Terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan’ı
sorgulayan ve Feto terör örgütünün öncelikli hedeflerinden biri olan efsane
Komutan Hasan Atilla Uğur Tekirdağ’ın Çorlu İlçesinde çok önemli mesajlar verdi.
Uğur 15 Temmuz darbe girişiminden , Fetonun siyasi ayağına neden dokunulamadığı
ve İdam tartışmalarından, başkanlık sistemine kadar bir çok gündemdeki konu için
basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Efsane Komutan Fetonun siyasi ayağına
çok yakında büyük bir darbe vurulacağını ve sabırla beklemek gerektiğini
açıkladı.
Hafta sonu Tekirdağ’ın Çorlu İlçesinde
düzenlenen Çorlu Ulusal Gönüllüleri 17. Yıl Dayanışma kahvaltısında konuşan
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, “Suriye’de Türk Askerlerinin vurulmasını
Amerika’nın tezgahı olduğunu” söyledi. Atatürk Meydanında bulunan Şık Kahve
salonunda çok yoğun bir katılımın olduğu konferansta yaptığı konuşmada uzun süre
ayakta alkışlanan efsane Komutan, daha sonra kitaplarını imzaladı, basın
mensuplarına ile gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
AZ SABIRLI OLUN SIRA ONLARA GELECEK
15 Temmuz darbe girişimden sonra her kurumda
geniş çaplı operasyonlar yapılırken, Fetonun siyasi ayağına dokunulmamış olması
toplumda büyük bir infial oluşturmaya devam ederken, deneyimli Komutan
kamuoyunun rahatlatacak bir açıklama yaptı. Uğur açıklamasında; “Feto terör
örgütü ile 15 temmuzdan önce mücadele etmek öyle kolay değildi. Bunu yapanlara
bir çok kumpaslar kuruldu. 15 Temmuzdan sonra Feto ile mücadele Bana göre tam
bir mücadele değildir. İşin siyasi ayağı var. Zamanında aynı kaptan yiyenlere
hala dokunulamadı. Bizlerin ve bir çok vatansever insanların yaptığı toplumsal
baskı yakın bir zamanda sonuca ulaşacaktır. Toplumsal baskının neticesinde bu
işin siyasi ayağında bulunanlara çok yakın bir zamanda dokunulacaktır. Fetonun
siyasi kanadında bulunan anlı şanlı isimlerini yakında yargı karşısına
çıkacağını hep birlikte göreceğiz. Bunu hep birlikte yaşayıp göreceğiz” dedi.
ÖNCELİĞİMİZ BAŞKANLIK SİSTEMİ DEĞİL
Başkanlık sistemi ile ilgili olarak da
sorularımızı yanıtlayan Efsane komutan Uğur, ülkenin önceliğinin bu olmadığını
belirterek; “Başkanlık sistemine gelecek olursak, Başkanlık sisteminin
Türkiye’ye getirisini ve götürüsünü çok iyi hesaplamak gerekir diye düşünüyorum.
Ben Meclisten dahi bu işin çıkacağına inanan birisi değilim. Bu düşüncemi siyasi
anlamda da söylüyorum. Bizim problemimiz başkanlık sistemimi. Türkiye bir savaş
ortamındayken bizim önceliğimiz başkanlık sistemi değildir. Şu an bu tartışmanın
bizi Vatan savaşından uzaklaştırmaya yönelik olduğunu düşünüyorum.
Cumhurbaşkanlığı makamı, Mustafa Kemal Atatürk’ün makamıdır. Bu makamın değerini
de çok iyi bilmek gerekir. Bizim öncelikli sorunumuz başkanlık sistemi değildir”
dedi.
BU KONUYU GÜNDEME GETİRMEK ÇOK SAÇMA
Son günlerde gündem konusu olan İdam
tartışmaları ile ilgili de açıklamalarda bulunan Hasan Atilla Uğur, bu konunun
çok saçma olduğunu ve önceliği terör örgütlerinin yok edilmesi gerektiğini
belirterek; “İdam cezası konusundaki sorunuza gelecek olursam, bu tartışmalar
bana çok saçma geliyor. Bebek katili Abdullah Öcalan’ı bizzat sorgulayan birisi
olarak, orda çok süper adaletli bir mahkeme önünde yargılanarak dünyaya ders
olacak şekilde yargılandı, İdama mahkum edildi. O zaman Türkiye’de idam var
mıydı, evet vardı. Fakat uygulanmıyordu. O dönem İdam cezası varken neden
parlamento o gün bu kararı uygulamadı da şimdi yeniden gündeme getiriyor.
Mecliste o gün de bu gün de aynı partiler var anlamında konuşmuyorum. İdam
cezasından ziyade terör örgütlerini ve terör örgütleri ile mücadeleyi daha
fazla öne çıkarmalıyız. Vatan partisi olarak şu an Mecliste olsaydık, o günün
şartlarına göre değerlendirip kararımızı verirdik. Kendi içimizde konuşup en iyi
şekilde değerlendirerek kararımızı en doğru şekilde verirdik” dedi.
TÜRKİYE AMERİKA İLE SAVAŞIYOR.
Saldırının Vatan Partisinin yaptığı
girişimler sonrasına denk geldiğine dikkat çeken UĞUR, “Dışişleri Bakanlığı
bizim yaptığım görüşmeler sonrasında Suriye’ye heyetler göndermeye başladı.
Türkiye ve Suriye bir araya gelmeye başladı. ABD bölgedeki kuklalarını kaybetmek
istemiyor. PKK, PYD ve İŞID diye bir şey yok o bölgede, omuzlarında ABD özel
kuvvetlerinin Delta Force armalı kuklaları var. Böyle bir süreçte Suriye’nin
Türk Silahlı Kuvvetlerine saldırmış olmasın mümkün değildir. Bir istihbaratçı
olarak bir saldırı olduğu zaman bu saldırı kime menfaat sağlar biz ona bakarız.
ABD ve İngiltere fayda sağlar böyle bir saldırıdan. Saldırı gece saat 03 30’da
geçekleşiyor. O imkan ve kabiliyete sahip uçak sayısı çok az. Gece uçuş
kabiliyeti çok az ülkenin hava kuvvetlerinde var. Havacı Emekli Tümgeneral
Beyazıt Karataş ile de görüştük. Yakında ortaya çıkacaktır bu saldırı açık bir
ABD tezgahıdır. Rus uçağı düşürüldüğünün ilk günü söylemiştik. FETÖ’cü bir
General emir verdi. FETÖ’cü bir pilot düşürdü demiştik. Bunun altından da ABD
tezgahı çıkacak göreceksiniz” dedi.
SURİYE DEVLETİ İLE MUHATAP OLMAK ZORUNDAYIZ
Sözlerinin devamında Türkiye’nin Suriye
devletini muhatap almasını ve bölge ülkeleri ile iş birliği yapılması
gerektiğine dikkat çeken UĞUR, şöyle devam etti: “ ABD yıllardır o bölgede
istediği gibi kullanabileceği kukla bir Kürdistan kurmak istiyor. Türkiye’yi
İran’ı ve Irak’ı tehdit edecek kukla bir devletçik istiyor. Fırat kalkanı
operasyonu gecikilmiş ama son derece başarılı ve olması gereken bir harekattır.
Suriye’ye girdik. Cerablus tamam. Oradan devam ettik El Bap konusu var El Bap’ı
aldıktan sonra Münbiç’e dönmek zorundayız. Münbiç’i de almak zorundayız ama
ondan sonra durmak zorundayız. ABD yeter çık artık dışarı diyor, yok öyle bir
şey aldık ve orada duracağız. Bazıları Rakka’ya da girelim. Musul’a da girelim
diyor. Türkiye’nin Rakka’da işi yok. Rakka sınırımızdan 250 Km aşağıda, savaş
lojistik demektir. Sınırımızdan 250 Km uzaklaşırsak sıkıntıya gireriz ve gerekte
yok. Aşağıdan esas devlet geliyor, Suriye geliyor. O bölgeleri esas sahiplerine
bırakmamız gerekiyor. O bölgeyi esas sahiplerine teslim edersek ne IŞİD kalır ne
PKK’sı, ne de ABD’nin süprüntü birlikleri kalır. Beşar Esad gelir Suriye devleti
gelir o bölgeyi kontrol eder” diye konuştu.
ULUSAL KANAL NE DEDİYSE ÇIKTI
Dayanışma kahvaltısında Ulusal Kanal’ın 16
yılda yaptıklarını bir sunum ile anlatan Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni
Adnan TÜRKKAN, herkesi Ulusal Gönüllüsü olmaya çağırdı. Türkiye’nin birliği,
bütünlüğü ve refahı için Ulusal Kanal’ın daha da büyütülmesi gerektiğinin altını
çizen TÜRKKAN, “Türkiye’nin Ulusal Kanal’a Ulusal Kanal’ında Ulusal
Gönüllülerine ihtiyacı var. Ulusal Kanal 16 yılda ne dediyse çıktı. Ulusal Kanal
ve Aydınlık ailesi olarak 40 yıldır Amerika’nın gladyo yapılanmalarına ve karşı
mücadeleler yürütüyoruz. Bugüne kadar ne aldatan olduk ne de aldatılan sadece ve
sadece gerçekleri anlattık. Silivri süreçlerini hatırlayın. Açılım süreçlerini
hatırlayın. TSK ya Aydınlara operasyonlar yaptılar kumpaslar tertipler
düzenlediler. Sadece Ulusal Kanal’ın dört yayın yönetmenini gözaltına alarak
susturmak istediler ama tertibi çökerttik. Sistem medyaları FETÖ’nü öven
yayınlar yaparken sadece Ulusal Kanal ve Aydınlık bu açık ve sinsi örgütlenmeyi
tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi. 15 Temmuz gecesi ABD Türkiye’deki
silahını çekti ama bir gecede yerle bir oldular. O gece sistem medyaları Terör
örgütünün bildirisini okurken sadece Ulusal Kanal yaptığı yayınlarla bunun bir
ABD tertibi olduğunu söyledi. Hazırladıkları bildiri ile Atatürkçü kitleyi darbe
girişimine katmak istediler ama başaramadılar” diye konuştu.
ŞAM’DA VE TAHRAN’DA TEMSİLCİLİĞİ OLAN TEK TELEVİZYON KANALIYIZ
Konuşmasında Türkiye’nin yerinin Avrasya
olduğunu, önümüzdeki yılların Avrasya yılı olacağına dikkat çeken Adnan TÜRKKAN,
“Ulusal Kanal olarak emperyalistlerin gözü ile Londra merkezli ajanslardan haber
yapmıyoruz. Yaptığımız yayınlarla mazlum milletlerin sesi olmaya çalışıyoruz.
Tahran’da, Şam’da açtığımız temsilcilikler kanalı ile bire bir haberler
yapıyoruz. Suriye tertibinin başladığı ilk günlerden beri yaptığımız yayınlar
ile halkımıza gerçekleri ulaştırıyoruz. Suriye ve Türkiye’nin kardeşliği için.
Suriye ve Türkiye’nin toprak bütünlükleri için korkusuzca yayınlar
gerçekleştiriyoruz. Şam’dan canlı yayın yapabiliyoruz. Önümüzdeki yıllar
Avrasya’nın yılı olacak. Türkiye’nin bağımsızlık içinde yer alacağı büyük bir
Avrasya uygarlığının yaşandığı yıllar geliyor” dedi.
Haber: Abdurrahim Yıldırım