittiğinizde vatandaş
ruhsal bir psikoloji içerisine girebiliyor. Şiddeti asla maruz görmüyoruz ve
hiçbir gerekçesi olamaz. Son dönemde insanların hastanelerdeki yoğunluk ve çok
kısa bir süre içerisinde sağlık hizmetleri alabilmeleri nedeniyle bu tür olaylar
yaşanıyor. Bizim talebimiz neticesinde çıkartılan yasa ile şiddete eskisi kadar
vatandaş yeltenemiyor. 24 saat hizmet verilen sağlık kuruluşlarında çalışan
arkadaşlarımız bir anne, baba, dost olarak vatandaşın en mutlu ve en acı gününde
yanında olan kişidir. En ciddi ameliyatlar sağlık çalışanları sayesinde
yapılıyor, yeni doğan bir bebek sağlıklı bir şekilde sağlık çalışanı tarafından
anne ve baba kucağına veriliyor. Şiddeti asla kabul etmiyoruz” dedi.
20-30 BİN PERSONEL ALIMI YAPILMALI
Sağlık-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mustafa
Örnek de, sağlık sektöründe istihdamın artması gerektiğini ve 20-30 bin arası
personel alımının yapılması gerektiğini vurguladı. Örnek, “Bizde sağlık
çalışanların en temel sorunlarından biri de istihdamdır. Avrupa Birliği
ülkelerinde sağlık payı %10,2 iken Türkiye’de %2,9. yani biz Avrupa ülkelerinin
4’te 1’i kadar sağlık hizmeti yükünü kaldırıyoruz. Nüfus başına düşen hekim, ebe
ve hemşire sayılarında Avrupa ülkelerine göre en son sıradayız. Biz yetersiz
istihdam ile de mücadele ediyoruz. Her yıl 50-60 bin Milli Eğitim Bakanlığındaki
gibi personel alınsın değil ama artık bizde de 20-30 bin personel alımı yapılsın
istiyoruz. Bu yetersiz istihdam sağlıkta şiddetin de sağlık personellerin
memnuniyetsizliğinin temelinde yatıyor. Bir sorun da döner sermaye. Hangi
çalışana sorarsanız sorun, ilk başta size sorun olarak döner sermayeyi söyler.
Döner sermayenin arttırılması ile de mücadele ediyoruz. Önümüzdeki hafta tüm
bakanlıkların katılımı ile büyük bir organizasyonumuz ve Ankara’da. Orada artık
döner sermaye havuzunun arttırılması için kalıcı önlemler önereceğiz. Vergi
yükünün kaldırılması, 10 yıldır artmayan sağlık uygulamalarının arttırılması
bizim temelimizi oluşturuyor. Çalışanlarımızın desteği ile Ağustos 2017’de güçlü
ve en fazla kazanan sendika olmak ümidiyle tüm çalışanlarımıza görevlerinde
başarılar diliyorum” dedi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım