Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, göreve geldiği ilk günden bu yana iyi niyetli ve halkla iç içe bir profil çizmeye çalışıyor. Ancak 1 yıl geride kalmışken görüyoruz ki iyi niyet tek başına yetmiyor. Sorunlar tespit edilmiş, projeler hazırlanmış, fakat uygulama noktasında ciddi tıkanıklıklar yaşanıyor.
Yüceer’in özellikle su krizi, altyapı ve ulaşım sorunlarına ilişkin tespitleri yerli yerinde. Yer altı suyu kullanımında Türkiye’de ilk sıralarda yer alan Tekirdağ için baraj projeleri kritik önemde. Çerkezköy, Kapaklı, Çorlu gibi sanayi bölgelerindeki altyapı ihtiyacı artık alarm veriyor. Ama her proje, ya İller Bankası’nın onayını bekliyor ya da mülkiyet sorununa takılıyor.
Bir yandan “ayda bir kapısını çalıyoruz” dediği İller Bankası’ndan gelecek kredi umutlarıyla açıklamalar yapılırken, öte yandan altyapı projeleri hâlâ ihalede, kavşak ve otopark projeleri ise yer sorunlarıyla boğuşuyor.
Başkan Yüceer’in en çok dile getirdiği iki engel: Mülkiyet sorunları ve tasarruf tedbirleri. Bu iki başlık neredeyse her projeyi durdurur hale gelmiş. 11 ilçeye itfaiye ve kreş açmak gibi temel hizmetlerde dahi mülkiyet sorunları çözülmeden ilerleme sağlanamıyor. Üstelik tasarruf tedbirleri nedeniyle projeler için bakanlık onayı olmadan ihaleye çıkmak bile mümkün değil.
Elbette bu sadece Yüceer’in değil, tüm yerel yönetimlerin ortak sıkıntısı. Ancak bu engellere karşı çözüm arayışında daha üretken, daha baskıcı, daha kamuoyu odaklı bir politika izlenmesi gerekiyor.
Unutmamak gerekir ki Tekirdağ uzun yıllardır CHP tarafından yönetiliyor. Candan Yüceer’in bugün yönettiği Büyükşehir Belediyesi, önceki iki dönem boyunca Kadir Albayrak’ın başkanlığında birçok projeyi tamamladı. Bugün konuşulan altyapı hatları, arıtma tesisleri, toplu taşıma düzenlemeleri gibi birçok önemli adımda Albayrak’ın imzası var. Yani sorunlar yeni değil, çözümler de sıfırdan başlamıyor.
Bu nedenle Yüceer’in elindeki yapıyı yeniden kurması değil, var olanı daha ileriye taşıması bekleniyor. Ancak şu ana kadar bu beklentinin karşılandığını söylemek zor.
Halk Ekmek, Kent Lokantası, Tekmar gibi sosyal projeler özellikle dar gelirli vatandaş için anlamlı. Ancak büyükşehir belediyeciliği yalnızca sosyal imkanlarla sınırlı kalmamalı. Gıda erişimini kolaylaştırmak önemli ama vatandaşın kendi geçimini sağlayabileceği ekonomik, altyapısal ve istihdam odaklı yatırımlar da bir o kadar acil.
Başkan Yüceer göreve geldiğinden bu yana 208 araç aldıklarını belirtiyor. Ama vatandaşı ilgilendiren daha temel sorular var: Hemen hemen her gün patlayan su boruları ne zaman yenilenecek? Kavşaklar ne zaman yapılacak? Otopark sorunu ne zaman çözülecek? Barajlar ne zaman inşa edilecek? Leğen gibi çukurların oluşturduğu yollar ne zaman asfalt yapılacak? Vatandaş sahada bir şey görmek istiyor, basın açıklamasında değil.
Başkan Yüceer, halkın sorunlarını bilen, çözüm üretme iradesi taşıyan bir profil çiziyor. Ancak mevcut siyasal ve bürokratik engeller karşısında, daha güçlü bir mücadele dili gerekiyor.
Tekirdağ’ın meseleleri artık “projeyi hazırladık, ihaleye çıkacağız, bekliyoruz” cümleleriyle yönetilemez. Bu şehir beklemeye tahammül edemeyecek kadar büyüyor. Bu yüzden Başkan Yüceer’in “biz istiyoruz ama izin çıkmıyor” şeklindeki yaklaşımını bir an önce “biz yaptık, gerekirse bedelini de biz öderiz” kararlılığına dönüştürmesi gerekiyor.
Yoksa araştırmalar, çalışmalar, ihale dosyaları ne kadar dolu olursa olsun, sokaklar yine boş kalacak!
Haber: Abdurrahim YILDIRIM