Merhaba değerli okuyucularım. Öncelikle Ramazan ayınızın hayırlı olmasını temenni ederek başlamak istiyorum. Hepinizin de bildiği gibi, yine bu yıl da maalesef 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını yine pandemiden dolayı buruk bir şeklide kutlayacağız. İnşallah seneye bu günlerin acısını çıkartacak coşkulu kutlamaları yaparız. Tabi ki 23 Nisanı kutladığımız şu günlerde maalesef ki Çorlu’da 12 yaşında bir kız çocuğu, üstelik de devletin kapısında, yani Çorlu Halk Eğitim müdürlüğünde tecavüze uğruyor ve bizim Milletvekillerinden, Belediye başkanından tutun da Oda başkanlarına, STK lara, siyasi parti teşkilatlarına kadar kimsenin sesi çıkmıyor. Peki o dönemin Çorlu Halk Eğitim Müdürünü ve yetkililerini bulup sorgulamak çok nu zor. Yada üstü açılırsa ucu büyük başlardan birilerine mi dokunacak. Aklımda deli sorular
Geçtiğimiz aylarda hatırlarsınız Ulusal Basını baya meşgul eden, Tekirdağ ve Çorlu kamuoyunda haftalarca konuşulan ve en acı olan da ulusal ve yerel basının çok büyük bir bölümünün üzerine gidemediği, hatta sustuğu ve ya susturulduğu iğrenç bir gelişme yaşanmıştı. Tekirdağ’da yıllardır madencilik yapan İ.P isimli şahsın 15 yaşındaki kız çocuğunu istismar etmesi ve ardından tutuklanması olayı. Şahıs 8 Mart ta tutuklanmış, bizim duayen diye geçinen bazı gazeteciler ancak büyük kamuoyu baskılarından sonra, haberi 10-15 gün sonra yapma zahmetine katlanmışlar. Olaydan iki gün sonra sosyal medya sayfamda ve Trakya Gündem resmi sayfamızda kamuoyu ile paylaştım. Kiseye de bir diyet borcum olmadığı için, kimseden de sus payı almadığımı için rahatça yazabildim çok şükür. Öyle duayen gazeteciyim diyerek kalemi kiraya verip sonra adam niyetine sağda solda hava atmakla Gazelcilik olmuyor. Ayrıca Ergene ilçesinde 2020 Ağustos ayında yaşanan ve bir tek Trakya Gündem Gazetemizde yayınlanan Erkek çocuklarına tecavüz skandalı da sessiz sedasıs örtbas edildi. https://trakyagundem.net/2020/08/11/ergene-erkek-cocuklarina-tecavuz-olayi-ile-calkalaniyor.html
Gelelim konunun özüne ve en iğrenç tarafına, Bu rezil şahsin istismar ettiği kız çocuğu daha 12 yaşındayken Çorlu Halk Eğitim Müdürlüğünde kursa geldiği bir gün, Abdullah adlı öğretmeni tarafından tecavüze uğradığını savcılık ifadesinde, Pedagog eşliğinde bizzat verdiğini herkes biliyor. Çorlu Kadın Danışma Merkezi´nde psikolog olarak görev yapan E.A. soruşturma dosyasında verdiği ifade de; “ mağdur kız çocuğunun ergenlik problemleri nedeniyle psikolojik destek talebiyle merkeze geldiği ve cinsel istismara uğradığını açıkladı. “C.N.K. 29 Ocak 2020 tarihinde annesi N.G. ile birlikte geldi. Anne N.G. bana, Aydın Didim´de yaşadıklarını, kızı C.N.K.´nın ergenlik evresinin sorunlu geçtiğini, agresif tavırlar sergilediğini, evde disiplinle ilgili problemler yaşadıklarını, bu konuda yardım talep ettiğini belirtti. Daha sonra kızı C.N.K. ile görüşme sağladım. C.N.K. bana ailesi ile paylaşamadığı bir durumunun olduğunu, bunu ailesiyle paylaşsa bile kendisine inanmayacaklarından bahsetti. Bu özel durumu benimle paylaşabileceğini belirttikten sonra 12 yaşlarındayken Çorlu Halk Eğitim Merkezi´nde kurs gördüğünü, soyadını hatırlamadığı Abdullah isimli bir eğitmenin kendisine tecavüz ettiğini, bunu kimseyle paylaşamadığını söyledi. Ben de kendisine bu durumu ailesi ve adli makamlarla paylaşmak gerektiğini söyledim. Adli sürecin başlaması için 30 Ocak 2020 günü Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı´na durumu ilettik” dedi.
Çorlu’da bu iğrenç tecavüz olayının yaşandığını Belediye Başkanından siyasi partilerden tutun da Oda Başkanlarına ve STK lara kadar herkes duydu, bu güne kadar neden tek bir kelime tepkilerin belirten açıklama yapmıyorlar. Sayın Tekirdağ Milletvekilleri neyi bekliyorsunuz, sayın siyasiler, Oda başkanları niçin bu güne kadar susuyorsunuz. Boy boy 23 Nisan mesajları paylaşıyorsunuz. Çok güzel, peki bu kız çocuğu için de iki kelime tepki paylaşımı yapsanız İncileriniz mi dökülecek. Yada ucu size değse ne yapardınız. Ben söyleyeyim. Ortalık çoktan yangın yerine dönmüştü. Baş Savcılığı her hafta kamuoyuna açıklama yapması için baskı altında tutardınız. Çorlu Cumhuriyet Baş Savcılığı da bir an önce bu konu ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmelidir. Bu Abdullah denen kişi kim, Devlet bu kadar aciz mi ki bu şahsı bulamıyor. Çadır Devleti Çorlu’da bulunmaması gayet de normal. Eğer ki bir işin ucu siyasilere, Milletvekillerine, Oda başkanlarına değmiyorsa, onların canı yanmıyorsa bilin ki kimsenin sesi çıkmıyor. Bu şekilde kutlanacak bir 23 Nisan Çorlu adına utanç verici bir durumdur. Tekirdağ’ın İki Kadın Milletvekili varken ben hayret ediyorum neden hala bir tek kelime konuşmazlar, neden bir tepki vermezler. Gerçi birisi var mı yok mu belli değil de işte. Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt’un arkasını toplamak için bir saat de bir araya gelip basın toplantısı yapabiliyorlar ya. Prens hazretleri, Ahmet Sarıkurt’un arkasını toplama için ortalığı yangın yerine çevirebildiğine göre, Bu kız çocuğunun feryadına da kulak verme zahmetine katlansan, Bir saat içinde tüm Oda başkanlarını toplasan, inan ki seni millet başının üstünde gezdirir. Çorlu’da bu şahsiyatlar her 23 Nisan kutlamalarında içleri biraz olsun acır mı merak ediyorum. Bu utanç sizlere yeter Çorlu’yu yönettiğini zanneden şahsiyetler.