Dünyada ve ülkemizde devam eden Korona Virüsü salgını ve beraberindeki ölümler her gün insanları karamsarlığa iterken, Dünya da ve Türkiye’de bir çok insan işsizlikle karşı karşıya kalıp evini nasıl geçindireceğini düşünürken, Türkiye Futbol Federasyonunun tüm ligleri 12 Haziran itibarıyla başlatması planı bu ülkeye yapılmış ve yapılabilecek en büyük ihanettir.

TFF Başkanı Nihat Özdemir hangi akla hizmet ederek basının karşısına geçip ligleri oynatma kararını açıklaması büyük bir acizlikten öte değildir. Şimdi rakamlara bakalım. TFF Süper lig, 1. Lig. 2 ve 3. Ligler, Bölgesel Amatör lig ve birde bunun yanına 81İlin Süper Amatör ve amatör branşlardaki alt liglerini de eklediğinizde, bir maça çıkmak için en az 18 kişilik kadro, Teknik heyet vs derken en azından 25 kişi demek. Türkiye genelinde tüm ligleri ele aldığınız zaman, buna Hakemleri de dahil edersek, bu sayı en az 40-50 Bin kişi demektir. Bu futbolcuların ve teknik heyetin, saha içinde görev yapacak yöneticisinden top toplayıcısına ve de sağlıkçısına kadar tüm görevlilerin ailelerini de hesaba katarsanız sayı Milyona yaklaşacak kadar büyüyor.  Bu insanlar ve aileleri illa ki çarşı Pazar vs bir çok yere gidecek, gezecek, alışveriş yapacak. Sonuç koskoca bir hüsran.  Korona Virüsle Dünyada en iyi mücadeleyi veren Sağlık Bakanlığı ve Bilim kurulunun aylardır canlarını dişlerine takarak yaptıkları çalışma rant çetelerinin hırsı yüzünden bir anda hepsi dağılıp gidecek. Bu kepazeliğe iktidarın bir an önce dur demesi kesinlikle şarttır.

TFF Ülkeyi Büyük Bir Felakete Sürüklüyor!

Şimdi gelelim ihanetin boyutlarına. Bunca kalabalık büyük camiayı resmen ateşe atmak ne demek. Ne amaçlanıyor. Bahis şirketlerinden Futbol mafyalarına kadar bir çoğu cebini doldursun diye TFF hızlı adımlarla ülkeyi felakete götürdüğünün farkın damı acaba. Merak ediyorum ülkenin en ücra köşesindeki bir maça TFF yönetiminden kaç kişi gidebilir, yada bir BAL ligi maçında seyirci olarak gidebilme cesaretleri var mı. Tüpçü ve avenesinin para hırsı yüzünden bu millete yapılacak bu ihaneti ve alçaklığı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sezmiş olacak ki, basın toplantısında bir soru üzerine; “Tüm karar ve yetki Futbol Federasyonuna Aittir” demesi her şeyi anlatmaya yetmiyor mu. TFF nin derdi ülkede futbol oynatmak değil birilerine rant sağlamaktır. TFF nin Amatör işlerinden sorumlu her devrin adamı ismi lazım olmayan şahıs. Her devrin adamı olup o koltuğunu sağlamlaştırmak için çabaladığın kadar, Amatör spor kulüplerinin derdini  dinleyip gerekeni yapsaydın tarih seni farkı yazardı. Merak ediyorum isimi lazım olmayan her devrin adamı ve  rant çetelerine para kazandırmak için yarışan TFF yönetimi bu şartlarda kendi çocuğunuzu olsa futbol oynatır mısınız. Tabi ki hayır. Kendi çocuğunuzun ve tüpçünün para hırsından daha mı değerli milletin çocuklarının canı. Hiç de değil. Bu milletin evlatlarının canından hiçbir şey değerli değil. Ne sizin koltuklarınız, nede rant sağlamak için birbirinizi yediğiniz o Para hırsına bürünmüş bir gurup Cüruf.  Ayrıca TFF yönetimi neden şunu hiç açıklamıyor. Futbolcu ve teknik heyete test yapılacak, ki yapılması gereken bu. Peki TFF yönetiminin tamamına test yapıldı mı, mutlaka kendilerini sağlama almak adına yapmaz olurlar mı. Bu sorunun cevabını verebilecekler mi dersiniz.

Yabancı Futbolcuların İğrenç Kaprisleri!

TFF nin verdiği saçma sapan karardan sonra bir çok teknik adam medyada canlı bağlantılarla derdini anlatmaya çalışırken, bir de ne duyalım, bir çok yabancı oyuncuların yapılan testleri beğenmeyip, İki, hatta Üçüncü kez test istemeleri, aksi taktirde maç ve antrenmanlara çıkmamak gibi tehdit vari hareketleri  gerçekten saçma değil mi. Şu durumda kendi ülkelerinde olup, hastanenin İki, Üç sokak ilerisinde  otursalar ve Ambulans isteseler kimsenin umurunda olmaz ama nedense bizim ülkemizde baş tacı olurlar. Bu kaprisli pisliklerin canı bu ülkede canla başla mücadele veren ve hala bir çoğuna test bile uygulanamayan sağlık çalışanlarımızdan tutun da Asker, Polis ve Virüse karşı ön saflarda mücadele eden insanlarımızın canından daha mı kıymetlidir. Beğenmiyorlarsa defolup gitsinler ülkelerine olur biter.

BAL ligi dahil tüm liglerin başlaması bir çok yerde saha ve tesislerin durumu derken felakete gidecek yolun şimdiden açılması demek değimlidir. Her takımın sahası ve tesisleri ne kadar güvenli olur bu süreçte.  Sosyal mesafe korunmalı tabi ki de ulaşım nasıl olacak, Bir çok kulüp zaten batık hale gelmiş, normal zamanda bile deplasmana girmek için bir Otobüsü bile zor bulan takımlar bu sorunu neyle ve nasıl çözecek. Devletin kasasından yardım istemek de saçmalığın tam ağlası olur. Millet evine ekmek götüremezken, birilerinin zevki ve para hırsı uğruna kaynak ayırmak da mahalle yanarken diye başlayan bir sözü akıllara getirmiş olmaz mı.

Haber: Abdurrahim Yıldırım