30 Mart yerel seçimlerinde Çorlu’da Ak Parti’nin hiç de beklemediği seçim yenilgisinin altında yatan kumpasları size bütün detaylarıyla anlatmak isterim. Sanırım bu bilgilerden sonra, Özlem Yemişçi nasıl bir ihanete uğradığını anlar ve gereğini yapar. Ak Parti Genel Merkez yönetimi de bu kumpasın farkın damıdır bilemem, fakat birileri Ankara’da kendini sağlam almak adına, zincirleme giden bir kumpas zinciri hakkında neler yapılabilir bunları zaman gösterecek. Neyse hemen konuya gireyim.

Anketle kumpas!

Çorlu’da ve Tekirdağ bölgesinde bir çok kişi de bildiği gibi, 2013’ün Eylül, ve Ekim aylarında, AK Parti adına resmi bir anket yapıldı. İki ayrı anket de AK Parti Çorlu’da birinde Üç, birinde de Beş puan önde gösterildi. Bu anket sonuçları da Özlem Yemişçi’ye verilerek, Çorlu’dan Belediye Başkan adayı olması yönünde telkinlerde bulunuldu. Anket sonuçları Genel Merkezde de birileri tarafından çok iyi manipüle edilmiş olacak ki, Özlem Yemişçi’nin Belediye Başkan adayı olması için tüm çalışmalar yapıldı. Hemen herkes, Özlem Yemiçi’nin kendisi de dahil bu anket sonuçlarına göre Çorlu Belediyesini en az üç, Dört puan farkla kazanacağına inandı ve inandırıldı. Seçimlere son bir hafta kala Sayın Yemişçi bu açıklamayı bizzat kendisi de yaparak; “Şuan Çorlu’da en az Üç, Dört puan öndeyiz” demesi, hala kurulan kumpas dan haberi olmadığının açık bir kanıtı idi. Fakat bu kurulan kumpasın anlaşılması 30 Mart akşamına kadar sürdü. Eylül ve Ekim aylarında yaptırılan bu anket aslında Özlem Yemişçi’nin gelecek genel seçimlerde önünü kesmek adına İl ve İlçe teşkilatlarının da içinde olduğu, bilerek yada bilmeyerek alet oldukları bir kumpas dır. Özlem Hanım gibi zeki ve akıllı bir kadın böylesine bir kumpasın nasıl farkında olmaz gerçekten anlayabilmiş değilim. Bu düzmece anketlerin gerçekliği konusunda bir araştırma yaptığını da hiç sanmıyorum. Birileri şahsi ve siyasi çıkarları uğruna partisini bu denli büyük bir seçim hezimetine hazırlarken, hala hangi yüzle partide kalmayı düşünüyorlar anlamış da değilim. Gerçi bazılarının yüzüne tükürseniz; “Ne güzel Nisan yağmuru yağıyor” diyecek kadar da umursamaz olabilirler. Her yönetim yenilendiğinde yıllardır kendini yeni yönetim listesinde görmek için her şeyi mübah sayan zihniyetler temizlenmedikçe Ak Parti de bu filmi her seçim döneminde izleyebiliriz. Bu kadar geniş çaplı bir anket yapılırken, İl ve İlçe yönetimleri neden sessiz kalmayı tercih etti dersiniz. Bu da araştırılması gereken ayrı bir konu. Teşkilatları birileri kendi arka bahçesi gibi görenler ve onların uzantılarının da birleştiği bir tabloda “Parti bahane, Rant, makam şahane” yorumu çıkmaz mı dersiniz. Özellikle bu kumpasa alet olanları Özlem Yemişçi partiden tamamen temizleyebilir mi, buna gücü yeter mi, bunu zaman gösterecek. Ayrıca seçim döneminde medet umdukları gazeteci de kendilerine bir fayda getirmediği gibi, uzun zamandır bu mesleği aktif olarak yapan Gazetecilerin küstürülmesi, ayrımcılık yapılması da kurulan kumpasın diğer bir ayağı idi. Yöntem gayet basit. Bütün basını küstür, İlk genel seçimler döneminde yalnız kal. Hazır konu da açılmışken bel bağladığınız o gazeteci İlk genel seçimlerde size en az üç milletvekilliği kazandırır. Siz bu kafayla devam edin. Kim tutar sizi.

Çorlu’da Paralel yapıya operasyona az kaldı!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet üyelerinin uzun zamandır üzerinde durduğu PARALEL yapılanmaya yönelik çok büyük bir operasyon hazırlığı olduğu geçtiğimiz hafta içinde Ulusal Medya da çok geniş yer aldı. 30 Dan fazla İl ve içinde İlçelerden sadece Çorlu’nun bulunduğu operasyon listesinde piyango kimlere vuracak merak ettim doğrusu.Yasa dışı dinlemelerin başladığı 2010 tarihinde Çorlu Emniyetinde dinlemede görev yapan Polis memuru hala birileri tarafından korunuyorsa, elinde sağlam şantaj tapeleri vardır demekdir. Bu yapının içinde olan ve ihanet içinde bulunan her kim varsa, ucu kimlere kadar gidiyorsa gitmesi gerekir. Paralel yapının Emniyet ayağının yanı sıra, Yargı, Siyaset ve İş dünyası ayağında gerçekten en ayrıntısına kadar inilirse, Türkiye gündeminin gözü bir anda Çorlu’ya çevrilir. Uzunca bir zamandır bu paralel yapılanmanın uzantıları ile ben mücadele ederken, Başta AK Parti Tekirdağ Milletvekilleri, il Yönetimi ve Çorlu İlçe yönetimleri bu yapının uzantıları ile adete Canciğer Kuzu Sarması gibi hareket ediyorlardı. Hatta onların pisliklerini ört pas etmek amacı ile her türlü çabayı da gösterdikleri aşikardır. Bunların sayfalar dolusu belgesini sunabilirim. İşin yargı ayağına bakarsanız, Paralel yapılanmanın her türlü içinde olanlar Çorlu’da Savcı ve Hakimler tarafından nasıl ve ne şekilde korundu dersiniz. Israrla belgeleri vermek istememe rağmen almayan sayın Savcıya sesleniyorum. Bu paralel yapının uzantılarına gösterdiğiniz hassasiyeti sunmaya çalıştığım ve bir türlü alıp dosyaya koyamadığınız belgeleri neden ve kimlerin baskısı altında kaldınız da işleme koymadınız diye sormak en büyük hakkım değimlidir. AK Parti Tekirdağ Milletvekillerine konuyu defalarca iletme rağmen sadece susmayı tercih ettiler.İşin ucu kendilerine değecek olursa ortalığı ayağa kaldırırlar. Yasa dışı dinlemelerle ilgili olarak geçtiğimiz haftalarda Tekirdağ’da dinlenen kişilerin sadece bir bölümünün listesi sosyal medya ya düştü. Merak ediyorum birilerinin şikayetlerini dakikasında işleme koyan sayın Savcılarımız bunca rezaletin karşısında her hangi bir işlem yaptılar mı acaba. Ayrıca Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya’nın Avukatlığını yapan AK Parti Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı ve İl Başkanı Ahmet Kanbur’un da yeğeni olan Av. Ali Gümüş Genel Başkanı ve partisi için kurulan bu kumpasa karşı bir hukukçu olarak ne gibi bir girişimde bulundu.